Bilindiği üzere uygulamaya giren O HAL yasasına göre havai fişek ve benzer patlayıcı, yanıcı maddelerin kullanılması kesinlikle yasaklandı. Yasaklandı yasaklamasına da özellikle düğün salonları veya gelin ile damadın ev getirildiği saatlerde patlatılması yasağı delinmesine ve vatandaşların şok yaşamasına neden oluyor.

 

Türkiye kritik bir dönemeçten geçerken, olası darbe girişimlerine karşıda ulus olarak teyakkuzda bulunmak zorunluluğumuz var. Herkes olası bir darbe girişimine karşı, kulaklarını sokaklara, gözlerini gök yüzüne dikiyor. Uçaklar havalandığında ve seslerinin duyulması halinde herkes ama herkes, kesintisiz haber kanalları açarak veya biz gazetecileri arayarak ‘Uçaklar havalandı, neler oluyor’ diye soruyorlar. Tabi ki bu vatandaşın ne kadar duyarlı yaklaştığını gözler önüne seriyor. Öte yandan gece saat 23.30 - 00.00 veya sonrasında aniden gelen patlama sesleri de vatandaşları ürkütüyor. Uyuyanlar yataklarından zıplayarak sokakları kontrol ediyor, bebeler yataklarından sıçrayıp ağlıyor ya da yaşlılar ani refleks ile fenalaşıyorlar.

 

Bu aymazlık ve vurdumduymazlık ise bir faturaya bağlanmıyor, yetkili ağızlar tarafından yapılan çağrılara kulak asılmıyor ve insanların endişeli bir duruma sokulmasına sebep oluyor. Bunu engellemekte vatandaşın işi ise inelim sokaklara bunu da engelleyelim. Mademki bu uygulama yasa dışı o zaman yasa uygulayıcıların koydukları yasağa uymayanları uyarmaları veya cezalandırmaları da gerekmektedir.

 

Manzara sokaklarda böyle, herkes bu olaydan rahatsız. O zaman yapılacak işlem yetkililerin çağrılarının ne kadar kayda değer alındığını kontrol etmeleridir. Zira manzara hiç değişmedi.

 

Saygılarımla

[email protected]