‘BEN ONUN KADAR ZEKATIMI VERİYORUM’

HABER / FOTO: AHMET BEŞENK Ceylan Karavil AVM’de faaliyetini sürdüren ve Karavil gurup tarafından yapılan haksız uygulamalar neticesi ve hükümet aleyhine propagandalarına karşı çıktığı için kurban seçildiğini, bunun neticesinde de işletmesini kapattığını iddia eden Bellona ASR Mobilya adına çeşitli iddiaları gündeme getiren Mehmet Veysi Tunca’nın iddialarını Karavil Gurup Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Karavil’e yöneltik. Karavil, yöneltilen iddiaların mesnetsiz ve kabul edilemez olduğunu belirtti. İşte o röportajdan bazı başlıklar:

‘BEN ONUN KADAR ZEKATIMI VERİYORUM’

 BEŞENK: Ceylan Karavil AVM’de bulunan Bellona ASR Mobilya sizin alt bayiiniz. Bu bayiinizin kepenklerini kapatıp kaçtığı iddia edilerek yaklaşık 150 kişi tarafından hakkında dava açıldı. Bellona ASR mobilya adına Mehmet Veysi Tunca ile yaptığımız röportajda Karavil gurubun sistematik olarak kendilerini imha yoluna gittiğini ve bunu birçok bayi üzerinde gerçekleştirdiğinizi iddia etti. Yönetiminizin de bayilere zor koşullar dayatılarak mallarını haciz ettiğiniz ve bu yolla da mal varlıklarını ellerinden aldığınızı beyan ederken örneklerinin de olduğunu kaydetti. Bu iddialara karşın yanıtınız nedir, neler söyleyeceksiniz?

 

ABDÜLKADİR KARAVİL: Bayilikler verildiğinde, her bayiinin kendine göre bir kredi limiti var, bu kredi ara sıra düşüşe geçerken ara sıra da yükseliyor. Neden düşüyor, biliyormusunuz? Diyelim ki güçlü ortakları var, senden ayrılıyor, güçlü ortaklar ayrılınca kredi limiti düşüyor. Güçlü ortağın, teminatın, ipoteğin varsa kredin yükselir, buna paraleldir. Biz bayilik verirken yalnızca şunu biliriz, müşteriye, tüketiciye verilen ürünü verildiği zaman garanti dahilinde gideriz, malını kontrol ederiz, varsa arızası garanti dahilinde ya değiştiririz yada arızasını yaparız. Biz bir lojistik firması gibiyiz, malı fabrikadan alıyoruz, bayilere dağıtıyoruz. Sorumluluğumuz da parasal olarak bayi ödemediği zaman biz ödemek zorundayız, her bayiimizi de kontrol edemeyiz. Bizim 5 markamız var, tahmin ediyorum ki 300’e yakın bayiimiz ve bunlarında altında da çok sayıda tali bayiliklerimiz var. Yelpaze geniş olduğu için kontrol etmemiz mümkün değil, kime mal gitmiş veya gitmemiş diye ama benim bir bayiye tavsiyem, siz birisine malı sattınız veya ürünü almadınız vermeyiniz. Niye ikinci, üçüncü adama ya da yüz kişiye satıyorsunuz? Mantıklı değil, bu mal karaborsa bir şey değil, senin tek elinde değil ki. Sen niye adama diyorsun malım gelecek sana mal vereceğim. Senin olmayan bir malı satarsın, niye 150 kişiye sattın?  Kardeşin yanlış yaptı bir kişiye sattı, öbür kardeşin yanlış yaptı başka birine sattı, sen yanlış yaptın birine sattın, yüz kişiye sattınız, yazık değil mi, bu kadar insan bu bayram arifesinde, Ramazan ayında mağdur olmuş. Bu noktada benim mantığım durmuş durumda, alamayacağını bildiğin ve elinde olmayan bir mal var. Senin limitin belli, sen bunun dışında niye fazla mal satıyorsun? Ben ne bileyim sen o ayda 400 Bin lira mal satmışsın, ben onu bilemem ki. Benim sana verilen sınırım 200 ise 200’e göre mal alırsın, satmışsın 150 kişiye. Velev ki diyelim bölgede hiç Bellona bayi yok ve sadece onda var,  demesi gerekir ki kardeşim gidin Mardin’den alın benim limitin ayda 200 veriyorlar, ortaklarım benden ayrılmış, benim kredi limitim bu demeli. Bu kadar büyütmenin bir anlamı var mı? Benimde firmada bir limitim var, katiryonlarca lira mal satacağım diye bir şey yok.

 

BEŞENK: Mal varlığına haciz koyduğunuz bayileriniz var mı?

 

ABDÜLKADER KARAVİL: Tabiî ki de var, ödemesini yapmayan, çekini ödemeyen, bizi bırakıp kaçmış ise. Şirketimizin avukatları aracılığı ile yasal olarak uyarı yapıyoruz. Bizim bir parçamız gitmiş ise faturalı gitmiştir, bunun karşılığında çek almışız ve malını teslim etmişiz.

Ödemesini yapmamış ise sadece ben değil sen bile tüketici olarak bir gömlek veya buzdolabı almışsan senedini ödememişsen haciz önce malına gelir sonrada evine gelir. Bu tür vakalar bizde ya yılda birdir, yada binde yirmi beştir.

 

BEŞENK: Bir diğer iddia ise bilinçli ve sistematik olarak bayileri zayıflatma ve arkasından da mevcut mal varlıklarını ciddi anlamda düşük bir rakamla sahiplendiğiniz yönünde.

 

ABDÜLKADİR KARAVİL: Peki öyle ise birilerinin mal varlığına el koymak mıdır? Ben buradan ona sesleniyorum, çalışıyordu kendi kendine, iki tane güçlü ortağı vardı, iki ortağı da ayrılı. Ben nasıl o memurun malına el koyarım? Bu kadar güçlü ve mal varlığı olan firma varken, örneğin Urfa’da var, Van’da Türkmenoğlu var, Ak Parti milletvekilliği yapmış, ticaret odası başkanlığını yapmış, Mardin’de binaları var, zenginler, Hakari’de var, hele birisine sorsun kimseye böyle bir şey yapmışmıyız? Benim bayilerim var, onlarla da konuşabilirsiniz. Öyle şerefli bir firmayız ki Van depreminde bayilerimizin bir yıllık işçi maaşlarını verdik, kiralarını verdik bir yıl. Her bayiime ısıtmalı konteynır gönderdim, bunun şahidi de eski içişleri bakanı İdris Naim Şahin’dir. Ben bayilerime bunları yapıyorum, işte buna çok üzülüyorum. Ortaklarından ayrıldığında ortakları her şeylerini bizden aldı da onun mu malına göz dikeceğim? Bu yıl bölgede sıkıntılı bir süreç yaşandı, biz bütün bayilerimize erteleme yaptık, biz böyle bir firmayız. Bizim gözümüz bir memurun dairesindemidir? Ben onun kadar zekatımı veriyorum ALLAH aşkına, nasıl bir mantıkla bana bunu söyleyebilir? Karavil’i herkes tanıyor, devlette tanıyor, millette tanıyor, biz ödemelerimizi her zaman vaktinde ödüyoruz. Millet neden diyor Karavil malımızı dağıtsın? Çünkü güvence var. Türkiye’nin en büyük firmaları ile çalışırken kalkıp senin 1 Milyon lirana mı tenezzül edeceğiz? Ben bunu kabul de etsem, sineme de çektirsem ALLAH bunu kabul etmez.

 

BEŞENK: Bir diğer iddia ise şahsınızın ismi geçmiyor tabi, diğer yetkililerden söz ediliyor, bayiiler toplantısında hükümet aleyhtarı propagandaların yapıldığı yönünde iddiaları var. Böyle bir iddianın sebebi ne olabilir?

 

ABDÜLKADİR KARAVİL: Başta da söylediğim gibi birçok örnek verdim, bu kadar büyük firmalar var iken niye bu kısa bir dönem içersinde hemen bayii oldu, marka taktı ve hemen kısa bir süre içersinde ortaklarıyla açtı. Tabi, ne gibi bir plan vardır biliyormusunuz? 2001 krizi olduğunda ben hacca annemi götürmüştüm. O dönem beni Diyarbakır’dan aramıştılar, kriz olduğunu söylediler, ben kendilerine kriz olmuşsa siz malınızı satmaya başlayın, şartları artırmayın, vadeleri kısaltın dedim. Onlar bana biz diyoruz kriz olmuş, dolar yükselmiş, fabrikalar mal vermiyor siz stoku tüketin diyorsunuz diye. Yemekteyken Kayserili bir kumaş tüccarı şöyle dedi ya Karavil deli ya da ben deliyim, ben diyorum stok yapın, Karavil diyor satın, konuyu şuraya getirmek istiyorum hükümet krize gelince ve gün geçtikçe başarıya doğru gitti, ben bir sanayiciyim ve hem de bölgede büyük çaplı lojistik yapıyoruz. Ben hangi hükümetin ne kadar kriz yaşattığını, hangi hükümetlerinde ne kadar teğet geçtiğini gören biriyim. Bu kişide acaba bu kadar düzgün, bağ-kur’unu, sigortasını, vergisini, banka ödemelerini zamanında veren birine 35 yaşındaki biri nasıl böyle söyler? Bunu ancak fırıldak yapan kişidir, onu yapan dürüst bir kişi değil. Şu anda Dünya’da ülkeler küçülürken Türkiye büyümeyi elde ediyor 4,6. Türkiye Avrupa ve Dünya sıralamalarına giren bir ülke. Böyle bir şey mümkün değil, birde benim huyum değil siyaseti konuşmak. Hep söylüyorum ben bir markayım ve sen bir partilisin içinde kalsın. Bölgede her şey bu kadar durmuşken resmi kayıtlarıma göre yüzde 25 büyüme elde eden ve böylesine büyük bir firmayken bunun malına mı tenezzül edeceğiz bu kadar büyümenin içersinde. Şimdi bir eleman buradan çıkıp bir yerlerde konuşmuş ise bundan ben sorumlu değilim ama şahsen birisi böyle bir şey, olamaz. Şimdi sizde buradan çıkar bir yerde konuşursunuz ama bundan ben sorumlu değilim. Ben her zaman şunu söylüyorum alta büyüyen kazanır, Böyle bir şey kabul edilemez. 

Güncelleme Tarihi: 24 Haziran 2016, 11:59
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER