Kimlere kadro verileceği ve kimlere verilmeyeceği yönünde tartışmalar devam ederken geçtiğimiz günlerde Karayollarında uzun yıllar boyunca çalışan taşeron elemanları anahtar teslimi işlerde çalıştıkları için kadroya alınmayacaklarını öğrendiler. Bunun üzerine ilgili tüm kurumlara başvuru yaparak diğer taşeron elemanları ile aynı akibeti paylaşmak istediklerini dile getirdiler.
Aradan sayılı günler geçmişken Dicle Üniversitesinde yemekhane çalışanları da Taşeron kadrosuna alınamayacaklarını öğrendiler. Gerekçe ise Karayollarında çalışan taşeron elemanları ile aynı akıbeti paylaşmaları.
Uzun yıllardan bu yana Dicle Üniversitesi yemekhanesinde çalışan yaklaşık 120 personel ve geri kalanların taşeron düzenlemesinden sonra kadro dışı kalacaklarını duymaları dünyalarının başlarına yıkılmasına neden oldu. Haberi duyduktan sonra karamsarlığa kapıldıklarını belirten yemekhane çalışanları idarenin kadro başvurularını da kabul etmediklerini beyan ediyorlar. Yemekhanede çalışan taşeron elemanlarından Nihat Şantürk ve Sedat Güreli şu serzenişte bulunarak seslerini duyurmak istediler.
‘BUNCA YILDIR ÇALIŞIYORUZ’
“Biz ve diğer arkadaşlarımız çok uzun yıllardan bu yana Dicle Üniversitesinde çalışıyoruz. Bizde taşeron elemanıyız fakat bizim çalışma biçimimiz hizmet alımına girmiyormuş. İhalelerde hizmet personeli geçiyor ya bize diyorlar sizi kapsamıyor. Hesapta sorduğumuzda bize personel alımı değil yemek alıyoruz diyorlar. Yani belirlenen meblağ yemek bedeli, eleman bedeli değil. 10 - 15 yıldır burada çalışanlarız bu saatten sonra ne yaparız biz! Karayollarında çalışan arkadaşlarımız da bizimle aynı akıbeti paylaşıyorlar, onlarda aynı kadere sahipler.”
‘BAŞVURULARIMIZ ALINMIYOR’
“Bize şunu diyorlar, biz yemek ihalesi yaparken ihale sözleşmesinde ihaleyi şu rakama verdik, personel giderine ve masrafına karışmıyoruz, onu şirketiniz karşılıyor diyorlar. Şu anda Üniversite ile görüşüyoruz, onun dışında geçtiğimiz gün Ak Partiye gidip derdimizi anlattık, ayrıca Ak Parti MKYK üyesi Mehmet Emin Yılmaz hocamıza gidip sıkıntımızı anlattık, şu ana kadar kimseden bir sonuç alamadık. Çoğu kurum başvuru aldı fakat bizimkiler başvuru da almadılar, bize yanıt olarak siz bu işin içinde yoksunuz dediler. Yemek ihaleleri bu şekilde mi verilecek yoksa bizim işimize son mu verilecek oda belirsiz, Şubat ayında da ihale sona eriyor. Şu anki 10 günlük kapsamın sonucunu bekliyoruz, belki alırlar diye, başvurumuz alınsa en azından 90 gün içinde geri dönüş yapılır, ondan sonra belki mahkeme sürecine gideriz veya ne yapılması gerekiyor ise onu yaparız ki başvurumuzda alınmıyor.”
‘ENBÜYÜK ENDİŞEMİZ ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ’
“Şu anda en büyük endişemiz çoluk, çocuk ortada kalmaktır. Bize akıbetimiz ile ilgili en ufak bir açıklamanın yapılmaması gelecek adına endişelerimizi daha da artırıyor. Çünkü, sadece sıkıntı yaşayacak olanlar bireysel olarak şahsımız yalnız değil, eşlerimiz, çocuklarımız, borçlarımız var.”
‘DÜŞÜNMEKTEN PSİKOLOJİMİZ BOZULDU’
Sadece Üniversitenin yemekhanesi değil, Rektörlük yemekhanesinde çalışan arkadaşlarımız da bizimle aynı kaderi paylaşıyor. Hepimizin psikolojisi bu belirsizlik yüzünden bozulmuş durumda. Hükümet yetkililerinden talebimiz en azından bizler içinde bir şeyler yapmalarıdır. Sonuçta taşeron işçisi kalmayacak deniyorsa bizde taşeron işçisiyiz.”
