Yönetmen ve oyuncu Gani  Rüzgar Şavata'nın vizyona girdiği günden bu yana büyük ilgi gören ve 28 Şubat sürecini konu eden ‘Qüfür’ adlı filmin galası, Diyarbakır'da yapıldı. Şavata,öldükten sonra Diyarbakır surları altında gömülmesini vasiyet etti. Şavata,”Diyarbakır’ı ve Diyarbakırlılar çok seviyorum .” dedi.

 

Ülkemizin en ünlü yönetmenlerinden ve aynı zamanda oyuncu olan Gani Rüzgar Şavata’nın, 28 Şubat sürecini konu edinen ‘Qüfür’ adlı filminin galası, Dün  akşam oldukça kalabalık bir sanatçı ve davetli kitlesinin katılımıyla Avşar sinemasında yapıldı. 

Vizyona girdiği günden bu yana büyük ilgi gören ve adeta bir sanatçı ordusunun rol aldığı filmin galasında, usta yönetmen Gani Şavata, aynı zamanda 35. Sanat yılını da kutladı. 

Kara mizah komedi türündeki filmin yapımcılığını 7 Sanat Sinema ve Delazy, filmin yönetmenliğini Mustafa Delazy ve Arafat Şavata üstleniyor.

Büyük beğeni toplayan filmde, Arafat Şavata, Cansu Taşkın, Ahmet Nesin, Ayşen Gruda, Sinan Benger, Selahattin Taşdöven, Leyla Bilginer, Havin Saç, Ahmet Satılmış, Nelli Mari Rouz Podcopi ve Murat Soydan gibi önemli isimler rol alıyor.

Malatyalı usta yönetmen Gani Rüzgar Şavata, 28 Şubat sürecinde yaşanan olayları, beyaz perdeye aktarırken, aynı zamanda bir ilke de imza atmış oldu.

Avşar Sinemaları’nda dün akşam yapılan olan galaya ünlü yönetmen Gani Rüzgâr Şavata’nın yansıra, sanatçı ekibi de tam kadro olarak katıldı. 

28 Şubat sürecinin karanlıkta kalan ve bugüne kadar yüksek sesle dillendirilmeyen gerçeklerini, beyaz perdeye aktarmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Gani Rüzgar Şavata, öldükten sonra Diyarbakır surlarının altına gömülmeyi de vasiyet etti. Şavata, “Film, 28 Şubat süreciyle beraber, 12 Eylül cuntasının derinliklerine indiği gibi, günümüzde halen cunta kalıntılarını en ince yönleriyle bir kara komedi mizahla teğet geçerken, zaman zaman dairenin içine giriyor. Zamanımızda halen, kadına olan şiddeti anlattığı gibi toplumda kadının yeri ve kadın haklarını arayan bir film. Diyarbakırlı bütün sanat dostlarımızı galada  görmekten mutlu olduğumu söylemek istiyorum. Sanata ve sanatçıya her zaman hak ettiği değeri vermiş olan kadirşinas halkımıza  bizleri bu önemli gecemizde yalnız bırakmadıkları için çok minnettarım.Diyarbakır halkına ve sanatçı dostlarımın önünde vasiyet  ediyorum ölüm herkes içindir ben bir gün  ölürsem beni bu surların altına gömün . Diyarbakır’ı ve Diyarbakırlılar çok seviyorum ”. dedi