Barış İçin Akademisyenler Grubu: ‘Bu suça ortak olmayacağız’

Barış İçin Akademisyenler Grubu, bölgede süren sokağa çıkma yasaklarının beraberinde getirdiği hak ihlalleri ile Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasayı ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiğini belirtti.

Barış İçin Akademisyenler Grubu: ‘Bu suça ortak olmayacağız’
 Barış için Akademisyenler Grubu, Taksim Gönen Otel’de çatışmaların ve hak ihlallerinin sona ermesine için başlattıkları imza kampanyası ile ilgili basın açıklaması düzenledi. Açıklama Kürtçe ve Türkçe okundu. Kürtçe metni akademisyen Dr. Yıldız Önen okurken, Türkçe metni Özyeğin Üniversitesi’nden akademisyen Doç. Dr. Alper Açık okudu. 

‘MÜZAKERE SÜRECİ BAŞLASIN’

Yurtiçi ve yurt dışında 89 üniversiteden bin 439 akademisyenin imza attığı metinde, devletin bölge halklarına karşı katliam ve sürgün politikaları uyguladığı ifade edilerek, bu uygulamalardan vazgeçilmesi ve sorumluların cezalandırılması talebinde bulunuldu.

İmzacıları arasında Prof. Dr. Nazan Üstündağ, Prof. Dr. Ali Akay, Prof. Dr. Baskın Oran’ın yanı sıra Noam Chomsky, David Harwey, EtienneBalibar, JudithButler, ImmanuelWallertein gibi akademisyenlerin de olduğu metinde müzakere koşullarının hazırlanması ve kalıcı çözüm yollarının kurulması, müzakere görüşmeleri sırasında bağımsız gözlemcilerin bulunması istendi.

Devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ettiklerinin altını çizen akademisyenler, “Bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor, bu talebimiz yerine gelene kadar siyasi partiler, meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı durmaksızın sürdüreceğimizi taahhüt ediyoruz” dedi.

‘TÜM ÖLÜMLERDEN DEVLET SORUMLU’

İmza metninin okunmasının ardından İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Zeynep Kıvılcım, imza sürecine ilişkin bilgilendirme yaptı. Metne Şili’den Amerika’ya, Avusturya’dan Meksika’ya, Mısır’dan İtalya’ya 89 üniversiteden bin 439 akademisyenin destek verdiğini belirten Kıvılcım, kısa sürede bu kadar yoğun ilgi beklemediklerini söyledi. Kıvılcım, “Özellikle genç akademisyenler metni imzaladı. Sokağa çıkma yasaklarında 100’e yakın kişi yaşamını kaybetti. İnsanlığa karşı sistematik suç işleniyor. Bizler bu suçların cezalandırılmadığı sürece toplumdaki yaranın sarılmayacağını biliyoruz. Irkçı ve ayrımcı imha politikalarına son vermek için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Devletin özellikle Türkiye’nin batısının sessiz kalması için baskı kurduğunu belirten Kıvılcım, “Tüm ölümlerden devleti sorumlu tutuyoruz. Devlet asker ve polis ölümlerinden de sorumludur” şeklinde konuştu. 

Üniversitelerdeki baskıları Kürt illerindeki baskılardan ayrı görmediklerini söyleyen Kıvılcım, “Barış isteyenlerin hain ilan edilmesi de aynı bütünün parçalarıdır. Bütün bunlara karşı örgütleneceğiz. Barış ve direnme hakkını savunacağız. Muhalif kimlikleri nedeni ile tutuklanan arkadaşlarımız ve öğrencilerimizle dayanışmaya devam edeceğiz” dedi.

Önümüzdeki günlerde Kürt illerine giderek araştırmalar yapacaklarını ve oluşturulan raporları ulusal ve uluslararası kamuoyuna sunacaklarını söyleyen Kıvılcım, “Bugüne kadar Kürt sorunu olarak tanımlanan sorunun siyasi zeminde çözülmesi için kamuoyu oluşturmaya devam edeceğiz” dedi. (EVRENSEL)

Güncelleme Tarihi: 11 Ocak 2016, 15:40
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER