HEPİMİZ HUZUR DİYORUZ…

HABER: AHMET BEŞENK Diyarbakır’da sokağa çıkma yasaklarının devam ettiği dönemlerde konut ve emlak alanında ilin içinde bulunduğu durumu özetleyen 27 yıllık tecrübeli Emlak Müşaviri ve Flaş Emlak işletme sahibi, Şeref Atlan, o günler ile bu günleri kıyasladı. Banka faizlerindeki düşüşün iç göçe neden olduğunu, bunun altında yatan gerçekliğin de şehir merkezine göre, Dicle Kent ve Gaziler bölgesinde huzurun daha hakim olmasına bağlayan Atlan, darbe girişiminin de birliktelik ruhunu ateşleyerek halkın huzur mesajı verdiğinin altını çizdi. İşte o röportajdan bazı başlıklar:

HEPİMİZ HUZUR DİYORUZ…

 BEŞENK: Daha önce sıkıntılı bir süreçte sizlerle röportaj yapmıştık. O günlerde çok karamsar bir tablo vardı. O günler ile bu günleri kıyaslarmısınız?

 

ATLAN: O günlerde Diyarbakır’da hem iç, hem de dış göç hakimdi. İşletmeler, birer, birer kapanırken, iş adamları da şehri terk ediyordu. Ondan sonra tabi bazı şeyler de değişmeye başladı. Dış göç haberlerini artık almıyoruz ama il içinde göçler başladı bu kez. Hükümetin banka faizlerini düşürmesi ile birlikte şehrin varoşları diye tabir ettiğimiz bölgede evi veya iş yeri olan kişiler bunları satıp nakit yaparak, bankalardan da düşük faizle kredi temin ederek şehrin Dicle Kent, Gaziler, Kayapınar ve diğer gelişmekte olan alanlarına göç etmeye başladılar. 

 

BEŞENK: Şehrin merkezi değil de, diğer bölgelerine iç göçün olmasının sebeplerini neye bağlıyorsunuz?

 

ATLAN: Bilindiği üzere şehir merkezleri yaşanan olaylardan en çok etkilenen bölgeler arasındaydı. Bu bölgelerdeki yaşam tarzından rahatsız olan insanlar, öteki bölgelere giderek daha sakin ve huzurlu bir yaşam sürmek istiyorlar. Tabi bu talep hepimiz için geçerli ama gelin görün ki herkesin imkanı buna elvermiyor. Şehrin en yoğun rahatsızlıkları yaşadığı dönemlerde bile Dicle kentte oturan aksinler yaşanan olayları haber bültenleri aracılığı ile izleyip bizleri arar doğruluğunu sorgulardı. Bu örnekten yola çıkarsak o bölgeler şehrin dışında, farklı bir dünya gibi.

 

BEŞENK: Bundan sonraki süreç içersinde gidişatı ele alırsak nasıl bir manzara görüyorsunuz?

 

ATLAN: Bu noktada bölgeyi veya ilimizi sadece ele almak istemiyorum, Türkiye geneli konuşmak isterim. Herkesin bildiği gibi FETÖ’nün gerçekleştirmek istediği cunta hareketi ile ülke insanları yurdun her yerinden birlik mesajları verip bunun önüne geçtiler. Huzur ve güven isteği sadece Diyarbakır’ın değil tüm ülkenin talebidir. Bu anlamda bölgede yaşanan olayların ortadan kaldırılması için çok iyi bir uzlaşı zeminin tekrar hayat bulması gereklidir. Bu çözüm ile tüm insanlar huzuru yakalayacaktır diye düşünüyorum. Halk olarak bizler de 40 yıldır süren bu çatışmalı sürecin huzur ile sonlandırılmasından yanayız. Bunun karşılık bulması ise ülke genelinde büyük bir etki yapar. Bizim bir tek ülkemiz var oda Türkiye’dir, bizi saklayacak ikinci veya üçüncü bir ülke yok. Bizim bizden başka kimsemiz yok. İkinci veya üçüncü ülkelerin gelmesine de müsaade etmemeliyiz, ALLAH muhafaza gelmeleri halinde ise bizleri perişan ederler. Biz bize, kendi kendimize.

Güncelleme Tarihi: 29 Ağustos 2016, 18:21
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER