İnsanların vicdani duygularını kullanarak yardım adı altında basit materyallerin satışını yaparak para söğüşleyenler artık her köşe başında. İnsanların duygularını sömürerek kapı, kapı dolaşan bu şahıslar boyama kitabı, kalem, engelli gazeteleri ve daha birçok şeyin satışını gerçekleştiriyor. En düşük 5 liradan satışa sunulan malzemeler, yapılan görüşmeler sırasında duygusal cüzdanınızın ölçüsüne göre rakamlandırılıyor.
Uzun yıllardan buyana İzmir, Kocaeli, Bursa, İstanbul ve daha bir çok ilden valilikler aracılığı ile aldıkları belgelerle sözde engelli dernekleri adına ürün satan çok sayıda kişi şimdilerde Diyarbakırlıları kandırmak için kolları sıvamış durumda.
Dolandırıcılar her kılığa ve her kılıfa girerek en olmadık yerde karşımıza çıkıyor. Engelli derneklerinin adını kullanarak halen para toplayan bu asalak kimliklerin sayısı ise her geçen gün artıyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi birde resmi izinler alarak yardım topladıklarını iddia ederek çeşitli malzemeler satanların da sayıları her geçen gün mantar gibi türüyor.
Bu şekilde insanların duygularını kullanarak ürün satan ve buradan elde edilen geliri Kocaeli iline gönderen bir ekip yine sahalarda belirdi.
Kapı, kapı dolaşarak ellerindeki en ucuz ürünleri vicdanınızın ölçülerinde satan bu merhamet tacirlerinin sattıkları ürünlerin başını boyama kitapları çekiyor. Kırtasiyelerde 1 TL’ye satışı yapılan boyama kitaplarına en düşük rayiç bedel olarak 5 TL belirleyen bu vicdan tellalları sizi etkiledikleri ölçüde para alıyorlar.
Önce gönüllü olarak çalıştığını belirten derneğin satış temsilcisi, satış yaparak aldığı paraları dernek kasasına aktardığını söyledi: ““Bizler dolaşarak yasal satış yapma belgemizle Türkiye geneli satış yapıyoruz. Engelliler yararına dernekten geliyorum, engelli kardeşlerimiz için boyama kitabı satıyoruz, sizde katkıda bulunmak istermisiniz diyorum ve satışı yapıyorum. Bu çalışmayı gönüllülük esasına göre yapıyorum.” Dedi.
Adının açıklanmasını istemeyen satıcı şahıs, yaptığı satışları önce gönüllülük ilkesine bağlı kalarak yaptığını dile getirmesine rağmen konu derinlemesine sorgulanınca aylık bir meblağ karşılığında bu satışları yaptığını itiraf etti: “Bu çalışmanın yapıldığı derneğin genel merkezi Kocaeli ilinde. Burada müdür, müdür yardımcısı, koordinatör gibi bir yapılanma ile çalışıyoruz. Onlar sürekli dernekte bulunuyorlar. Yaptığımız satışları makbuz karşılığında belgeleyip paraları yöneticilere teslim ediyoruz. Bunun karşılığında da aylık 1000 TL maaş ve pirim alıyoruz. 4 Yıllık üniversite mezunuyum, iş bulamadığım için bu işi yapıyorum.” Dedi.
Kontrolü mümkün olmayan bu tamamen duygusal alışverişin neticesi, satıcının acındırma politikasın ile hitabet yeteneğine bağlı. Alıcıyı ne kadar çok etkilerse o büyüklükte bir meblağ alarak bir başka kapıya yöneliyorlar. Günün hasılatı ise en çok kim merhametli arayışının gün sonundaki hasılatı ise hiçbir şekilde kontrol edilmeyen ve çok basit bir yöntemle tüm resmi evraklarını tamamlayan şahısların kasasına, nereye harcandığı meçhul bir biçimde gidiyor.
Merkezi Türkiye’nin farklı illerinde olmasına rağmen tüm ülke sınırları içersinde serbestçe hareket eden ve insanların duygularını sömüren, ayak üstü aldatan bu yapıların kontrol edilmesi gerekliliği ise bu şekilde kendi rüştünü ispat ediyor.
