Cefakar Öğretmenlerin Eğitim Azmi

Diyarbakır’ın Hazro ilçesi Ormankaya Köyü İlkokulu’nda görev yapan öğretmenler, tüm zorluklara rağmen öğrencilere eğitim vermek için büyük bir emek sarf ediyor.Diyarbakır’ın Hazro ilçesine bağlı 130 haneli, 400 nüfuslu Ormankaya...

Cefakar Öğretmenlerin Eğitim Azmi
Diyarbakır’ın Hazro ilçesi Ormankaya Köyü İlkokulu’nda görev yapan öğretmenler, tüm zorluklara rağmen öğrencilere eğitim vermek için büyük bir emek sarf ediyor.

Diyarbakır’ın Hazro ilçesine bağlı 130 haneli, 400 nüfuslu Ormankaya köyünde eğitim gören 110 öğrenciye, okuldaki cefakar öğretmenler tüm zorluklara rağmen en iyi şekilde eğitim veriyor. Ormankaya Köyü İlkokulu'nda görev yapan Melahat Atsız, Çiçek Sevimli, Tuğçe Demirtaş ve Eyüp Işıkalan adlı öğretmenler, okulun tüm ihtiyaçlarını ve hizmetlerini kendi imkanlarıyla sağlıyor. Soğuk havada öğrencileri için odun kırıp soba yakan öğretmenlerin tek isteği, öğrencilerinin eğitim alanındaki imkanlarının iyi bir seviyeye ulaştırmak.

Her gün Hazro’dan 20 kilometre uzaklıktaki köye giden öğretmenler, çoğu zaman öğrencilerin ihtiyaçlarını ilçeden kendi imkanları ile sağlıyor. Köy eğitimi ile şehirdeki eğitim arasında büyük bir fark olduğunu anlatan öğretmenler, kendi yaşadıkları zorluklardan çok öğrencilerinin yaşadıkları zorlukları gidermeye uğraştıklarını belirtti. Büyük bir azimle her gün öğrencileri için çaba sarf eden öğretmenler, yardımseverlerden onlar için destek bekliyor.

"BURAYA GELİRKEN HİÇBİR TEREDDÜT DUYMADIM"

İstanbullu ana sınıfı öğretmeni Tuğçe Demirtaş, görev yaptığı okulu tercih sırasında 26. yer olarak belirttiğini ifade ederek, buraya gelmekten hiçbir tereddüt duymadığını söyledi. Köy ortamında öğretmenlik yapmanın oldukça zor olduğunu anlatan Demirtaş, "Köyümüzde elektrik çok sık gidip geliyor. Okul öncesi eğitim için çocuklara birçok şey öğretmemiz gerekiyor fakat elektrik sorunundan dolayı bunu gerçekleştiremiyoruz. Köy okullarında materyal bulmak çok zor oluyor. Köyde kırtasiye olmadığı için veliler de çocukların ihtiyaçlarını gideremiyor. Velilerin her gün Hazro’ya gitme imkanları olmuyor. Genelde ihtiyaçları kendi imkanlarımla karşılıyorum. Çocukların oynamaları için yeterli bir imkan yok. Sınıfımız çok kötü bir durumda. Öğretmen arkadaşlarla birlikte boyadık. Bu okul benim ilk görev yerim. İstanbul’da yaşıyorum. Burası benim 26. tercihimdi. Buraya gelmekten hiçbir tereddüt duymadım. İşinizi sevdiğiniz zaman şartların yetersizliğinin önemi yok. Öğretmenler Günü'nü kutlayacağız, bugünün herkese hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

“TÜM İMKANSIZLIKLARA RAĞMEN EĞİTİMİ HİÇ AKSATMADIK”

İlkokul 3. sınıf öğretmeni Eyüp Işıkalan ise, yaşadıkları tüm zorluklara rağmen eğitimde hiçbir zaman aksatma yaşatmadıklarını dile getirerek, okulun ihtiyaçlarını kendilerinin karşıladığını kaydetti. Işıkalan, “Merkezdeki okullara oranla bizim yaptığımız görev çok zor. Eğitim, okul donanımı şartları olsun bir çok zorluklar yaşıyoruz. Özellikle kış aylarında büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Soba yakmak için bazen odun ihtiyacımız oluyor. Bunu çoğu zaman kendi imkanlarımızla gideriyoruz. Bazen velilerimizde yardımcı oluyor. Tüm bu imkansızlıklara rağmen eğitimimiz hiç aksatmadık. Elimizden geldiği kadarıyla çocuklara eğitim veriyoruz. Okumuzun bazı ihtiyaçları var bunların giderilmesini bekliyoruz. Sıkıntımızın bir kısmı da giderilse bizim için önemlidir" ifadelerini kullandı.

"HEDEFİMİZ KÖYDEKİ ÇOCUKLARIN DAHA İYİ BİR YERE GELMELERİ İÇİN DAHA FAZLA EĞİTİM VERMEK"

Bu okula geldiğinde amacının olduğunu aktaran 4. sınıf öğretmeni Melihat Atsız da zor şartlarda eğitim gören köy çocuklarını daha iyi bir yere gelmesini sağlamak için çalıştıklarını dile getirdi. Atsız, "Amacımız köydeki çocuklara daha fazla bir eğitim imkanı sunmak. Onlar için verimli olmak ve onları daha bir yere gelmelerini sağlamak hedefindeyiz. Yaşanan zorluklara onlarla beraber katlanabilmek çok önemli. Bu durum bizim çok hoşumuza gidiyor. Mesleğimizi seve seve yapıyoruz. Öğrencilerimizin bir çok ihtiyacı var. Giyim, ayakkabı, defter, kitap gibi eksiklikler mevcut. Biz elimizden geleni yapıyoruz, destek olmak isteyenlerin de ellerinden geleni yapmalarını bekliyoruz. Çocuklarımız üşümemeleri için kendi ellerimizle sobayı yakıyoruz. Bulunduğumuz ortamı temiz tutuyoruz" şeklinde konuştu.

"KÖY ŞARTLARINDA ÖĞRETMENLİK HEM ZOR HEM DE ÇOK ZEVKLİ"

Öğretmenlik köy şartlarında çok zor bir meslek olmasıyla birlikte çokta zevkli odlunu anlatan 2. sınıf öğretmeni Çiçek Sevimli ise, mesleğini severek yaptığını vurguladı. Çocukların maddi imkansızlıklarla zor bir hayat sürdürdüğünü ifade eden Sevimli, "Çocuklarımız çok zor şartlarda yaşıyorlar. Maddi imkansızlıktan dolayı çocuklar kış ortamına göre giyinemiyor. Kış günlerinde terlikle, çorapsız okula geliyorlar. Öğrencilerin kırtasiye malzemeleri yok. Ben kendi imkanlarımla bunu gidermeye çalışıyorum. Köy okulları şehirlerdeki okulların sahip olduğu imkana sahip değil" şeklinde konuştu.

Güncelleme Tarihi: 23 Kasım 2013, 16:08
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER