Diyarbakırspor'un Misyonu Nasıl Devam Ettirilecek

Sevgisi kalbimizin derinliklerine kadar inen ve orada kalıcı bir yer oluşturan Diyarbakırspor’ûn 4 yıl gibi kısa bir sürede hayal bile edilmeyecek şekilde çöküş yaşayarak amatöre düşmesini hangi memleket sevdalısının içine sinebilir?.Bu ismi,renkleri ve armayı karşılıksız sevenler elbette üzüntü içerisindedirler.Onların bu duygu kırıklıklarını başka yollarla teselli etmek mümkün değil.Ben bunu ölünün hemen arkasında yakınlarını kısa sürede dünya hayatının şatavatlarına alıştırılmasına benzetiyorum. Diyarbakırspor sevdalılarının yeniden spor sahalarına dönmesi için hem zaman lazım hem de onları tatmin edecek ama en azından teselli edecek spordaki yapılanmaya ihtiyaç var. Bunları için yazdım?.Bugünlerde Diyarbakır’da çok anlamsız ve gereksiz bir tartışma yürütülüyor.Diyarbakırspor’un yerini kim tutar?. Bu tartışmayı bazı kesimler işi Büyükşehir Belediyespor ve Y.Diyarbakırspor’a zarar verecek düzeye getiriyor. Ben de bir süre bunları izledim.Hayretler içinde kaldım.Zamanında Diyarbakırspor’a zarar vermiş ancak şimdi Diyarbakırspor’un amatöre düşmesiyle yapacak başka şey kalmayan rant grupları bu defa fitne fesat peşinde. Diyarbakırspor üzerinden tartışma yürüterek kentin iki profesyonel kulübünün önünü kesmenin uğraşında. Diyarbakırspor’un neden bu hale geldiğini iyi bilen,bu zevatların bu işteki paylarını da gayet iyi idrak edebilen bizler sahnelenmek istenen oyunun da farkındayız.Halk ve Diyarbakırspor’u sevenler de bunun farkına varmalı ve bunlara prim tanımamalıdır. Yeni Diyarbakırspor da Büyükşehir Belediyespor da yeni kurulan kulüpler değil ki?.Bunlar yıllardan beridir var olan kulüpler olup son dönemlerde isim,renk ve hedefleri değişmiştir. Keza Diyarbakırspor profesyonel liglerde olduğu diğer dönemlerde kentin 5-6 profesyonel takımla liglerde temsil edildiği dönemleri yaşayan ve bilenlerdenim. Şimdi ne değişti?.Diyarbakırspor amatöre düştü diye spor faaliyetlerine kilit mi vuracağız?. Memlekette sporu yasaklayacak mıyız?.Yoksa ortaya çıkan diğer kulüplere destek olarak,en azından köstek olmayarak bu misyonun başka isimler altında tekrar yükseltilmesini mi sağlayacağız?.
Evet,Diyarbakırspor’un adını kimse tutamaz ama onun misyonu elbette devam ettirilecek. Bunu bugün bu iki kulüp yapmasa yarın başka kulüpler çıkar ve yapar. ‘Misyonu kim devam ettirecek?’ diye tartışmak yerine işi zamana bırakmak en doğrusu. Kim doğru işler yaparsa,kurumlaşırsa,daha fazla halka açık olursa halk onda karar kılacak. Bir anda bu iki kulüpten çok şey beklemek de gerçekçi olmaz.Özellikle Yeni Diyarbakırspor’a değinmek istiyorum. Adı,rengi ve armasıyla bir heyecan yarattı. İnsanlarda bir beklenti de oluştu. Feyzi İlhanlı’nın tek başına son 1.5 yılda yaklaşık 1.7 milyon TL harcayarak takımı 3.Lig’e çıkarması takdir topladı. Fakat ben burada ciddi uyarılarda bulunmak istiyorum. Bazen çok olumlu şeyler yaparsınız takdir toplarsınız ama yapacağınız zerreyi mıskal kadar hata onların hepsini silip süpürür. Yani büyük rakamlar harcayarak yaptığınız fedakarlık ödemediğiniz çok küçük rakamdan dolayı heba olabilir. Yeni Diyarbakırspor’un idari kadro profesyonelleşmesi şart. Bulunduğunuz lig profesyonel ama anlayışınız amatör olursa tepe taklak geriye düşersiniz. Özellikle futbol şubesi,alt yapı ve kurumlaşma bazında önemli adımların atılması lazım. Şu an bunun büyük bir eksikliği var. Transferde çok titiz davranılmalı. Hedef 2.Lig ise doğru tercihler yapılmalı. Profesyonel futbolda transfer bir teknik heyetin insiyatifine bırakılmayacak kadar önemlidir. Evet,teknik heyetin kadrosunu oluşturmasına imkan tanırsınız ama unutmayın ki kulübün yöneten teknik heyet değil sizsiniz.Yani patronun kendiniz olduğunu unutmayın. Tesisleşme konusunda çalışmalar var. İyi niyetle bir şeyler yapılmak isteniyor. Gerek kent idarecileri gerekse ilgili tüm kurumların para istemeyen bir başkan tarafından yönetilen böyle kulüplere tesis ve diğer alanlarda yardımcı olması lazım. Nedir bunlar?.En basit ifadeyle forma reklamı ve saha içi reklam panolarına reklamlar olabilir.

Özetle ;sporda yaşadığımız bu çöküşten kurtulmak istiyorsak yaşananlardan ders çıkarmalı,kulüpleri doğru yönetmeli ve kulüplere köstek olmak yerine destek olmalıyız.Yöneticiler eleştiriler karşısında ‘hain’ avına çıkmak yerine kendilerine düşen payı ve mesajı alarak daha iyisini yapma yoluna gitmelidir. Eleştiri yapanlar da kişisel egolarını tatmin etmek,CHP misali her şeye muhalefet yapmak yerine eleştirilerinde memleketin çıkarlarını gözetmeli,karıştırıcı,yıkıcı olmak yerine yol gösterici olmalıdır. Bardağın sadece boş tarafını değil dolu tarafını da görmeli,iki tarafı da görecek şekilde bir anlayışla bunları yapmalıdır.Yazının içereğinde ifade ettiğim gibi her memlekette olduğu gibi Diyarbakır’da da sadece yıkıcı olmayı kendilerine meslek edinmiş ve bundan zevk alan,ortaya çıkacak başarılardan çok başarısızlıklardan nemalanmaya çalışanların fitne/fesatlıklarına karşı herkes dikkatli olmalıdır.

YORUM EKLE