E randevu sistemine geçebilmek için bir hekimin 20'den fazla doktora bakmaması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Alan, mevcut hekim ve sağlık personeli çalışanı ile bunun mümkün olamayacağını savundu. Alan, "Randevulu sistem özünde güzel gözüküyor ama mevcut doktor sayısıyla bunu sağlamak, sürdürebilir kılmak çok mümkün gözükmüyor. Pratik uygulamalar böyle değil. Hala birçok merkezimizde 100'ün üzerinde hasta kabul eden hekimimiz var. Randevulu sisteme geçebilmek için bir hekimin bir günde en fazla 20 tane bilemedin 40 tane hastadan fazlasına bakmaması gerekir. Umarım başarılı olur ama bunun bir takım yanlış algılamaları da beraberinde getirip şiddete katkısı da olabilir. İşte biz kamuoyuna açıklıyoruz, randevulu sistem gelecek diye aynı muameleyi göremediğinde, ki mümkün olmuyor bazı hastanelerde, o zaman hasta yakını ya da hastalar bunun kendilerine karşı kasten yapıldığını, başka yerde yapılan bu güzel uygulamayı kendileri alamadığından dolayı ajitasyon göstereceklerdir" dedi.

Bu sistemi bütün Türkiye'de uygulanabilir kılmanın mevcut sistemle mümkün olamayacağını öne süren Prof. Dr. Alan, "Şu anki mevcut hekim ve sağlık çalışanı ile mümkün görülmüyor. Ayrıca birçok merkezde bizim de bazı polikliniklerimizde randevulu sistemi uyguladığımız vakit üç aya altı aya kadar varan randevular vermek zorunda kalıyoruz. Dolayısıyla bu da hastada ajitasyonu ve sağlıkta şiddeti artıran bir faktördür. Hasta gelip muayene olmak istiyor. Kendisine üç ay sonrasına randevu verildiği vakit acile yönlendirmek gerekiyor ki acilde de maalesef sadece acil hastalara bakılabilmektedir. Bu defa da hasta ya da hasta yakını bütün hıncını acilden çıkarabilmektedir. Veyahut da polikliniğe gidip oradaki doktorlarla kavga edebilmektedir. Hakikaten doktor ve sağlık personeli sayısını arttırmadan veyahut bir sınırlamaya gitmeden, ki eğer biz kaliteyi arttırmak istiyorsak bir sınırlama getirmek gerekiyor. Ama maalesef bizde şu anda uygulanan uygulama böyle değil" diye konuştu.