‘HER TÜRLÜ DARBE GİRİŞİMİ GERİ TEPECEKTİR’

HABER: AHMET BEŞENK Son dönemlerde yaşatılmak istenen Dolar krizi ile neler hedefleniyor? Yapılmak istenen Ekonomik darbe ile FETÖ ilişkisi var mı? Ak Parti içinde FETÖ temizliği yapılıyor mu? Tüm bu soruları Siyaset Uzmanı Uğur Apaydın’a sordu. İşte o röportajdan bazı başlıklar:

‘HER TÜRLÜ DARBE GİRİŞİMİ GERİ TEPECEKTİR’

 BEŞENK: 2. darbe girişimi olarak değerlendirilen Dolar artışı ve yaratılmak istenen ekonomik krizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

APAYDIN: Türkiye 2000’li yıllara kadar istenilen şekilde yönetilebilen, kontrol edilebilen bir ülke iken 2002’den itibaren kendi iç ve dış politikasında boyunduruk kabul etmeyen, kendi çizgisinde sürekli ilerleyen bir konuma geldi. Bunda başta Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın dik ve kararlı duruşu ve buna mukabil ona inanan geniş halk kitlesinin desteği ile artık kontrol edilen, oynanan, şekil verilen, yönetilen bir ülke değil de kendi coğrafyasında ve dünyaya yön veren bir ülke haline geldi. Bu duruma gelmesi doğal olarak mevcut dünya düzenini sağlayanların önüne büyük bir engel olarak çıktı. Bu nedenle de Türkiye’nin tekrar istenilen şekle sokulması için 15 Temmuz 2016’da bir kalkışma söz konusu oldu. Belirttiğim üzere bu ülkenin başındaki tek lider ve ona inanan halkının bir arada olması ile başarılı bir kalkışma gerçekleştirilemedi. Buna paralel Türkiye’nin komşu ülkelerinde terör örgütlerinin yapılanması ve yerleşkelerinin devamının sağlanması ve Türkiye içersinde eylemsel faaliyetlerinin desteklenmesi süreci devam ettirildi. Bunda da hüsrana uğrayan karanlık güruhlar bu kez de Türkiye’yi ekonomik olarak vurmaya kalkıştı. Taktir edilmeli ki 2002 yılına kadar en küçük bir konuşmada dahi ülke ekonomisinin batma noktasına gelmesi söz konusu iken şimdilerde ne söylemle gelirlerse gelsinler karşılarında dimdik duran bir lider ve söylemlerini boş çıkartan bir halk var. Yani ne yaparlarsa yapsınlar beyhude bir çabanın önüne geçmeyecektir.

 

BEŞENK: 17–25 Aralık olayları, 15 Temmuz darbe girişimi ve Ekonomik kalkışma gösteriyor ki ülkede FETÖ hala faaliyette. Bazı kaynaklar kamu kurumlarında FETÖ yapılanmasının yeniden yaşam bulduğunu dile getirirken hükümet kanadının bu söylemleri ciddiye almadığı izlenimi var. Ne oluyor FETÖ konusunda ülkede?

 

APAYDIN: 50 yılı aşan bir yapılanmanın çok kısa bir sürede yok edilmesi, kontrol altına alınmasının kısa bir sürede gerçekleşmesi söz konusu olamaz. Çok hassas, titiz, derinlemesine, her yönden araştırılıp, harekete geçirilmemiş mensuplarının bulunmaması belli bir süreci alacaktır. Devletin buradaki zafiyeti veya yanlışı bu derin yapı ile ilgili bilgi toparlama sürecinde yanlış yöntem kullanmasıdır. Belki de bu kalkışmayı gerçekleştirenlerin hesaba kattığı bir durumdur. Öyle ki mevcut yapılanma içerisinde örgüte mensup olan kişilerin tespiti, kurumlardan ilgili makama iletilmek üzere yöntemi gibi basit bir tutumla gerçekleştirilmek istendi. Oysaki bilgi istenen yöneticilerin zaten bir bölümü bu örgütün mensuplarıydı. Doğal olarak verilen bilgiler ve isimler bilinçli olarak manipüle edildi. Tabiri caiz ise at izi ile it izini birbirine bilerek karıştırdılar. Bunun sonucunda birçok masum cezalandırıldı, örgütün kriptoları ise gizletildi. Öte yandan gerçekleştirilen algı ile ihbarda bulunanların deşifre edildiği bilgisinin yayılması da birçok bilgi sahibinin ürkmesine ve susmasına neden oldu. Öte yandan bu örgütün yeniden yapılandığı noktasındaki duyumları bizde aldık fakat gelin görün ki ülkeyi yok etmek isteyen bu karanlık yapı, eğer yeniden yapılanıyor ise işte bu en tehlikeli noktadır. Çünkü buna göz yumuluyor demektir. Bunun adı da vana ihanettir.

 

BEŞENK: Aldığınız duyumlar tabi ki ülkenin hükümet yetkilileri tarafından da duyuluyordur. Peki, neler oluyor?

 

APAYDIN: İşin enteresan tarafı bu duyumları herkes duyuyor. Tabiri caiz ise sağır sultan bile duyarken neden suskun kalınıyor? Bu sorunun yanıtını halen verebilmiş değilim. Sanırım bu karanlık yapı halen güçlü bir şekilde ama profesyonel bir gizlenme taktiği ile amaçlarına ulaşmaya çalışıyor. Bu manzara elbette ki yaşamın birçok alanından görülüyor. Halk yeniden dirilmek isteyen bu karanlık yapının sinsiliğini görüyor ama elinde yetki olmadığı için sabırla yetkililerin harekete geçmesini bekliyor. Ya da Sayın Cumhurbaşkanı bu sessiz kalış karşısında, hükümetin içindeki uyuşmanın karşısında halkı bir kez daha sokaklara çağırabilir.

 

BEŞENK: Sayın Cumhurbaşkanı Ak Partiyi işaret ederek içlerinde FETÖ’cülerin olup olmadığını gündeme getirdi. Siz Ak Partinin birçok kademesinde görev alan biri olarak bu karanlık yapıdan birilerinin A Parti içine sızdığına inanıyor musunuz?

 

APAYDIN: Ak Parti içersinde de olması muhtemeldir, zaten olmaması garip olurdu. Ülkenin tüm kılcal damarlarına sızan bu karanlık yapının kripto siyasileri muhakkak ki var ve bunu herkes görüyor. 17–25 Aralık sonrası partide çok etkin olan bazı siyasiler değilmiydi aleyhte çaba sarf eden. Yani Ak parti yok demek safilikten öteye gitmez.  Peki, siyasiler arasında yeterli mücadele veriliyor mu diye sorarsanız, eğer o mücadele verilmiş olsa idi Cumhurbaşkanı neden bu olayı parmağı ile işaret ederek Siyasilerin içersinde FETÖ’cüler yok mu diye sorarak dikkatleri çeksin? HDP ve CHP zaten kendilerini çok net deşifre etmiş durumda. Aldığım bilgilere göre Ak Parti Genel Merkezi tarafından FETÖ temizliği konusunda ciddi bir çalışmanın yapılması için bir genelge tüm teşkilatlara gönderilmiş durumda.  Görünen manzara halen bu genelgenin gereğinin yapıldığını gösteriyor. Ya samimi olunup temizlik yapılacak, ya da daha kötü sonuçlar doğuracak. Zaman bunları gösterecek. FETÖ ile mücadelede gevşek duruş sergilenmesi ise ülkemiz ve milletimiz için aleyhte geçen zamandır. Şuna inanıyorum ki ne tür darbe girişimi gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin halkın göğsüne çarpacak ve geri tepecektir. 

Güncelleme Tarihi: 05 Aralık 2016, 09:54
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER