DalKurd Kayıp; 4-0

Açıkça söylemek lazım gelir ki, DalKurd lige hazır değil. Daha doğru bir ifadeyle DalKurd ligin gerektirdiği seviye için henüz organize değil. Sezon başında böyle talihsizlikler her zaman kapıda bekler. Ben bu maçı da o talihsizlikler kervanın bir yol kazasına yormak isterim. Umarım gördüğüm bütün sorunlar ve arızalar kısa sürede çözülür. Şimdi bazı tespitler yapıp işe yarayacağına inandığım bazı önerilerde bulunmak istiyorum.

Kaleci yediği dört gole rağmen çok iyi bir kaleci olduğunu kanıtlamaya devam ediyor. Kalecinin ayak içleri o kadar temiz ve oyun görüşü o kadar yüksek ki, önündeki 4 ve 16 numaralı iki stoperden daha yetenekli. Sağ ve sol kenar savunmacıları dahil, kaleci bütün defans oyuncularından daha iyi bir şekilde ayak içini kullanıyor. Ayaklarına bu kadar hakim bir kaleci varken, kaleciden başlayan açılış pasların, neden organize edilmediği elbette merak konusu! Söz gelimi 49.dakikadan 50. Dakikaya kadar kaleci tam bir dakikalık süre boyunca önündeki defans ile paslaştı. Hiç hata yapmadı. Ama sorun bu değil. Sorun bir dakika boyunca Dalkurd defansı topu 1. Bölgeden ikinci bölgeye taşıyamadı. Bölgeler arası geçiş için yapılandırılmış bir plan ve taktik düşünde ortada yok.

DalKurd, hakemin düdüğüyle başlayan akan oyunda, reel olarak 4- 1 oynuyor. Geride dörtlü defans önlerinde 6 numaralı Robin. Haliyle insan merak ediyor, orta sahanın diğer iki oyuncusu,8 numara ile 24 numara ne işler yapıyor? Ben merak ediyorum, 8 numaralı oyuncunun bu maçtaki görev ve rolü neydi? Atak başlangıçlarında topla ne zaman ve nerede buluşacaktı? Top rakibe geçtiğinde hangi bölgeyi savunacak ve ne zaman pres’e katılacaktı?

Sol kenarda hücumda 25 numara ile 80 numaralı oyuncu arasındaki alan ve top paylaşımı nasıl organize edilmişti? Aynı ikili top rakibe geçtiğinde, rakibi nerede karşılayacak ve nerede bölgesel pres’e katılacaklardı? Bu ikilinin kontratak oyunlarında rolü neydi? Sol kanattan taşınan toplar, santrafor ile ne zaman ve nerede buluşturulacaktı?

Aynı soruları sağ kanat için de sormak lazım. 21 numaralı savunmacı ile 11 numaralı hücumcu arasındaki ilişki, hem savunmada hem de hücumda nasıl organize edilmişti?

Kısaca takımın pas bağlantıları sanki Allaha havale edilmiş! Ayıptır söylemesi DalKurd geriye doğru oynamaktan, ileriye doğru oynamayı adeta unutmuş gibi. Elbette geriye doğru oynanabilir, bu çok doğal, ama bunun kriterleri var; 1- rakip seni buna zorlar.2- en gerideki oyuncu çok daha iyi bir oyun görüşüne sahiptir. Bu iki durumda geriye doğru oynamakta hiçbir sakınca yok.

DalKurd oyuncuları ne yapıyor; 1- her durumda önce geriye doğru oynamayı düşünüyor.2- bunu yaparken de hem son derece ağır hareket ediyor hem de geriye doğru oynamayı hasbel kader haline getiriyor. Bu, son derece yanlış bir alışkanlık! Burada keyfiyete yer yok. Ama oyuncuları da anlıyorum. Çünkü ezbere aldıkları ve inandıkları bir oyun sistematiği henüz yapılanmış değil.

DalKurd oyunu nerede oynaması gerektiğine, henüz karar vermemiş gibi görünüyor. Dar alanda oynamak demek, oyunun iki yönünü de dar alanda oynamak demektir. Yani hem savunmada hem de hücumda. Maalesef DalKurd henüz bu oyun disiplininden çok uzak. Takımın hem oyun merkezi yok hem de direnç merkezi inşa edilmemiş. Robin yalnız başına bu merkez olma görevini üstlenemez. Robin çok yavaş ve savunma yetenekleri gelişmemiş. Bir de buna diğer iki orta saha oyuncusunun belirsiz rollerini ekleyin, Neden 4-0 lik gibi bir yenilginin ortaya çıktığını kolayca fark edersiniz.

Önerim şu; DalKurd hemen hiç vakit kaybetmeden bir bütün olarak daralan da savunma yapmayı öğrenmek zorunda. Daha sert ve kemik bir savunma anlayışı kesinlikle gereklidir. İç saha, deplasman fark etmez, DalKurd tipik bir kontratak takımına dönüşmek zorunda.

YORUM EKLE