BOYIN ALTINDA KALA TEDAŞ...

                 Dün oldukça yaşlı bir teyze ile karşılaştım. Elinde elektrik faturaları ve yağdırıyordu DEDAŞ’a. Aynen şunları söylüyordu: “Boynın altında kala, Ezrail canın almiya, yüreğin yana TEDAŞ” diyerek beddualar ediyordu. Merak ettim sordum niye bu kadar beddua, çolukları, çocukları var bu insanların. ALLAH muhafaza bedduan tutsa yazık olur diye.

 Dedim de demez olaydım, ardından başladı sıralamaya şikayetlerini. Dinledikçe benim bu kez beddua etme damarım kabardı ama tabi mesleki etik, duyguları kontrol etmek lazım. Yoksa bin mislisini dilerim ALLAH’tan başınıza getirsin diye demek gelmedi desem içimden yalan olur.

 Neyse, ablama gelen faturaların toplamı 2 ayda 700 TL. Evinde toplamda ise 20 gün ya kalmış, ya kalmamış. Çoluk, çocuk, torun, torba derken fazla kalmamış yuvasında. Tabi faturaya baktığınız zaman TRT payını görüyorsunuz ama vatandaşın feryadını dile getirdiğini görmüyorsunuz o apayrı bir çarpıklık aslında. NE alakası var ise ninenin TRT’ile!...

 Teyzeye beddua ettiren zihniyet birde bu yetmemiş gibi onu icraya vermiş, az kullanılan elektriğin parasını tahsil etsin diye. Tabi faiz ve diğer masraflar kullanılan o minik ana kullanım bedelinin mislilerce defa daha fazlası. Yani yaşlı ninemiz bir şekilde ödeyecek o parayı. Artık çöp mü toplar, başka bir şey mi bilmem…

 Sonra yine bir heyezan, bir kızgınlık ve sıralıyor: “Bunlar ALLAH’tan korkmaz, kuldan utanmazlar. Gittim oraya sabahtan, akşama kadar derdimi anlatamadım. Kimse beni dinlemedi. Dinleyecek bir adam yok muydu ki beni dinleseydi. Hoş kendileri adam olsaydı bunlar olmazdı” diyordu.

 Uluslar arası hukuka göre insanların yol, su ve enerji hakları ellerinden alınamaz diye bir ibare vardır. İşte o uluslar arası hukuk Diyarbakır’da işlemiyor gibi görünüyor. Nedenini ve niçinlerini yakında hükümetimizin tüm katmanlarına, sürekli olarak hatırlatacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. 80 yaşındaki teyzemizi dinlemeyeni bizlerde dinlememeliyiz diye düşünüyorum.

 Ve görüyorum ki bizim bu zihniyetle uyuşmamız biraz zor gibi görünüyor. Nede olsa bizim yörelerin güzel bir sözü vardır: ‘Tahta, tahtaya uymazsa mıh çakılmaz’ diye. 

YORUM EKLE