Gel gelelim bir başka Diyarbakır gerçeğine. Diyarbakır’da Ak Parti istediği sıçramayı yapabiliyor mu, hayır, HDP kan kaybediyor mu? HÜDA-PAR sınırlarını genişletemiyor, diğerleri ekranda diğerleri hanesinde kalıp duruyor, evet, tablo maalesef bu.
Peki ya MHP! Ne yapıyor bu MHP acaba!...
MHP tam aksine Diyarbakır il ve ilçelerinde…
Kimse Milliyetçi Hareket Partisinden söz etmiyor, dikkat çekmiyor, ben ise MHP’ye bakarken bir farkındalık seziyor, ciddi bir değişiklik görüyorum ki özellikle Diyarbakır’da bu ciddi, ciddi hissediliyor.
MHP Diyarbakır’da 2011 seçimlerinde 5 Bin 409, 2015 yılının 1 Kasım seçimlerinde 5 Bin 64, 2018 yılının 24 Haziran seçimlerinde ise 11 Bin 965 oy aldı. Bu tablo bizlere neyi gösteriyor, göstermeli diye düşünmek, düşünmek, düşünmek gerek. Yani yıllarca Diyarbakır’da çok fazla ilgi görmeyen MHP, yenilenen ve tazelenen teşkilatı ile nasıl odluda bir anda oyunu Diyarbakır’da iki katına çıkardı, üye sayısını artırdı ve bu kadar ilgi görmeye başladı sorunlarınız mutlaka vardır ki onunda reçetesi şu: yetenekli ve basiretli kadrosu, anlaşılır bir üslup ile hitabette bulunması, kendini ifade etmesi ve geleni baş tacı etmesinden kaynaklanıyor. Yani halkı, vatandaşı hak ettiği yere, en üst makama oturtması hızla büyümesine neden.
Özellikle İl Başkanı Cihan Kayaalp ve Sur İlçe Başkanı Cemal Ayla’nın çalışmalarını yakından takip ettim, sohbetlerini de dinledim. Orda gördüğüm iki önemli başlık vardı. İlki atmosfer nasıl olur ise olsun saygıdan ödün vermemeleri, ikincisi ise çok ikramkar, davetkar ve narin bir yaklaşım sergilemeleriydi.
Sigara içerken dahi müsaade istemeleri, gelen olunca yerlerinden kalkmaları vs gibi insanların dikkat ettiği hassas detayları önce kendileri hissettiriyor, yani nasıl gördüyseniz öyle bırakıyorsunuz, nasıl davranılmak istiyorsanız öyle hareket ediyorsunuz. Aile terbiyesinin ve ilkeli duruşun farklı bir empoze ediliş ortamını bizzat gördüm, yaşadım. Hal böyleyken siz insanların yanına çok saygılı ve mütevazı gidince etki-tepki prensibi gereği aynı şeyi görüyorsunuz bumerang misali. Sonra karşınızdakinin lafını bölmeden, saygı göstererek, dikkatlice dinledikten sonra basit açıklamalar yapıyorsunuz, ardından sıkıntıyı da çözünce karşınızdaki şöyle bir düşünüyor: ‘Aslında anlatıldığı gibi fena insanlar değilmiş’ deniyor.
Zira hep bölgenin medyada kötü tanıtıldığı denir ya bölgeye de MHP’liler, ülkücüler yıllar yılı böyle öcü olarak, kötülüğün kalbi olarak tanıtılıyor. Yani anlayacağınız MEDYA her iki tarafı birden farklı idare ediyor, farklı düşmanlaştırıyor aslında. Tabi herkes sadece bölgeye bakış açısını ele alıyor, kimseciklerde çıkıp ya Doğu’ya da bu insanlar öcü, böcü, kindar olarak tanıtılıyor demiyor. Sanırım bunu ilk diyen ve fark eden ben oluyorum, artık sizde fark ettiniz.
İşte MHP’nin çiçeği burnunda yeni ekibi Cihan Kayaalp başkanlığında bu ortamın farkında ve gerçektende bir şeyler yapıyorlar. Yoksa bayram değil, seyran değil 5 Bin oy 11 bin olur muydu?
Hatırlayanınız mutlaka olur, bir dönem Elazığ ilinden geçerken 21 plaka değiştirilirdi, Elazığ araçları geçerken de plaka değiştirirdi. Yıllarca iki komşu kent nasıl ki Hazar gölünü ortak kullanarak birbirlerini tanıdı ve artık ev ziyaretleri gerçekleştirir oldu, Diyarbakır MHP il ve ilçe teşkilatları da bu ciddiyetle çalışıyor.
Özetle söyleyecek olur isek ihanet sarmalı diğer partileri sarıp sarmalarken, samimiyet ve pozitif olmak MHP’yi büyük bir aile yapıyor. Bunu da kısaca şöyle özetleyeyim: Dicle Üniversitesi güzergahından şehre gelirken kartı olmayan bir bayana otobüs şoförünün anlayışsız davranmasını konu etmiştim, seçim arifesi buna dikkat demiştim, çok kişi mesaj atıp, paylaşımımın altına yorum atarak densizlik yapmıştı, aynı dönem bir gece MHP’li arkadaşlarla oturup ‘Şurada yanlışınız var’ dediğimde bana teşekkür etmişlerdi. Yani yanlışa yanlışla değil, ondan ders alarak hamle yapmıştılar, bir güne kalmadan yanlış düzeltilmiş, ben teşekkür etmiştim. Güzel değil mi, oldukça takdir edilesi eylemler. Bu hız, bu gidiş, sanırım önümüzdeki dönemlerde MHP bölgede iyi bir konuma gelecek. Neden mi? Hatalardan ders alıyorlar çünkü. Dersi herkes almalı bence.
Saygılarımla…