'MİLLİ EĞİTİM KONTROLÜ TAMAMEN KAYBETTİ'

İHSAN ÖZDEMİR ‘İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin, Sendika temsilcilerinin ve Okul Aile Birliklerinin sağır eden sessizliğini iyiye yormak mümkün mü?’ diye soruyor öğrenci velileri. Zabıtalar tarafından sürekli kontrol edilen mekanlara inat öğretmenlerin merdiven altı etüt sınıfları bir türlü görülmüyor. Devletin maaşlı memurları tarafından verilen ZORUNLU etüt dersleri sınır tanımaz bir biçimde ve vicdansızca yaşamdaki yerini almaya başladı. Hem de Milli Eğitim cenahının gözleri önünde görmezden gelinerek. Ne sendikalar, nede Milli Eğitim camiasının, nede okul aile birliklerinin sessiz kalması Bermuda şeytan üçgeni olarak nitelendiriliyor. Vatandaşlar ayrıca İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin okullar ve eğitmenler üzerinde ki kontrolü tamamen kaybettiklerine inanıyorlar.

'MİLLİ EĞİTİM KONTROLÜ TAMAMEN KAYBETTİ'
 “Kontrolsüzlük, sorumsuzluk, ilgisizlik ve teslimiyet, tüm bu söylemler Diyarbakır İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri için” Diyerek tepkilerini ortaya koyan öğrenci velileri, okullarda yaşanan başıbozukluğun nasıl görmezden gelindiğini örneklerle ortaya koyuyorlar. Diyarbakır’ın hemen, hemen tüm okullarında bazı öğretmenlerin maddi durumu el veren, bazı öğretmenlerin ise tüm öğrencilerini etüt dersi adı altında zorunlu olarak ücretli derslere tabi tutukları ortaya çıktı. Vergiden muaf, merdiven altı etüt dersleri için gayri yasal yollarla kiralanan bu evler, yine hiç vergi ödemeden devleti de aldatarak veriliyor. Hem de devletten maaş alan, 657’li öğretmenleri tarafından.

 

Devletin garantörlüğünde, devletin desteği ile çocukların sözde okutulduğu, devletin maaş vererek tayin ettiği bazı öğretmenler ve okulların ayarı kaçmış, zıvanadan çıkmış, kontrol edilemez durumda.

 

Okullarda çocuklara eğitim vermesi gereken bazı öğretmenler tüm öğrencilerini veya durumu müsait olan öğrencilere etüt dersi adı altında sömürürken, bir hafta gibi bir sürede DEVLETİN OKULUNDA vermedikleri dersleri hafta içi veya sonu haftalık 3–5 saatlik eğitimle 150 TL’den başlayan aylık ödemelerle sözde vererek çocukları eğitiyorlar.

 

Sözde bu kursu alanların veya etüt merkezlerinde eğitim alan yani eğitmenlerine maaş veren ailelerin çocuklarının okullarında da not oranları da, okul içi davranışları da özel olara değerlendiriliyor, yüksek puanlar veriliyor, karnelerine bu şekilde yansıtılıyor.

 

‘ÖĞRETMENLİĞİN KUTSALLIĞI TARTIŞILIR OLDU’

Parasını verenin düdüğünü çaldığı eğitim yuvalarımızın birer rant kapısına dönüşmesi öğrencilerden yüksek notlar almaları da gözlerden kaçmıyor. 150 TL karşılığında öğrencilerine kıyak yaptığını düşünen bazı öğretmenlerin etüt dersi adı altında vergi kaçakçılığı yaptığı, kayıt dışı çalıştıklarını yine devlet yetkilileri bir türlü görmüyor. Özel okullardan farkı kalmayan Devletin okullarını denetlemekle mükellef olan yetkililerin ise bir türlü uyanmaması, mülki idare amirlerinin eğitim alanına müdahale etmemesi ise vatandaşlardan tepki görüyor. Devletin okulunu kendi çiftliği gibi kullanan sözde eğitmenlerle ilgili olarak tepki gösteren öğrenci velileri, bazı sözde eğitmenlerin öğrenci velilerini azarladıkları, öğrenci velilerine duydukları kin yoluyla öğrencileri rencide ettikleri de ortaya çıktı. Öğrenci velileri öğretmenliğin kutsallığından söz ederken aynı zamanda bu kutsallığın da tartışılmaya başlandığına dikkat çektiler.

 

‘DEVLETİ DAHİ KANDIRIYORLAR’

Ekonomik durumları el vermediği için çocuklarını DEVLETİN OKULLARINA göndererek yasal hakları olan eğitim alanından faydalanmak istediklerini belirten öğrenci velilerinden bazıları isimlerini vermekten kaçındılar. İsimlerinin öğrenilmesi halinde görevini yerine getirmeyen Devletin yöneticileri ve görevlerini maddi menfaat sağlamak için kullanan sözde bazı eğitmenlerin çocuklarına kötü davranmasından endişe ettikleri için isimlerinin gizli tutulmasını özellikle istiyorlar. Devletin imkanlarını kötüye kullanan 657’li devletin memurlarından bazıları devleti dahi kandırıyorlar.

 

SENDİKALAR ÜÇGENİN ÖNEMLİ AYAĞI’

İsimlerinin gizli tutulmasını isteyen öğrenci velilerinden bazılarının ortak açıklaması şöyle: “Devletimizin bizlere yasalarla sunmuş olduğu tüm güzellikler ve destekler kötü niyetli idareciler ve eğitimciler ile birlikte sendikacıların kurbanı ediliyor. Sendikalar sözde savundukları eğitimcileri dokunulmaz kılmak adına Milli Eğitim camiasına baskılar yapıyorlar. Baskı yapan sendikacılar okul yöneticilerini belirliyor. Belirlenen okul yöneticileri bu kez de sendikadan destek aldığı için amirleri ve müdürleri adam yerine koymuyorlar, doğal olarak ta bu insanların yaptırımları olmuyor. Anlayacağınız amirler sendikaların kölesi, sözde eğitimciler sendikaların emir kulu. Doğal olarak her ne kadar müdürler amir görünse de asıl patron sendika temsilcileri. Sendika temsilcileri Diyarbakır’da ki eğitim kalitesinin düşüşünün en büyük müsebbibidirler. Zira eleştirmeleri gerekirken suskun kalmaları suça ortak olduklarının en önemli ayağını oluşturuyor.” Diyerek artık derinlemesine araştırma yaptıklarını gözler önüne seriyor.

 

‘KUTSALLIKLARINI ÜÇ KURUŞA SATILIĞA ÇIKARTIYORLAR’

Okul aile birliklerinin kontrolsüz bir şekilde okullarda gerçekleştirilen bu illegal girişimleri destekler gibi sessiz kalmalarını da eleştiren ismini vermek istemeyen veliler: “Okul aile birliklerinin başkanları ve üyeleri okullarında yaşanan yasadışı tüm etmenleri görmezden gelmeye devam ediyorlar. Hatta bırakın itiraz etmeyi ailelere dayatılan parasal ödemelerden tutun, kantin ihlallerine kadar birçok konularda sessiz kalıyorlar. Son olarak okullarda öğretmenlerin büyük çoğunluğu etüt dersleri adı altında kendi sınıflarındaki çocuklara sözde eğitim veriyorlar. Birkaç öğretmen bir araya gelerek okullara yakın bölgelerde giriş veya uygun daireleri tutuyorlar, içine birkaç sıra, masa atıyorlar. Ardından da bu Devletimizin şefkatli kollarının güvencesinde bulunan 657’li Hümanist eğitmenlerimiz Kutlu görevlerini aylık 150 ile 300 TL karşılığında satışa çıkartıyorlar. Düşünsenize paranız yok ve çocuğunuzu gönderemiyorsunuz ZORUNLU ETÜT DERSLERİNE. Düşünsenize hergün çocuklarımız 6 saat ders alıyorlar, bir şeyler öğrenemiyorlar fakat bu müstesna, olağanüstü vergi kaçakçılarının vermiş oldukları haftalık 3-5 saatlik mucize eğitim tarafından çocuklarımız bir anda bilgeleşiyorlar. Bu bir mucize demek isterdik fakat geling örün ki ülkesinden, öğrencilerinden çalanların vereceği eğitim ve ahlaki etikler ne olabilir ki?” diyerek tepki verdiler.

 

‘MERDİVEN ALTI KORSAN ETÜT MERKEZLERİ’

İsmini vermek istemeyen velilerin son mesajları ise İl, İlçe Milli Eğitim Müdürlerine, Belediye zabıtalarına ve Vergi dairesi denetimcilerine oldu. Devletin atadığı yetkililerinin kelebek etkisi yaratır gibi görevlerini yerine getirmemelerinin daha büyük sıkıntılar yarattığına dikkat çeken Öğrenci velileri şu mesajlara yer verdiler: “Düşünün Okul aile birliklerinin kötü niyetli davranışları nedeniyle önce öğrenci kıyafetlerine, yardımcı ders kitaplarına, okul aidatlarına ve daha bir çok şeye müdahale edildi ve ilgililere şikayet edilmesine rağmen sessiz kaldılar. Bunları gören okul idarecileri ve bazı eğitmenler bu kez de eğitim kalitelerini düşürdükçe düşürdüler.  Sonra bunu nasıl menfaate çeviririz diye düşündüler ve şimdide karşımızda sürpriz MERDİVEN ALTI KORSAN ETÜT MERKEZLERİ.” Dediler.

 

‘CÜMLENİN SONUNDAKİ SORU İŞARETİ’

Konuştukça dertlenen, dertlendikçe de söylenen öğrenci velileri son olarak: “Bu kötü niyetli gidişe kim izin veriyor peki diye soracak olursan; Başta İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, Okul yöneticileri, Belediye zabıtaları,, Vergi Dairelerinin denetimcileri, Siyasetçiler, mülki idareciler. Yani kimse görevini yapmıyor. Peki, vatandaş kime dert yansın?” diyerek cümlenin sonuna bir soru işareti bıraktılar. 

Güncelleme Tarihi: 21 Kasım 2017, 19:07
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER