MORFİNLER NEREDE?

AHMET BEŞENK (ÖZEL HABER) Dicle Üniversitesi ile ilgili ağır bir iddia daha gündeme bomba gibi oturdu. İddia sahipleri soruyor: “Diyarbakır Dicle Üniversitesi, Plastik Cerrahi ünitesinden Resmi evrakta sahtecilik yolu ile ortadan yok edilen 90 adet Morfin nerede? Satıldı mı, kullanıldı mı? Kullandı ise kim kullandı? İdari soruşturma açılan dava ile ilgili adli soruşturma konusunda neden ısrar edilmedi? Bu olaya bulaşanlar hakkında ne tür yaptırımlar gerçekleştirildi?

MORFİNLER NEREDE?

 ‘ASİSTANLARIN İMZALARI TAKLİT EDİLDİ, EVRAKTA SAHTECİLİK YAPILDI’

Geçtiğimiz dönemlerde Dicle Üniversitesi, Acil Servis girişi üstünde açılan Plastik cerrahi servisinden 90 ünite morfinin ortadan yok olduğu, adının açıklanmasını istemeyen bir kaynak tarafından dile getirildi. Edinilen bilgilere göre, yapılan incelemeler neticesinde 90’dan fazla morfinin hastaların adına yazılıp çekilerek kaybolduğu öğrenildi. Yapılan bu eylemde bazı asistanların ve doktorların adının kullanıldığı, evrakta sahtecilik olayının da gerçekleştiği delillerle tespit edildi. Çeşitli yasadışı yollarla elde edilen morfinlerle ilgili olarak olayın farkına varan Plastik cerrahi Anabilim dalı başkanı Doçent Doktor Caferi Teyyar Selçuk, bu olayı tutanak altına alarak Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi dekanına iletti. Tıp fakültesi dekanı, konu ile ilgili olarak adli tıptan Yaşar hocayı görevlendirdi. Adli Tıptan görevlendirilen Yaşar hoca olayı tüm ayrıntıları ile incelerken kullanılan kaşeleri, reçeteleri detaylıca inceledi, Asistanlarla ve hastalarla iletişime geçerek doğru bilgileri aldı. Olayın doğru olduğu Resmi evrakta sahtecilik yolu ile morfinlerin ele geçirildiğini kanıtladı. Yapılan sorgulamada asistanlar kaşelerin ve imzaların kendilerine ait olmadığını dile getirirken yapılan çirkin olay ise yavaş, yavaş aydınlanmaya başlamıştı.

 

‘OLAY KAPANDI’

Olay tüm çıplaklığı ile gün ışığına çıkarken olayda adı geçen şahıslardan bir doktor maaş kesme cezası ile cezalandırılırken, asistanlarda kaşelerini kullandırdıkları gerekçesi ile uyarı cezası aldılar. Dicle Üniversitesi yöneticileri elde ettikleri bilgilerle Hem idari hem de Adli ceza noktasında raporlar hazırladı ve Danıştay’a gönderdi. Danıştay, olayın hem idari hem de adli boyutu ile incelenmesine karar verdi. Olayın muhatapları Danıştay’ın kararına itiraz ettikten sonra gelen yanıt ise tam tersi idi. Muhatapların idari cezaları ret edilmiş, Adli soruşturmaya gerek olmadığı yönünde karar alınmıştı. Böylece soruşturma rafa kaldırıldı.

 

‘YÖNETİM NEDEN ADLİ SORUŞTURMADA ISRAR ETMEDİ?’

Olayın tüm çıplaklığı ile belgelenmesinin ve ispatlanmasının ardından Üniversite yönetiminin adli soruşturma noktasında neden ısrar etmediği yönünde bir soru Dicle Üniversitesi Rektör yardımcısı Aslan Bilici’ye intikal etmiş. Bu soru karşısında Aslan Bilici’nin Danıştayın verdiği karara saygı duyduklarını ve başka bir girişimde bulunmayacaklarının cevabını aldığı da öğrenildi.

 

‘YÜKSEK MAHKEMENİN KARARINA SAYGILIYIZ’

Ortadan bir anda yok olan 90 ünite Morfin ile ilgili olarak Adli soruşturmanın yapılması noktasında neden ısrar edilmediğini Dicle Üniversitesi Rektör yardımcısı Aslan Bilici’ye sorduk. Bilici, kendilerinin hem adli, hem idari soruşturma talep ettiklerini, Danıştay’ın bu yönde karar verdiğini fakat işin muhataplarının itirazı sonrasında kararın değiştiğini, karara uymaktan başka alternatiflerinin olmadığını dile getirdi.

Güncelleme Tarihi: 12 Nisan 2016, 13:06
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER