KISSADAN HİSSE BİR SEÇİM DAHA VAATLERE GEBE…

 KISSADAN HİSSE BİR SEÇİM DAHA VAATLERE GEBE…

 

1 Kasım seçimlerine sayılı günler kala, muhalefetinden iktidarına herkes açtı ağzını, yumdu gözünü. Kimileri daha verdikleri eski sözleri yerine getirip getirmediklerini sorgulamazken yeni vaatlere yelkenlerini açtılar.

 

Upuzun yıllardan bu yana rezalet içinde yaşayan emekliler, yine bir seçim finali sırasında hatırlanırken aslında yine unutulacaklarının mesajını da aynı zamanda alıyorlar sanırım. Emeklilerden bazıları birde şunu merak ediyor, eşini kaybedenler de evlendirilecekler mi? cidden bu konu Diyarbakır’da sağ kulak okşanarak, tıpkı züğürt ağa filminde olduğu gibi kahvehanelerde konuşuluyor. Be kardeşim bu güne kadar evlenenlere niye haksızlık yapıyorsunuz diye sormaz mı kamuoyu? Sanki evlenenler çok geçinebiliyor da.

 

Şahsım seçim vaatlerine baktığımda resmen bir komedi ile karşı karşıya kaldığıma inanıyorum. Örneğin, Herkese iş hakkı ve emeklilik güvencesi geliyormuş. Bu nasıl oluyormuş anlamış değilim. İş vardı da şimdiye kadar çeyiz sandıklarında mı saklanıyordu? İş sahibi olmak için evlenmek mi gerekiyor? O zaman bu kadar evli işsize ne demeli. Daha geçen ay yüzde bilmem kaçlık işsizlikte artış olmadı mı?

 

Gençlere karşılıksız ödeme yapılacak, Taşeron işçilerine kadro, asgari ücrete tatlı zamlar gibi, gibi çok şeyler söyleniyor, güzel söyleniyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ekranların karşısına çıkıp ta: “800 lira büyük para” dediğini sanki unuttuk ta.

 

Önemli bir diğer seçim vaadi ise eğitim alanında. Aslında şunu sormak isterdim vaadin sahiplerine: Diyarbakır’da ki devlet okulları, Milli Eğitimin okullara bütçe ayırmadığı için öğrenci velilerine yüklenmek zorunda kaldıklarını söylüyorlar. İnceliyorum doğru. Okulların sadece elektrik, su, internet gibi giderleri yalnız karşılanıyor, bunun dışında kert yok. Öte yandan İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gelen bütçe devlet sırrı gibi korunuyor ve aldığım duyumlara göre bu bütçenin büyük bölümü bakanlığa geri postalanıyor. Bana göre de eğitim şart ama önce vaatlerin mantık çerçevesinde verilmesi gerekliliği daha da şart.

 

Diyarbakır’da da milletvekilleri adayları dolaşıyor taklidi yaparak oy oranlarını artırdıklarını her defasında iddia ediyor. Basından, gazetecilerden fellik, fellik gizli çalışmalar yapıyor taklidi yapan adayların vaatlerini hiç duymadık, duyargaçlarımız mı arızalı ne bilmiyorum ki. Şahsım olarak yarına umutlu bakmıyorum, at gözlüğü de takmıyorum, her söylenene de inanmıyorum. Bana göre Söz, bir borç hükmündedir ve ahlaki bir anlayıştır. Söz vermek, sorumluluk almak, sözü yerine getirmek, yaşamı netleştiren, kolaylaştıran bir ahlaki karakter özelliğidir.

 

Bence C. Brund çok doğru demiş: “Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince diğerleri de yanlış gider.” Baksanıza siyasi geçmişimize, biz düğmeyi ilk gün yanlış iliğe geçirmişiz zaten.

Saygılarımla

[email protected]

YORUM EKLE