KAŞAR BİR PEYNİR TÜRÜDÜR, İNSANDA UYMAZ…

Seçimler bitti, mazbatalar alındı, şapkalar öne konuldu, takkeler düştü ve KELLER görünmeye başladı, hatta bazı maymunların insan taklidi yaptığı da ortaya çıktı. Dımdızlak kafası olanlar kendilerini sırma saçlı gösteremiyor artık maalesef ya da yeğenlerini, ailelerini, komu küflet, cümbür, CEMAATLERİNİ işlere yerleştirenlerin başları kumda fakat kendilerini gizleyemiyorlar artık. İşe alımlar sırasında belediyeler önünde nöbet tutanlar, başvuruları olmadığı halde mülakata torpillemek istedikleri, kestirmeden kadro sahibi yapılmak istenenler çoktan kul hakkına girdiler bile. Yani kaşarı çok olan tostun lezzeti bozulurmuş, tıpkı ihanetçisi çok olan bir oluşumun bozulmasının kaçınılmaz olması gibi, tıpkı Ak Partinin içine sızan AKP’lilerin oluşturdukları tahribatlar gibi, tıpkı memlekette hakkı ile şerefi ile ekmek sahibi olmak isteyenlerin haklarının gasp edilerek yerlerine yeğenleri yerleştirmeler, akçeli işlere bulaşmak gibi.

Kiminin yeğeni, kiminin kardeşi, kiminin amca çocuğu, kiminin bilmem neyi, meşru olan alanlara tayin edilen gayrimeşru ilişki ürünleri montajlandı birçok alanda. Yani KAŞAR katıldı her bir işin içine, oysaki KAŞAR sadece peynir olarak güzeldir.

MAK danışmanlığın başkanı Sayın Mehmet Ali Kulat üstat Twiter hesabından yayınlamış: “Ak Parti’nin kaybettiği, oy oranında ciddi düşüş yaşanan il ve ilçelerde, il ve ilçe başkanlarının çoğu bir kaç gün içinde istifa edecek. Ak Parti Kızılcahamam İstişare Toplantısı sonrası kabine, genel merkez ve teşkilatlarda çoklu değişim geliyor.” Güzel ve müjdeli bir haber ama sanki çok geç kalınmış gibi.

Sayın Mehmet Ali Kulat beyin söylemleri ve tespitleri elbette ki çok kıymetli ve değerli. Aslına bakarsanız ben bu söylemin önemine dikkat çekmekle birlikte birazda hem kendimizi hem de ilgilileri iğnelemek isterim. Bu anlamda birkaç basit örnek ile Diyarbakır’da oy oranlarının düşüş nedenlerinden bazılarının altını çizmek, bazılarının da üstünü çizmek isterim. Yani bu kadar kayıp yaşayıp ondan sonramı aklımız başımıza gelmeliydi? Diye de sormak aklı selimlilik midir sorgulanması lazım. Bile, bile ladesin ardından ‘kem, tük, hım, mım’ denilmez. Zira niyeleri ve nasılları tüm çıplaklığı ile ortada.

İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır ve daha birçok Büyükşehir İhanet, hıyanet ve kumpas üçgenine kurban verildi. Bu kumpaslar dışarıdan yapılsaydı çokta önem arz etmeyecekti. Önemli olan kumpasın içeriden kurulması ve kapısı kilit tutmayan kaşarların eski alışkanlıklarının hala devam etmesiydi.

Ortada bir kumpas var biliyoruz ama bu kumpasçıların hem suçlu hem de güçlü olmasıdır aslında hazmı zor hale getiren. Mevzu oy istemek için insanın yüzünün olmasıdır, siz birilerinden bir şey istediğinizde ve o insanlar mağdur ise, sizde ceddinizi İşkur listelerine dahi yazdırıyorsanız size sorarlar ‘NE AYAKSIN?’ diye.

Ne diyeceksiniz kokmuş ayak mı, Akılsız baş mı, kurnaz tilki mi, Kaşar bir peynir mi? Memlekette insan içine çıkmayan, kimseye zerre yarar sağlamayan kimliklerin OY istemeye yüzü olur mu? Gerek işkur listeleri, gerekse de diğer çetrefilli tüm işler gösterdi ki birçok kimlik dürüst değil ve seçim sürecinde de olmayan yüzlerini sergileyememişlerdir. Seçim bu ve bunun gibi BE AR’ların yüzünden kaybedildi aslında.

Yani ikna edilmeyi bekleyen ama bilerek ve isteyerek ikna edilmeyen yüzde 21.40’lık bir dilim ile en az yüzde 15 küstürülen bir seçmen kitlesi bıraktı bazı çok bilmişler. Sahi bazı çok bilenlerin köylerinde çıkan oy oranlarını hiç sordurdunuz mu? Ben sordum, tam bir facia. Kendi hanesinden insanların dahi oy kullanmadığı sandık sonuçlarına ulaştım. Böylesi enkaz zihniyetlilerin DAVAYA katacağı ne olabilir ki?

Bir yerde adaletli davranmak gerekiyor ise ve siz eğer birinin hakkını gasp ediyorsanız yaptığınız illegal bir faaliyettir ve yasadışıdır. Bunu yapan Gayrimeşrudur, herhangi bir biçimde işe aldırdıkları veya nema sahibi yaptırdıkları ise Gayrimeşru bir ilişkinin ürünüdür. Bunu net olarak söylüyor ve yüksek sesle ifade ediyorum.

Masum bir vatandaşın yerine kendi gayri meşru ürününü yerleştirmeye çalışan gafillerin sonucudur belki de sandığa yansıyanlar. Seçmen ne ahmaktır, nede kör, sadece deve kuşu olanlar başını kuma gömdüğünde kimsenin görmediğini sanırlar. SEÇMEN her şeyi gördü Diyarbakır’da ve bu kayıp sizin ürününüzdür teşkilatlar olarak. Ve KAŞAR bir peynir türüdür. Sizce de öyle değil midir?

Saygılarımla

Ahmet BEŞENK

YORUM EKLE