BİR AİDS VAKASI DAHA

HABER ÖZEL: AHMET BEŞENK Diyarbakır’da HİV’li hamile kadının hastane serüveninin üzerinden daha bir gün geçmeden 3 hafta önce gerçekleşen bir vaka bu kez gündeme düştü. Yaklaşık 3 hafta önce göğüs ağrısı ve enfeksiyon şikayeti ile özel bir hastaneye giden, ardından da Dicle Üniversitesinde yatışı yapıldıktan sonra AİDS olduğu öğrenilen M.Y. adlı vatandaşın hastalığının ciddiyetine uygun bir biçimde davranılmadığı iddia edildi. İddia sahibi Öztekin Çaçan, 3 hafta önce hasta olduğu gerekçesi ile Dicle Üniversitesi Enfeksiyon biriminde hiçbir uyarı yapılmadan ve koruyucu önlem alınmadan AİDS hastasını ziyarete gittiklerini ve bu konuda hem kendilerinin hem de ziyaretçilerin uyarılmadığına dikkat çekerek hastane idaresinin sorumlu davranmadığını dile getirdi.

BİR AİDS VAKASI DAHA
 Dicle Üniversitesi Başhekimi Ali Kemal Kadiroğlu ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Mustafa Kemal Çelen AİDS hastasının varlığını kabul ederken AİDS hastası şahısın yaklaşık 1 hafta önce yaşamını yitirdiğini de doğruladı. Çelen öte taraftan AİDS’in iki yolun dışında bulaşmadığını beyan ederek vatandaşların korkmaması gerektiğini söyledi.  

Dicle Üniversitesinde sular durulmak bilmezken skandallarla da adından söz ettirmeye devam ediyor. Daha dün bile HİV’li hasta skandalı ile çalkalanın hastanenin yankıları dinmeden bu kez de 3 hafta önce gerçekleşen AİDS vakasının yaşattıkları gündeme bomba gibi düştü.

 

‘HASTA AİDSMİŞ’

Yaklaşık 3 hafta önce bir hasta ziyaretine gitmek için Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları birimine gittiklerini beyan eden Öztekin Çaçan şu iddiayı gündeme getirdi: “3 hafta önce M. Y. adlı bir tanıdığımızın Dicle üniversitesi, enfeksiyon biriminde yattığını öğrendik, biz teşhisi bilmeden hastaneye enfeksiyon hastalıkları bölümüne gittik. Oradaki görevli arkadaşlara hastanın adını dedik, bu oda dediler, ziyaret edebilirmiyiz dedik ve evet cevabı ile birlikte ama kısa olsun uyarısını aldık.”

 

‘KARANTİNE YAZDIĞI HALDE GİREBİLİRSİNİZ DEDİLER’

Daha sonra odanın kapısına vardığımızda Kırmızı büyük bir yazıyla karantina / Ziyaretçi yasağı yazdığını gördük ve yine sorduk görebilirmiyiz diye evet dediler. Neyse dedik teşhisin de ne olduğunu bilmediğimiz için sadece vücudunda enfeksiyon var düşüncesiyle biz de hastanın yanına girdik. İçeride yaklaşık 4 hasta yakını vardı ve yemek yediriyorlardı hastaya. Sadece hastane önlüğü bone ve ağız maskesi takmışlardı, yani basit önlemler.”

“AİDS OLDUĞUNU YAKINI BİZE SÖYLEDİ”

Ziyaretimizi tamamlayıp çıktığımızda hasta yakını bize babasının Hiv’in ilerlemiş boyutu olan AIDS teşhisi ile yattığını belirterek çok yaşamaz denildiğini söyledi. Ben bir daha da ziyaretine gitmedim, hastanın ama Dicle Üniversitesinin AIDS mikrobuna karşı aldığı önlemi, vatandaşı uyarmamasını ve ilgisizliğini, önlemlerin yetersizliğini gördüm. Dolayısıyla hastanenin toplum sağlığına duyarsızlığından söz etmek istedim. Normalde böyle bir hastalığa tam karantina gerekmez mi? Mesela hastayı mikrobun bulaşma ihtimaline karşın tecrit edeceklerine genel yoğun bakımda tuttular bu nasıl olur.”

 

‘AIDS KELİMESİ BİZİ ÜRKÜTÜYOR’

“Günlerce normal hasta katında tutup ziyaretçileriyle görüştürdüler. Bu hasta daha sonra apandisit ameliyatına aldılar ve ardından Acil serviste bulunan yoğun bakımında tuttular ve birkaç gün sonra yaşamını yitirdi. Buda bir ihmal türü ve en ciddi olması gereken bir kurumun nasıl çöktüğünü gözler önüne seriyor bence.” Diyerek vatandaş olarak tepkisini ortaya koydu. Sonuçta AIDS kelimesi ürkünçlük yaran, toplumsal hassasiyetimize ters olan vakalar. Korkutup, ürkütüyor insanı”

 

‘OLAY DOĞRU’

Durum gazetemiz tarafından zaman kaybedilmeden Dicle Üniversitesi Başhekimi Ali Kemal Kadiroğlu ile paylaşılarak görüşlerine başvuruldu. AİDS vakasından daha sonra haberdar olan Kadiroğlu yaptığı araştırma sonrasında olayın doğru olduğunu ve M.Y. adındaki AİDS hastasının Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Mustafa Kemal Çelen’in hastası olduğunu beyan etti.

 

‘HİV OLANDA, OLMAYANDA AYNI MUAMELEYİ GÖRÜR’

Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Mustafa Kemal Çelen, gazetemize yaptığı açıklamada vakayı şu şekilde tanımladı ve müdahale aşamasını aktardı: “Bu hasta 3 haftalık bir vaka ve ilerlemiş bir vaka, maalesef bu denli ilerlemiş vakalarda ölüm riski çok fazladır. HİV hastalarına diğer hastalardan farklı karantina, önleyici oda gibi uygulama yapmıyoruz, dünyanın hiçbir yerinde de yapılmıyor, bu tür durumlarda siz HİV hastalarını damgalamış oluyorsunuz. Bu hastalarla yan yana bulunmakla bulaşmaz, bebek dahi olsa bulaşmaz. Bu hastalığın bulaşması için ya cinsel ilişki olacak ya da kan yoluyla temas olacak. Bu ikisinin dışında bir bulaş yolu söz konusu değil, bulaş yolu olsa, bir sürü hastamız var sonuçta bize bulaşır.”

 

‘BU KONU KADIN DOĞUMDAKİ OLAYIN AYNISI’

“Bu hastalık bizim gerçeğimizdir, sayıları her geçen gün artıyor, Dünyada 40 Milyon hasta var, Türkiye’de 17 bin hasta var ve Diyarbakır’da da 130 AİDS hastası var ama 40 Milyon bu kadar yaygara çıkarmıyor, niye, toplum bilinçli değil asıl problem bu. Bu hastamız bir süre sonra Apandisit ameliyatı oldu, Acil servis yoğun bakımına yattı. Bu konu kadın doğumdaki olayın aynısı. Hiv olmayan ile Hiv olan hastanın apandisit ameliyatında kullanılan koruyucu önlemler aynıdır, fark yok.” Dedi. 

Güncelleme Tarihi: 06 Ocak 2018, 11:31
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER