Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdikleri 15 Temmuz temalı konferans ile 15 Temmuz darbe girişimini ve sonrasını aktarmayı hedeflediklerini belirten Erdemliler Hareketi Diyarbakır Şube Başkanı Atilla Kaymaz konferansa katılımın olağan üstü olduğunu belirterek şunları söyledi: “Geçtiğimiz günlerde 15 Temmuz Darbe Girişimi konulu bir konferans düzenledik. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bugün 4 bir yanının hainlerle dolu olduğunu gördüğümüz bir dönemde böylesi bir darbe kalkışmasının ardından Türkiye’nin top yekûn olarak birlik, beraberlik içersinde bunlarla mücadele ettiğini de görüyoruz. Biz bu mücadelede Sayın Devlet Başkanımız Recep Tayip Erdoğan’ı yalnız bırakmadığımızı ve bu konuda halkı bilinçlendirmek adına bu tür konferanslar düzenleyerek 15 Temmuz darbe girişimini ve sonrasında yaşananlar ile birlikte devletimizin kendini yeniden yapılandırarak bu tür kalkışmaya alet olan, FETÖ terör örgütü mensuplarının diğer terör örgütleri ile ittifak halinde bulunarak yapmış oldukları darbe girişiminin sonuçlarının asıl olduğunu ve bunlardan nasıl kurtulmamız gerektiği yönündeki bilgilendirmeyi halkımıza sunmaya çalıştık. Bu konuda bizi hakikaten yalnız bırakmayan Sayın Devlet Başkanımız Recep Tayip Erdoğan’ın 40 yıllık kadim dostu ve İstanbul Milletvekilimiz Metin Külünk’ün bu tür konferansları Türkiye’nin her yerinde yaparak bir dava ruhu ile bunu insanlarımıza da yansıtarak çalışmalar yapıyor, kutluyoruz. 15 Temmuz aslında bir milat, 15 Temmuz her ne kadar Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçse de unutulmamalı ki Türkiye tarihine demokrasinin zaferi olarak ta geçti. Diyarbakır’da gerçekleştirdiğimiz konferans sonrası insanlardan müthiş olumlu tepkiler aldık. O gün biz başkanlık sistemini yeni anladık diyenlerin sayısı da oldukça fazla idi. Özellikle Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde yapmış olduğumuz konferansın yankıları adeta Ankara’yı sallamış durumda, ha keza Diyarbakır’da aynı. Tabi bunlar güzel şeyler, yaptıklarınızın bir karşılığının olduğu ve emeğinizin boşa gitmediğini görüyorsunuz. Biz her daim bu ruhu tüm Türkiye’ye sunmaya devam edeceğiz.” Dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın önderliğinde hükümetin FETÖ ile mücadelede etkin ve kararlı bir çalışma yürüttüğünü de sözlerine ekleyen Kaymaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şunu vurgulamakta fayda var; FETÖ terör örgütü başta olmak üzere diğer terör örgütleriyle de mücadele kararlığı sürdüren, Elif gibi dimdik duran bir devlet başkanımız var. Ayrıca onun yanında yine bu terör örgütleri ile mücadelede taviz vermeyen, mücadeleyi kendine şiar edinmiş bir İç işleri bakanımız var. Tabi ki terörle mücadelede kararlılık önemli, tabi bu kararlılık vurgusunu dile getiren devlet büyüklerimizin olması önem arz ediyor. Bizlerinde onlara sonuna kadar destek olmamız gerekiyor ve sonuna kadar desteğimiz de sürecektir. Bu yeterlimidir diye soracak olursanız yeterliliğine Türkiye halkının kendisi karar verecek. Biz sadece terör örgütleri ile mücadele etmiyoruz, bu örgütleri kullanan ülkelerle de mücadele ediyoruz. Bu güne kadar bizim müttefik olarak bildiğimiz Amerika, Almanya, Fransa, İngiltere gibi bizim dost gördüğümüz ama aslında dostumuz olmayan terör örgütünün müttefiki olan ülkelerinde bize karşı tavırlarını, mücadelelerini görüyoruz. Amaç ülkemizi yok etmek. Tabi bunları da en güzel kurguladıkları oyunlarla, planlarla terör örgütleri üzerinden yaparak Recep tayip Erdoğan’ı etkisizleştirmek, yok etmek çabası ama Türkiye halkı olduğu müddetçe hiç kimsenin gücü ne Recep Tayip Erdoğan’ı yıkmaya nede Türkiye’yi bölmeye yetmeyecektir.

Geçtiğimiz günlerde Başkomutan Recep Tayip Erdoğan’ın söylediği ‘Yalnızlığımı biliyorum, mücadeleme devam edeceğim’ cümlesi ile ilgili de açıklama yapan Atilla Kaymaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Yalnızlığımı biliyorum ama mücadeleye devam edeceğim’ çok anlamlıydı. 17 – 25 Aralık operasyonlarından sonra şimdiki mücadeleyi verebilmiş olsaydık, bugün bu kadar ağır sonuçlar olmayacaktı. O gün bunu kabul etmeyenler bu gün Sayın Cumhurbaşkanımızın ne kadar doğru söylediğine kanat getirip pişmanlıklarını dile getirdiler. Biz şunu savunuyoruz, ne olursan ol, kim olursan ol dön gel. Türkiye herkese kucak açmış arkadaşlar, dini, dili, ırkı fark etmeksizin herkesimden insanı barındıran bir mozaikle Türkiye’yiz. Sayın Cumhurbaşkanımız asla yalnız olmayacak, çünkü biz varız, 78 milyon milleti var. 15 Temmuz’da 78 milyon insan Sayın Cumhurbaşkanımızın yalnız olmadığını gösterdi.

15 Temmuz her ne kadar keşke olmasaydı desek bile olduğu için de bu gün bir takım şeyleri görmemiz için ışık oldu. 15 Temmuz’dan sonra belki önceden fark edilen ama müdahalede gecikilen bazı durumlarımız oldu, Dicle Üniversitesinde yaşananlar gibi. Bilindiği üzere Dicle Üniversitesi paralelin Kandil’i diye isimlendiriliyordu. Ancak bu gün sadece Dicle Üniversitesinde değil birçok kurumumuzda FETÖ ile etkin bir mücadele söz konusu. Bu mücadelenin büyük bir bölümü Dicle Üniversitesinde sağlandı ve hala devam ediyor. Talip Gül hocamız daha yeni olmasına rağmen müthiş bir performans göstererek bu vahşi örgüt ile uğraşıyor ve büyük başarılar elde ediyor. “ dedi.

Bazı Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) asli görevlerinin halk ile ilgililerinin arasında köprü vazifesi olduğunu fakat bazıları tarafından bunun unutulduğunu belirten Erdemliler Hareketi Diyarbakır şube Başkanı Atilla Kaymaz, yetkililer ile sürekli iletişim halinde olunması ve destek sunulması gerektiğinin önemini de şu cümleler ile vurguladı: “STK’ların en önemli görevlerinin başında ilgilileri ile vatandaşlar arasında köprü vazifesi görmelidir. Tabi bazen insanların içinde bulunduğu durumlar STK’ları farklı bir amaç doğrultusunda kullanabilirmiyiz ağlısı yaratıyor. Bunların içinde iş gibi tayin gibi vesaire taleplerin olmasına da neden oluyor. Hiçbir STK tayin, terfi işi yapmaz, iş kur değildir, sadece ve sadece bu talepleri insanlara en yakın ölçüde ilgili kurumlara talepleri iletir, sağlıklı iletişimin sağlanacağı ölçüde destek olur. Özellikle şunu beyan etmek isterim ki Sayın Valimiz Hüseyin Aksoy’un Diyarbakır’a önemli katkıları olmuştur ve oluyor. Sayın valimiz STK’lar ile sürekli istişare halinde olarak Diyarbakır’ımıza, halkına hizmetin yapılması noktasında çok özveri gösteriyor. Şunu sorabilirsiniz STK’lar üzerlerine düşen vazifeleri tam olarak yapabiliyorlarmı? Bun sorguladığımızda şunu söyleyebilirim ki insanların içinde bulundukları durumlardan dolayı gerçekten tam anlamı ile görevlerini sağlıklı olarak yapmıyorlar. Bu noktada iktidar partimizin yöneticileri olağan üstü bir gayretle çalışmaktadırlar. Ak Parti il başkanlığımız hakikaten bu süreçte Diyarbakır’a ve Diyarbakır insanına deste olma, oluşan mağduriyetlerin giderilmesi babında Valiliğimizle, STK’larımız ile yardımlaşma ve dayanışma merkezlerimizle koordineli olarak uyumlu bir şekilde özverili çalışmalarını gerçekleştiriyor.”dedi.