Akıl almaz işkenceler, yaşarken ölen insanlar, zulmün vücut bulduğu, zalimin sınır tanımadığı, kadınların, kız ve erkek çocuklarının diri, diri yakıldığı, tecavüze uğradığı, avlandığı coğrafyanın adıdır Suriye.

SNHR verileri, Suriye'de rejim güçlerinin gözaltı merkezlerindeki en az 864 kadına ve 18 yaş altındaki en az 432 kız çocuğuna yönelik 7 bin 699 tecavüz vakasına karıştığını bildiriyor. Öte yandan SNHR, 2017 yılına kadar tutuklu olanlardan 117 bininin listesini elinde bulunduruyor. Ancak gerçek rakamların 215 binden fazla olduğu aktarılıyor.

‘DİYARBAKIR DUYARSIZ KALMADI’

Rejim güçlerinin ve onların uşaklarının mağdur ettikleri Suriye zindanlarında her türlü işkence, taciz ve tecavüz gören 417 'si küçük kız 6736 yetişkin için tüm ülke tek yürek olurken Diyarbakır’da duyarsız kalmadı. Bu yavruların özgürlüğünü haykırmak için Uluslar Arası Vicdan konvoyuna  Diyarbakır’dan da iki otobüs katılıyor. 

İHH Diyarbakır İl başkanı Veysi Çiçekli, 55 ülkeden 450 STK'nın desteği ile en az 150 Otobüslük vicdan konvoyu Hatay'da 3 dilde bütün dünyaya seslenerek Suriye'deki kadınların yaşadığı işkence ve tecavüzü duyuracaklarını belirtiyor. Çiçekli, bugün saat 21,00 de  Cigerhun kültür merkezinde basın açıklaması yaptıktan sonra vicdan konvoyunun Bismillâhirrahmanirrahim diyip yola çıkılacağını duyuruyor.

‘2014 İLE 2018 YILLARI BİRBİRİNDEN ÇOK FARKLI DEĞİL’

Alçak rejim güçlerinin yıllardan beridir yaptıkları zalimliklerin ölçüsü asla tahmin edilemezken 2014 yılında yayınlanan haberler ile 2018 yılında yayınlanan haberler arasında farkın olmadığını, rejimin sapkınlığının boyutunu katlayarak artırdığını gözler önüne seriyor.

Müslümanım, inanıyorum diyen hiç kimsenin kabul edemeyeceği vicdansızlıklar 2014 yılında şöyle kaleme alınmıştı: 

8 Haziran 2014 tarihli Akşam gazetesinin Al Jazeera Türk yayınından yaptığı alıntı habere göre Suriye'de 4 yıldır süren savaşta tecavüze uğrayan çocukları yaşadıkları dramı anlatıyordu.

Habere göre, Suriye’de birçok aile çocuklarının cinsel tacize maruz kalabileceği korkusu yaşıyor. Bu korkular yersiz değil. Çünkü Humuslu ailelerin iddasına göre, şimdiye kadar sadece Humus’ta yüzlerce çocuk rejim güçleri ve Şebbiha’nın elindeki kontrol noktalarında cinsel saldırıya maruz kaldı.

Bazı aileler, toplum baskısı ve rejim korkusundan dolayı bir çok kişinin bu tür olayları gizleme yolunu seçtiğini söyledi.

ANNEME SÖYLEYEMEDİM!

15 yaşındaki Fuad, Humus kırsalındaki Hule’de rejim güçlerinin elindeki bir kontrol noktasında yaşadıklarını anlattı. Al Jazeera Türk'ün haberine göre, Fuad, Sabah komşu köyden yemek almak için yola çıktığını ve rejime ait bir kontrol noktasında iki asker tarafından bir odaya sokulduğunu ve tecavüze uğradığını söyledi.

SİMALARINI ASLA UNUTMAM!

Tecavüze uğrayan kız çocuğu Meram ise yaşadıklarını anlatırken çok zorlandı. Meram, Humus’a giderken gözaltına alınmış. Devamını şöyle anlatıyor: "Kent girişinde askeri güvenlik beni tutukladı. Onlardan biri bana, devrimcileri tedavi ettiğim gerekçesiyle arandığımı söyledi."

Ardından iki askerin tecavüzüne uğradığını aktarıyor. Meram, o iki kişinin simasını asla unutmayacağını söylüyor. Aşırı kanama geçirdiğini, fenalaştığını söyleyen Meram, "Kendimi bir hastanede buldum. Doktor anneme tecavüze uğradığımı haber verdi" ifadelerini kullandı.

UTANÇ DUYUYORUM

16 yaşındaki Muhammed de askeri bir güvenlik noktasında tutuklandıktan sonra tecavüze ve işkenceye maruz kaldığını söyledi. Muhammed olayı her hatırlayışında utanç hissine kapıldığını belirtti. Muhalifler, askerlerin çocuklara tecavüz vakalarının çoğunun güvenlik noktalarındaki tutuklamaların ardından yaşandığını söylüyor. 

‘YIL 2018’

Haber Türk’ün 6 Mart tarihinde yayınlanan haberi ise 4 yıl içinde her şeyin bölgede çok daha fazla kötüye gittiğini gösteriyor.

"9. SINIFTA BİR KIZA HERKESİN GÖZÜ ÖNÜNDE 6 KİŞİ TECAVÜZ ETTİ" 

Şam'ın Doğu Guta bölgesinde yaşayan Um Muhammed, yüzünü başörtüsü ile kapatarak, 2012 yılında sabah saatlerinde işe gittiği sırada rejim güçlerince bir arabaya bindirilerek gözaltı merkezine götürüldüğü ve darp edildiğini anlattı.

3 kez sorgulandıktan sonra 7 kadın tutuklu ile aynı odaya konduğunu ve bu sırada başörtüsünün zorla çıkartıldığını ifade eden Um Muhammed, "İçerideki herkesin maruz kaldığı işkenceler yüzlerinden okunuyordu. 9. sınıfta bir kız çocuğu vardı. Ona odadaki herkesin gözü önünde 6 kişi tecavüz etti. Çocuk çok dindar bir aileye mensuptu. Daha sonra onu başka bir yere götürdüler ama geri dönmedi. Eğer hayatta olsa dönerdi." diye konuştu.

"55 YAŞINDA BİR KADINA DAHİ TECAVÜZ EDİLDİ" 

Başörtüsünün çıkarılmasına itiraz ettiğini belirten Um Muhammed, "Bu nedenle ilk etapta işkence gördüm. Herkesin gözü önünde tecavüze maruz kaldım. 55 yaşındaki bir kadına dahi tecavüz edildi." dedi.