Ağır travmalar yaşayan ve büyük tahribatlar yaşayan Sur ilçesi toparlanmaya, eski ihtişamlı günlerine tekrar kavuşmaya başladı.

Günün her saatinde yoğun insan sirkülasyonunun gerçekleştiği ve ticaretin de bu ölçüde ivme kazandığı ilçe, şu sıralar yerli turistlerin ilgi odağı. Yapılan rehabilitasyon çalışmaları ve belediyelerin olumlu çalışmaları vatandaşı memnun ediyor.

‘ŞEHRİN ÖZÜNÜ YANSITMIYOR’

Sur ilçesindeki hareketlilikten oldukça memnun olduklarını dile getiren DİKTUMDER Başkanı Kenan Aksu, ilçede yapımına başlanan Sur evlerinin aslına uygun olmayan kaçak yapılar olduğunu iddia ederek şunları kaydetti: “Sur içlinde yapımına başlanan evleri gidip yerinde inceledim, bunlar asınla uygun yapılmamaktadır, bununla ilgili de bir kampanya başlattık. BU yapılar özümüzü yansıtmamakla birlikte çok ta kötü yapılar. Sudaki evler ile ilgili mevcutta projeler ve kitaplar var, bu kitaplarda evler çok detaylı bir şekilde de anlatılıyor. Sur içinde yapımı gerçekleştirilen evler aslına uygun yapılır ise eski günlerin geri gelmesi için Sur’un içinde yapılan yeni evlerin kaldırılmasını istiyoruz ki bu durumda dahi insanlar akın, akın buralara gelmeye başladı, çünkü Sur Diyarbakır’ın kalbidir. Diyarbakır Tarih, kültür, medeniyet, maneviyatın olduğu çok önemli bir şehir olduğu için bu memleket üzerine hesabı olan kirli zihniyetlerin düşüncelerini kırdık, yavaş, yavaş Diyarbakır özüne dönmeye başladı.” Dedi.

‘BAKANLARA, MİLLETVEKİLLERİNE DAHİ SÖYLEDİM’

Sur ilçesinde yapımına başlanan evlerin gerçek manada kentin özünü yansıtmadığını ilgili tüm kişilere bildirdiğinin de altını çizen Aksu, konuşmasını şu cümlelerle sürdürdü: “Sur ilçemizde yapılan evlerin şehrimizin mimarisini yansıtmadığını Bakanlarımıza, Milletvekillerimize bildirdim. Diyarbakır evlerinin, sokaklarının çok detaylı olarak anlatıldığı Orhan Tuncer’in kalınca bir kitabı var, bu kitapta tüm bilgiler detayları ve ince hatlarıyla aktarılmış zaten. Şimdi çıksanız sokağa kime sorarsanız sorun herkes Diyarbakır evlerini az, çok bilir. Bu kadar kaynak dururken birde Diyarbakır’da bulunan akademik kimlikler ile STK’ları veya eşrafına sormak varken kimseye sormadan, danışmadan kendi başlarına yapıp yarınki gün önümüze koyacaklar.” Dedi.

‘HEM YANLIŞ HEM DE YASAKTIR’

Sur ilçesinde yapılan evlerin şekilleri ve yapımı itibari ile hem yanlış hem de yasak olduğunu da belirten Kenan Aksu: “Sur ilçesinde yapılan evler hem yanlış yapılıyor hem de yasakları çiğneniyorlar. Tescilli bir yapı yapıldığında bunu koruma kuruluna, anıtlar kuruluna, bakanlıktan olur almaları gerekiyor. Yani, burada bu yapılanlara yasak koyanlar nasıl bu suçu işleyebilir? Bu bölgelerde yaşayanlar gelip kendi mahalle ve evlerini görmek isterken betonun üzerine giydirme giydirilen yapılarla karşılaşacaklar. Bu yapılarla ilgili olarak kamuoyuna, sana, bana bu işi bilen akademisyenlere sormaları lazım. Yıllardır ben bu işin içindeyim, Diyarbakır’ın tanıtımını yapmak için büyük emekler harcamışım, gelip bize sorsunlar.” Dedi.

‘KABUL ETMİYORUZ’

Sur ilçesinde yapımı gerçekleştirilen evlerin bu şekilde yapılmasını kabul etmediklerini de kaydeden DİKTUMDER başkanı Kenan Aksu: “ Biz bunu kabul etmiyoruz. Diyarbakır’da bu işi yapabilecek ustalar, malzemeler kaynaklar var iken gidip şehrin özünü yansıtmayan yapılar yaparsanız millet neye gelecek? Sura gelecek olan yerli veya yapancı turistler gelip eski yapıları görmek ister, şimdi yapılan yapılar bize aykırıdır, biz orada eski Diyarbakır’ı istiyoruz, kendi mahallemizi istiyoruz, eğer yapamıyorlar ise yapanlar var, tescilli tüm kültür varlıklarının projeleri de var. Yapılan yapıların özü mantıksızdır. Çevre ve şehircilik bakanımıza da durumu anlattım, her bir evimizin kendine göre şahane bir duruşunun, ihtişamının, işlemelerinin olduğunu belirttim. Her evde eyvanlar, mahzenler, figürler var. Bakın Hazreti Süleyman’ın çevresinde bir düzenleme yapıldı, akın, akın insanlar gidiyor, yıllardır söylüyorum Sur içinin düzenlenmesi yüz tane fabrikaya eş değer kazanım sağlar diye. Yapılan bu uygulamayı Diyarbakır halkı kabul etmiyor ve tepki veriyor. BU olayın politize edilerek malzeme olarak kullanılmasını bir Diyarbakırlı olarak istemiyorum, yapılan iş yanlıştır, daha başındayken düzeltin, ben bunu kabul etmiyorum.” dedi.

‘TURİZMİN 3 OLMAZSA OLMAZI VAR’

Bir bölgede turizmin canlanması için üç önemli kuralın olduğuna da dikkat çeken Aksu, konuşmasını şu cümlelerle sonlandırdı: “Turizmde 3 olmazsa olmaz kural vardır, bunlar temizlik, sağlık ve güvenliktir. Sizde bu kurallar tatbik ediliyor ise değerleriniz varsa zaten insanlar gelecekler. Sur içi bir hazinedir, istedikleri kadar kötülesinler, istedikleri kadar bölge üzerine oyunlar oynasınlar bu hazine keşfedilecek kurtuluşu yok. Bu insanların buraya gelmesi, Sur’daki muhteşem kültür varlıklarındandır, o manevi değerdir, iddia ediyorum insanlar buraya geldikleri zaman Surların kapılarından parayla girecektir. Çünkü bu şehir Dünya’da eşi, benzeri olmayan kültür varlıklarına sahiptir. Camileri, medreseleri, tarihi evleri, hamamları, kiliseleri gibi bir şehir dünyada yok. İnsanlar güven ortamından dolayı akın, akın surun içine gelmeye başladılar. Bu anlamda Surdaki ticari potansiyel hareket kazanırken artmaya da başlayacak. Umudumuz ve temennimiz de bu, Diyarbakır hak ettiği yere gelecektir.” Dedi.