CUMALİ ATİLLA’YA ÇOK FRAPAN BİR MEKTUP…

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Cumali Atilla başta olmak üzere tüm 17 ilçe adayına çok açık, o kadar açık ki FRAPAN diye tabir edebileceğim açıklıkta sesleniyorum, diyorum ki Ak Parti tarihi boyunca Diyarbakır’da yerel yönetimleri almaya bu kadar yakın olmadı, hatta kilometrelerce yakınından dahi geçmedi. Yine aynı kişilere sesleniyor ve diyorum ki kendi içinizdeki bazı çevrelere dikkat edin, zira başarılı olmanızı istemeyenlerin sayısı oldukça fazla ki bu nasıl oluyoru alt satırlarda bulacaksınız.

Hemen, hemen Diyarbakır’da yapılan seçimlerin tümünde bir defa Ak Partinin başarısız olmasının tek nedeni uyum sorunu yaşayan ve sistemden, sisteme adeta bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan ‘Benim olsun, küçük olsun’ mantalitesi ile hareket eden virüsümsü zihniyetlerdir. Dönem, dönem Diyarbakır’da teşkilatlar değişti, şunlar gitti, bunlar geldi ama hep bir fotokopi oldu zihniyetler ve şu oldu; ‘Tencere tava, hep aynı hava’  Yani yürekten çabalayan kimlikler asla bir yerlere gelmedi, getirilmedi, getirilmeleri adeta gizli bir güç tarafından engellendi.

Gerek Milletvekili seçimlerinde, gerekse de Belediye Başkan adaylık seçimlerinde yine o bilinmeyen denklem, o çözülmeyen düğüm üzerinden hesap, kitap yapıldı, halk nezdinde karşılığı olmayan isimler öne çıkarıldı ve her defasında sonu hüsran oldu ki şimdide görünen o ki yerel seçimlerin sonucunun hüsran ve gözyaşı olması için boş durmayanlar oldukça hareketli.

Nasıl mı! şöyle; Herkes bilir gün aşırıda olsa Diyarbakır’da bulunan tüm seçim bürolarını dolaşır, gözlemler, karış, karış ölçer, biçer analiz ederim. Herkesle oturur konuşur, söylenenlerin kıymetine göre kataloglar, böylesi günleri bekleyerek dağarcığıma eklerim ki birçok kişi neden gittiğimi anlamaz bile. Özellikle de Cumali Atilla’nın seçim bürosunda yoğun zaman geçiririm.

Gördüğüm ve gözlemlediğim odur ki Cumali Atilla ve alt kademe belediye başkan adayları kurdeleyi göğüslemeye hiç bu kadar yaklaşmamışlardı, tabi yaklaşmak göğüslemek anlamına gelmiyor bana göre. Peki, göğüsleyebilirler mi, tabi ki, bir nefes ötedeler ama ya aradaki o nefes kadar mesafe arasında kimler var diye soranlarınız olabilir. Bu mesafenin arasında çalışmayan çok sayıda teşkilat mensupları var, kapıları kilitleyip ekiplerin çalışmasını engelleyen karanlık güruhlar var, kamuda dengelerin bozulmaması için oturduğu yerden çok iş yapıyormuş gibi görünen ama toplasan 10 oyu olmayan siyasilerin kendilerini dev aynasında göstermeleri var.

Belediyenin tanıtım ve medya biriminin hiçbir suretle medya ile iletişim kurmadan süper ötesi gibi çalıştığı imajını yaratması var ki bu bir yanıltmadan öteye gitmemektedir ve bu kadar profesyonel bir izlenim yaratmak bana göre amatörlerin yapabileceği bir şey değil. Yani bu stratejinin bence altında yine profesyonel algıcılar var. En azından geniş bir okuyucu ve takipçi kitlesi olan şahsımla bile iki kelam etmediklerini gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. SKM’lerin yumurta tavuğun bilmem neresine geldikten sonra basın yayın kuruluşlarına pışşşıııkkk yaparak ‘Bizim sizinle yapabilecek bir anlaşmamız yok’ deyip medyayı başkan adayları ile karşı karşıya getirme girişimleri bana göre çocuğun babasını nafile aramaktan öteye bir şey değil. Nihayetinde basın yayın kuruluşları ile sürekli iletişime geçen SKM’lerin bir anda ‘Bana ne, bana ne, ben oynamıyorum’ deme lüksü olmadığı gibi bu çocukça tavırları kıs, kıs gülerek yaptık yapacağımızı der edalarında. Bana göre SKM’lerin yaptığı umut verme ve öteleme noktasında engin yetenekleri olduğunu doğruluyor, sandıklar da ona göre cevap verir ve bu başarısızlığın büyük bir bölümünün de SKM kaynaklı olduğunu şimdiden söylememde yarar var. Keşke bu yeteneklerini doğru kullansalar.

Sayın Atilla başta olmak üzere tüm belediye başkan adaylarına şöyle seslenerek dikkatlerini çekmek isterim; Siz bir tek kişi kalsanız bile lütfen çabalamaya devam edin. Zira, sadece 3-5 otomotiv sektörü, birkaç mağaza ismi verilerek, oraları işaret edenlerin, sizleri o bölgelere sürükleyerek gerçek seçmenlerden uzaklaştırmaları hedef saptırmaktan öteye başka bir şey değil. Böyle seçim kazanılmaz, bu şekilde çalışıyor gibi görünenlerin niyetlerinden de şüphe duymaya hakkımız var. Düşünsenize tüm o koca günü seçim çalışması diye öylece heba etmeyi planlayanların iyi niyetli olduklarını söylemem mümkün mü? Teşkilatlar yaşıyor mu, eksmi bilende yok, koca kentte mücadele eden adayları oluşturulan etten duvarın arasından arada bir görüyor olsam bile tavsiyem odur ki sizi kendi içlerinde ziyaret, gezi ve envai türlü davetlere götürenlere pekte itibar etmeyin derim. Biz bize hayran, biz bize kurban olmayın.

Evet sayın başkanlar koordinasyon birimleri çalışmıyor, SKM’leriniz adeta James Bond gibi gizli faaliyette, SKM’leriniz basın ile aralarına büyük bir uçurum açmış durumda ki bu saatten sonra kapanması da çok zor. Şahsınızın var olan Tanıtım ve Medya bürolarınız hiçbir suretle kimse ile iletişim halinde değil, iletişim halindeyiz diyorlarsa da doğruyu konuşmuyorlardır.

Lütfen kendinize gelin, toparlanın, saçmalamanın zamanı değil. Seçim sürecinde bir kişi bin kişidir icabında, kanmayın, aldanmayın, kandırılmayın.

Bu seçimde gördüğüm odur ki kararsız seçmenler kazanılmak yerine kaybedilmeye çalışılıyor. Seçimler ihanet, küstürme politikaları, ilgilenmeyerek uzaklaştırma dönemleri değil tam aksi yapılarak başarı trendini kazanmak için yoğun çabalar sarf edilme dönemleridir ki maalesef bunu göremiyorum.

Süreç kritik ve bu kritik süreçten bazı siyasiler bihaber, bu siyasiler atın ipini öyle zevatlara teslim etmişler ki teslim alanlar da çok haberdar ama bihaber gibi görünmek isteyen kurnazlar. Kısık bakışlı, sinsi duruşlu çok kişiyi görmek mümkün ki bu kişiler söz sahibi olunca hüsran kaçınılmaz olur. Kimin kime dezge yaptığı ortada, az ayık olan herkes görür. İşte bu sinsilerin önün alınmaz ise bu atmosferin zararını Belediye Başkan adayları ve Diyarbakır halkı çok derinden görür.

Hani Cumali Atilla diyor ya “Anlatın herkese memleketimizde olan güzel şeyleri” işte o anlatması gerekenler anlatmadığı gibi basını, medyayı da küstürdü herkese.

Sayın Belediye Başkan Adayları az biraz kafanızı kaldırıp, 5 dakika bu şehrin nabzını tutanlarla zaman geçirin, onları dinleyin, sizin hesabınıza gelmeyen şeyleri söyleyebilirler, bunlar sizin ve halkın selametinedir, duymak istediğinizi duymaya kilitlenmeyin, pişman olmayacaksınız. Benden uyarması, uyarıları alan uyanır, aksi hepimiz topyekun kaybederiz.

Saygılarımla

Ahmet BEŞENK

YORUM EKLE