ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKMIYOR ARTIK…

       Daha önceki köşe yazılarımı yad etmek istiyorum aslında, hem birazcık hatırlatma, birazcık ders çıkartma ve birazcık ta Rahmetli Kayahan’ın ‘Ben nerde yanlış yaptım?’ şarkısını hatırlatmak istedim.

 

Seçim bitti ve sonuçlar netleşti. AK Parti Türkiye geneli büyük bir hüsran yaşarken, daha önce köşe yazıları aracılığı ile yaptığımız uyarıların da, sorduğumuz soruların da içersinde gizlenmiş olan manaların da anlaşılmadığını veya anlaşılmak istenmediğini de böylece görmüş olduk.

 

Birçok yazı yazdık, basın toplantılarında sorular sorduk ama ne yazık ki bu bile algılanamamış, anlaşılamamış. ‘Bu ne kibir be kardeşim’ demek geliyor içimden. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın blok oylarına güvenenler böylece karpuz misali çakıldı, hele, hele kendilerini garanti görenler, dev aynalarına sığmayanları (AVA SAR; AVA HENIK’ bile serinletmeyecek artık. Demek neymiş? Kibirlenmemek gerekiyor, adam gibi çalışmak, mücadele etmek gerekiyor.

 

Peki, hatalar zinciri nerde başladı, nereye ulaştı ve bundan sonra da nerelere kadar ulaşacak? Bu sorular aslında çok önemli. Her iki ihtimal oldubitti, şimdi sıra bu yanlışlar zinciri nerelere kadar ulaşacak?

 

Daha önce tespitlerimi paylaşmış ve dikkatleri çekmeye çalışmıştım. Aslına bakarsanız daha önceleri ‘AK PARTİ İHANET KISKACINDA MI?’ başlıklı köye yazımda sonlara doğru şöyle bir yazı paylaşmıştım : “Adayların açıklanmasından önce bu risklerle ilgili çeşitli köşe yazıları yazmıştım ve ‘DİKKAT’ demiştim fakat tüm bu serzenişler bazı AK Partililer tarafından yıpratma olarak değerlendirilmişti. Oysaki sesimi yükseltmemin sebebi yıpratmak değildi. Sebebi ‘DİKKAT! bu risk te var’ demekti. Gördüğüm kadarı ile bu risk şu anda AK Partinin tam göbeğinde. Yani anlaşılacağı üzere verilen mücadele ve titizlik tamamen boşunaymış. Heba edilen her bir isim ülke için bir kaos anlamına gelirken ülke’de tartışmalar farklı boyutlara taşınarak asıl amacından uzaklaştırıldı.

 

AK Parti Genel Merkezinin görmesi gereken bu tehlikeli vaziyete nasıl dur diyeceğini ben bilemem ama Seçimlerden başarı ile çıkmasına karşılık yine ihanet çemberine alınabileceği ihtimali üzerinde durmasında yarar var. Benden söylemesi, bilin istedim.”

Bu yazıyı Nisan ayının 16’sında yazmıştım.  

 

Nisan ayının 12’sinde de bir başka yazım olan ‘AK PARTİDE FLU GÖRÜNTÜ HAKİM’ başlıklı olandı. Bu yazımda da : “Diyarbakır kamuoyu ile yaptığım istişarelerde bir şaşkınlığın hakim olduğu kanaatine vardım. Vatandaşlar iki farklı siyasi partinin listelerini yan yana koyduğunda arada çok büyük bir farkın olduğunu belirterek tercihlerini ne yana kullanacaklarını zaten şimdiden kararlaştırmışlar. Bu yıl siyaset dünyasında mücadele kıyasıya olmayacağa benziyor. Zira taraflardan biri diğer tarafa zaten çoktan teşekkür etti. En azından sosyal medyada.” Demiştim.

 

Siyaseti alçalta, alçalta seviyesizleştiren, var olan apaçık hatalara karşı sessiz kalan, önü alınabilir sıkıntıları görmezden gelen, sistematik olarak çöküşün hesabını yapanların yetkili noktalara getirilmesi ve kilit adam yapılması, Seçim Koordinasyon Merkezine ödenek ayrılmaması ve Medyaya gereken desteğin sunulmaması, Milletvekili adaylarından sadece bir kaçının çabalaması ve gri renkte kalanların krallıklarının mirasından yararlanabilecekleri inançlarının hayal kırıklığı yaratması ve daha bunun gibi bir çok ‘ÇOK, ÇOK BASİT’ konular, inanmayan AK Partililer tarafından hayata geçirildi ve hüsran senaryosunu yaşama geçirdi.

Öyle uzaklara bakmaya, komplo teorileri üretmeye ve şaşkın görünmeye gerek yok.

Hastalık basit, tedavi daha da basitti aslında.

Basiretsiz adamları kritik yerlere oturtmayacaksınız, satılık karakterleri uzak tutacaksınız ve hırsızlara yer vermeyeceksiniz, adil ve dürüst olacaksınız.

 

Siz eğer seçim arifesinde 10 kişiye ekmek verecekseniz, bunu da ihtiyacı olana yapacaksınız. Adamcılıkla, rüşvetle satmayacaksınız. 4 yılın nasıl hızla tükendiğinin hesabını bilerek, attığınız her adıma dikkat edecek, ince eleyip sık dokuyacaksınız. Hele, hele seçim süreçlerinde daha da dikkatli olmak gerekir. Bunları yapmazsanız, özelikle de işinizi bırakıp birbirinizle veya birileri ile uğraşmaya kalkarsanız fatura da böylece sizlere kesilir. Bilmem anlatabiliyor muyum, mesaj yerine ulaşıyor mu?

 

Saygılarımla

[email protected]

YORUM EKLE