MİLLİ EĞİTİM ÇİFTLİĞİNDE KİMİN YUMURTASI KIRILDI?

Son birkaç günden bu yana eleştiri oklarının odağına İl Milli Eğitim Müdürü Feysel Taşçıer ve daha öncesinde de İl Sağlık Müdürü Mehmet Sait Avar oturtulmuştu. Tabi Taşçıer yeni geldiği için yoğunluklu saldırının merkezinde olması bundan sanırım.

Gel gelelim 17 yıldan bu yana Ak Parti iktidarı döneminin her aşamasında Diyarbakır ekseninde atanan il ve bölge müdürlerine yaklaşıma. Hiçbir zaman Ak Parti hükümeti tarafından atanan bürokratlar Ak Partinin il ve ilçe teşkilatları tarafından takdir görmedi, savunulmadı. Tam aksine bazı karanlık yapılar tarafından el altından kaynağı muallak, şaibeli, çoğu zaman da fotomontaj bilgiler gönderilerek kurum yetkilileri hırpalandı, yıpratıldı.

Gelin görün ki 17 yılın sonunda değişen, evrimleşen bir Ak Parti il ve ilçe teşkilatı hala oluşamadı, değişemedi, dönüşemedi. Nedenini soranlara kısa bir anekdot olarak şunu sunabilirim: İl Milli Eğitim Müdürü Feysel Taşçıer göreve başladı, ardından bir değişim, dönüşüm başlattı. Bazı kişilerin yerlerini değiştirdi ki bu şahısların bazıları görevin çokta hastası olmadığını her fırsatta dile getiriyordu. Şimdi bu zatı muhteremlerin bazılarının yeri değişti, bazıları görevden alındı, bir sürü söylem, bir sürü dedikodu yapıldı, yapılıyor. Belgeler havalarda uçuşuyor ve AK PARTİ yine sessiz, yine kendi hükümetleri tarafından atanan bürokratlarını, hem de düzgün şeyler yaptığı için sahiplenmiyor edalarında.

Peki, niye bu ölüm sessizliği! Memlekete ayar vermeye çalışan bazı faili belli kişiler istedikleri olmuyor diye soluğu Ankara’da Milli Eğitim Bakanının yanında alıp, şikayetlerini dizerken kimileri de sayfalar dolusu kinini kalem aracılığı ile kağıda kusarak Külliyeye, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ulaştırmak için araya türlü, türlü insanları koymaya çalışıyorlar.

Eeeee, ne oldu da bir anda bu kadar şikayet oluştu? Kimileri İmam Taşçıer ile akraba olduklarını beyan ederek dikkatleri farklı noktalara çekmeye çalışıyor, kimileri de sol tandanslı sitelerden kes kopyala ve yapıştır taktiği ile gezici müdür isimlendirmesi yapıyor. Yahu bu hükümet, bu devlet kimin gezi ile kimin cemaatlerle ilişkisi olduğunu bilmiyor da siz mi biliyorsunuz ey akıllı geçinenler. Kimileri gelir gelmez ihaleleri iptal etmesinin ardından kişisel rant hırsı olduğunu iddia ederken kimse elle tutulur, gözle görülür samimi bir doküman ortaya koyamıyor. İşte buna apaçık, bariz, Ahlaksızlık, karektersizlik ve kul hakkına girmişlik var.

Peki bu kadar saldırı, yalan, dolan ve entrika karşısında susan Ak Parti Diyarbakır teşkilatı neden sus, pus? Dünyanın her hangi bir noktasında kediye yapılan saldırıyı dahi kınayan bir teşkilat kendi hükümetlerinin atadığı bir müdürü neden sahipsiz kılar, niye destek olmaz. İşin garibi aslında bu.

Bir teşkilat yetkilisine sordum niye destek vermiyorsunuz diye. Yanıt ilginç, ‘Biz onu ziyarete gittik, bizi karşılamadı, ilgilenmedi’ dedi.

Ben şöyle anlayabilirdim bu yanıtı yani el etek toplamadı önümüzde, yani önünü iliklemedi karşımızda, yani bir emriniz var mı demedi, yani bize biat etmedi, yani Ankara onu gönderse, kim onu sahiplenirse sahiplensin bize gereken icazeti göstermese bizde onu sahiplenmeyiz mesajı gibi düşüncelere kapılabilirdim ama kapılmadım.

Ak Parti il ve ilçe teşkilatları yine Ak Partinin oluşturduğu Hükümetin Bakanının atadığı bürokratlara yönelik yapılan saldırılara sessiz kalıyor ise bu beni düşündürür, düşündürür, düşündürür, öküzün altında buzağıyı bıraktırır buzağının altında ki fili aratır bana.

Düşünüyorum da yoksa teşkilatlar hamle yapmak için ne bekleyebilir ki? Yine merak ediyorum teşkilatlar Milli Eğitim cenahında ki değişimlere niye sessiz? İl Milli eğitim müdürünün geldiği yer belli, durduğu nokta belli. Şimdi asıl soru şu, bu saldırıları gerçekleştirenlerin ortak noktasının yine Ak Partinin kendi içi olması DÜŞÜNDÜRÜCÜ değil mi? Peki yerelde Ak Parti il teşkilatının durduğu nokta neresi, bu benim kafamı çok kurcalıyor, sizce de öyle değil mi?

Bu arada İl Milli Eğitim Müdürü Feysel Taşçıer, eğer ki görevden aldığınız ve aldıracağınız kişilerin SUÇ dosyaları var ise ve siz bu dosyaları daha öncekiler gibi sumen altı edecekseniz büyük suç işlemiş olursunuz ve bunca hakkı gasp edilen insanın bedduasını kazanacaksınız. Madem görevden alıp bu insanlarla ilgili kamuoyu nezdinde bir düşünce oluşturdunuz elinizdeki doneleri sunmak zorundasınız diyerek hatırlatmada bulunmak isterim. Sonrasında gizlerseniz size bunu hatırlatacağımdan da emin olabilirsiniz.

Öyle görünüyor ki İl ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerini çiftlik gibi birileri kullanmış. Haliyle folluk çatırdayınca birkaç tavuğun yumurtası da kırıldı. Yoksa bu can havli ile viyaklayanlar niye bağıradurup kin kussun ki? Siz ne dersiniz, kimlerin yumurtası kırıldı, sessiz kalarak kimler kırılan yumurtasının yasını tutuyor olabilir ki?

Saygılarımla.

Ahmet BEŞENK

YORUM EKLE