Çözüm Süreciyle Yatırımcılar Diyarbakır'a Yöneldi

Çözüm sürecinin başlaması ile beraber bölgede yaşanan huzur ve güven ortamı meyvelerini vermeye başladı. Antalya’da gayrimenkul ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren iş kadını Hatice Keleş, Diyarbakır’a ofis açtı.Yıllarca her...

Çözüm Süreciyle Yatırımcılar Diyarbakır'a Yöneldi
Çözüm sürecinin başlaması ile beraber bölgede yaşanan huzur ve güven ortamı meyvelerini vermeye başladı. Antalya’da gayrimenkul ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren iş kadını Hatice Keleş, Diyarbakır’a ofis açtı.

Yıllarca her türlü altyapıya ve gerekli enerji ile ham maddelere sahip olduğu halde güvenlik zafiyeti gerekçesiyle yatırımcıların uzak durduğu Diyarbakır, yaşanan barış süreci ile beraber hızlı bir yatırım alanına dönüştü. Antalya’da gayrimenkul ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren Hatice Keleş radikal bir karar alarak güneydeki işini güneydoğuya taşımak istediğini söyledi. Bu kararı almasının en büyük sebebinin barış süreci olduğunu dile getiren Keleş, yaşanan barış sürecinin başarı ile sonuçlanacağına inandığını söyledi. Keleş, “Bu barış sürecinin çok başarılı olacağına inanıyorum. İşimin burada çok gelişmediğini ve bu alanda profesyonel bir şirketin bulunmadığını gördüm. Bu bölgenin böyle bir şeye ihtiyacı olduğunu düşünerek ikinci şubemi burada açmayı istedim. Bunun için ilk önce internetten yoklamalar yaptım. Benim için kamuoyu araştırması gibi oldu bu. Daha sonra yatırımcılarla görüştüm. Onlarla olan görüşmelerim de çok olumlu geçti. Bu görüşmelerin arkasından evet burası buna hazır dedim ve şu an Diyarbakır’dayım. Yarın açılışım olacak. Ardından da işe koyulacağız” dedi.

Bu süreçte bütün şirket ve yatırımcıların bölgede yatırım yapması gerektiğine inandığı dile getiren Keleş, burada yapılacak yatırımların batıdaki doğulu vatandaşları kendi memleketlerine çekeceğine inandığını söyledi. Bu sayede batıda yaşanan nüfus yoğunluğunun azalacağını düşündüğünü kaydeden Keleş, “Gerek hem cinslerimin, gerekse de karşı cinsteki yatırımcıların doğuya gelerek burada yatırım yapmalarını tavsiye ederim. Burada iş olanağı olduğu zaman batıdaki doğulu insanlarımız zaten kendi memleketlerine ve köylerine geri dönecekleri için hem batıda bir yığılma olmayacak, hem de insanlar kendi memleketlerinde yaşayacaklar. Yani kardeşçe düzgün bir şekilde yaşamak, üretmek, para kazanmak varken kötü şeylerin olması hoş değil. Diyarbakır’da ben umduğumdan çok daha büyük şeylere imza atacağımı düşünüyorum. Çünkü bütün görüşmelerim çok güzel gidiyor. Burada benim işimle alakalı kurumsal çalışan hiçbir firma yok. Ben ekibimin bir kısmını Antalya’dan, bir kısmını da buradaki gençleri yetiştirerek sağlayacağım. Çalıştıracağım Diyarbakırlı gençlere satış pazarlamayı öğreteceğim. Gerekli diploma ve bu işle alakalı seminerleri almalarını sağlayacağım. Güçlü bir kadro kurup buradaki halkı dolandırmadan, onlara yanlış hizmet vermeden düzgün hizmetin, kanunlar çerçevesinde gayrimenkul satışının nasıl olduğunu göstererek işimde ilerlemek istiyorum. Ben evrensel düşünen bir insanım. O nedenle de her zaman için barıştan yanayım. En kötü barış en iyi savaştan daha iyidir diye düşünüyorum. Bu yüzden kardeşçe hep birlikte yaşamaya inanıyorum ve bunu istiyorum. Buradaki insanların samimiyetine, dostluklarına çok güveniyorum. Batıdaki herkese de gerçekten de buraları böyle görmelerini ve buraya gelerek burada yaşamalarını istiyorum. Burayı mutlaka tanımalarını tavsiye ediyorum" dedi.

Güncelleme Tarihi: 24 Mayıs 2013, 15:48
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER