Önceki gün Diyarbakır’da yaşanan bazı olumsuz gelişmeler bana göre resmen Kalkınma Bakanı Sayın Cevdet Yılmaz’ın yaptığı çalışmaları sabote etmişti. Bilindiği gibi Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Diyarbakır’da yarım kalan birçok yatırımın tamamlanması için ciddi ödenekler çıkararak bu yatırımların tamamlamaları için gereken desteği sunmuştu. Bakan Yılmaz’ın bu hamlesi elbette ki kamuoyu tarafından takdir edilmişti.         Bu taktir toplayan hareketin gölgede kalması için ise birileri tezgah, dümen mi çevirdi?

İş ihalelerinin yapılması aşamasına geldiğinde ise aynı samimiyetin sergilendiğini söylemek mümkün değil. Zira, Öğretmen evi ihalesinin yapılması ve ardından yaşanan ihale iptali olayı ise en bariz kanıtı ortaya koyuyordu. Ben bunu seçim arifesinde suikast olarak değerlendiriyorum. Siz büyük paraları transfer ederek hem kentin yarım kalan yatırımlarını tamamlamak, hem de kanayan bu yarayı pansuman yapmak isterken birileri bundan nemalanmak istiyorsa işte bunun adı da suikasttır bana göre. Bu yapılan suikast girişimi yapılan hizmetlere, Sayın Yılmaz’ın samimiyetine ve en önemlisi de kentin kimliğine yapılmıştır.

Aklın yolu bir diyelim, bazı sorumlu kimlikler olayın farkına varmış ve 4.4 Milyon liralık bu ihaleyi iptal etmişlerdir. Böylece bu suikast girişimi öldürücü darbe vermeden bertaraf edilmiştir. Bu girişim ardında birçok soru işareti bırakmış, kamuoyuna karşıda cevaplanması gereken soruları gözler önüne sermiştir.

Bana göre en önemli soru şu: İl Milli Eğitim Müdürü veya yetkili her kim ise bu denli büyük bir meblağ içeren ihaleyi herkese açık ve serbest bir şekilde ihale yapmak yerine ve rekabeti sağlamak adına şeffaf yapmak yerine niye sadece 6 firma ile olayı sınırlama yolunu tercih etmiştir? 4734 sayılı KİK 21. Maddesi neden tercih edildi? Firmaların seçiminde kimler etkin ve aktif rol aldı? Bu işin İl Milli Eğitim, Valilik ve diğer ayakları nasıl bir yol izledi veya bu yolu neden tercih etti? Bu soruların yanıtını hem şahsım hem de kamuoyu sabırsızlıkla bekliyor. Zira, önümüzdeki günlerde yapılacak olan ihalenin şeffaf ve her kesime açık olması durumunda verilecek rakam ile iptal edilen ihale rakamı arasındaki farkı yine buradan kamuoyuna deklere ederek aradaki farkı gözler önüne sereceğiz önümüzdeki günlerde.

Dün Diyarbakır’da bomba etkisi yaratan ve 4.4 Milyon liralık öğretmen evi ihalesinin yapılış biçimi ve etkin rol alan kimlikler ile ilgili gelişmeler kamuoyunda büyük ve olumsuz yankılara neden olmuş, yaklaşan genel seçimler öncesi bazı kesimlerin etkilenmesine, kamuoyunun da olumsuz yönden yönlendirilmesine sebebiyet vermiştir. Her ne kadar olayın farkına varan yetkililer bir anda ihalenin iptalini gerçekleştirseler de ihaleye fesattın karıştığını da adeta teyit ettiler. Aksi durumda ihale niçin iptal edilsin ki?

İl Milli Eğitim müdürünün böylesi önemli günlerde izinli olması da bir başka soru işareti aslında.

Sizce de öyle değil mi?

Saygılarımla

[email protected]