BDP bundan sonra ne yapacak! Öcalan açıkladı!

BDP'nin 3. Olağan Kongresi'ne bir mesaj gönderen Abdullah Öcalan BDP'nin yol haritasını çizde "İki yönde reforma şiddetle ihtiyaç vardır" dedi...

BDP bundan sonra ne yapacak! Öcalan açıkladı!
 PKK lideri Abdullah Öcalan, BDP'nin "Demokratik özerklik ile özgür yaşamı inşa ediyoruz" sloganıyla gerçekleştirdiği 3. Olağan Kongresi'ne bir mesaj gönderdi.

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken’in okuduğu mesajda Öcalan, “Kendim 20 yılı aşkındır hareketinize olan katkımı hep ifa etmeye çalıştım. Vardığım sonuç hep köklü reformlara ihtiyaç olduğuydu. Bugün de aynı kanıdayım. İki yönde reforma şiddetle ihtiyaç vardır” dedi. Mesajın okunmasının ardından salonda bulunanlar uzun süre mesajı ayakta alkışlayarak ve Öcalan lehine sloganlar attı.

Öcalan'ın kongreye gönderdiği mesaj şöyle: 

PARTİLEŞME GELENEĞİMİZ HAKKETTİĞİ KAZANIMLARA ULAŞAMADI

"Yaşadığımız koşullar gereği yenilenmeye şiddetle ihtiyaç duyulmaktadır. 20 yılı aşan partileşme geleneğiniz maalesef bir türlü demokratikleşemeyen Türkiye gerçeği nedeniyle ağır antidemokratik saldırılar altında varlığını bugünlere kadar taşırmayı başarsa da hakkettiği kazanımlara ulaşamamıştır. Bunda iyi niyet ve çabadan bağımsız olarak demokratik bir parti ve hareket olmanın özgünlüklerinden bahsediyorum.

KÖKLÜ REFORMLARA İHTİYAÇ VAR

Kendim 20 yılı aşkındır hareketinize olan katkımı hep ifa etmeye çalıştım. Vardığım sonuç hep köklü reformlara ihtiyaç olduğuydu. Bugün de aynı kanıdayım. İki yönde reforma şiddetle ihtiyaç vardır.

1- Esas olarak temsil etmeye, iradesi olmaya çalıştığımız Kürt toplumu, halkı ve ulusu için Türkiye koşullarında, onun devletsel, hukuki, siyasal, sosyal ve ekonomik gerçekliğinde en doğru mekânsal konumlanmanın ve iradeleşmenin partisel ifadesi bölgesel demokrasi veya demokratik bölgeler partisi biçiminde olabilir. Yani özde ve biçimde genelde Türkiye demokrasisine, özelde Kürt sorununun demokratik çözümüne bu adlardan biri altında daha somut, gerçekçi olarak hizmet edilebilir. Dikkat edilirse sadece ad değişikliği önermiyorum. Hem genele hem özele hizmet edebilecek çok anlamlı bir çıkış hamlesinin formülünü sunuyorum.

2- İkinci önemli reform önerim ise "de facto" da olsa kendini yenilerken resmi ifadesini Türkiye'nin geneline hizmet etmek durumunda olan HDP çalışmalarında bir güç olarak yer almasıdır. Bu yer alış mekanik değildir. Diyalektik ve resmi toplum gereğidir. Türkiye 60 yılı aşkındır gladyonun ayrıştırma ve çatıştırma pratiğine kurban edilmektedir. Bu oyun günümüze doğru da en çok Kürtler üzerinde tezgâhlanmaktadır. HDP’ye yönelik saldırıların altında da bu gerçeklik yatmaktadır. Bu oyunu ancak hem bölgesel, yerel demokrasiye ilkesel yer vermeyi hem de ulusal düzeyde resmi bir çatıda bütünleştirmekle bozabiliriz. Kuşkusuz, bunu sadece bir çatı olarak değil, demokratik ulus toplumunun asli bir kurumsallaşma çalışması olarak değerlendirmek gerekir. Yani Türkiye gerçeğinde  yerel ve ulusal demokrasi aynı oranda örülmeden kapitalizmin, günümüzde neoliberalizmin gladio kapanından  sağlıklı bir çıkış gerçekleştirilemez.

AMATÖRLERLE BU İŞ YÜRÜMÜYOR

Bu iki ana hususta ki reformla bağlantılı olarak yeni partileşmenizin en bariz niteliği ve toplumun en çok ihtiyacını duyduğu husus ideolojik- örgütsel kadro eğitimidir. Geçen 20 yıl maalesef en donanımsız ideolojik ve örgütsellikten yoksun kadrolarla daha doğrusu kadrodan yoksun olarak yürütülmeye çalışılmıştır. Güncel politikanın ürettiği ihtiyaç duyduğu kadroları yetiştirmeden başarılı bir pratik sergilenemez.

YENİ PARTİ KADRO YETİŞTİRME OKULUDUR

Yeni parti esas olarak bir kadro yetiştirme okuludur. En ağır basan yönü siyaset akademisi olma yönüdür. Toplumun her alandaki ihtiyaçları için kadro oluşturma ve örgütlemesidir. Amatörlerle bu işin yürümediği yeterince açığa çıkmıştır. Yeni parti yönetimi kolektif iradesi olmaya çalıştığı toplumun her alandaki (8 alanı müzakereler için önermiştim.) ihtiyaç için yeterli kadro eğitmeyi yeterli ve yedekli örgütlemeyi ve bunu tüm bölgelere yaymayı sağlamadan başarılı olamaz. Bu temelde;

Diğer bir hususta resmi siyasal politikayı ulusal partiye ve belediyelere bırakması, kendi yönetimlerinin HDP ve belediyelerin resmi meclislerinde yer almamasıdır. Kısacası güncel pratik politikanın icrasını HDP ve belediye organlarına bırakırken kendilerini daha orta ve uzun vadeli kalıcı kadrolaşmaya ve tüm toplumsal çeperlerde örgütlemeye hasretmelidir. Bu ayrımın daha başarılı sonuç vereceği kanısındayım. Bu iki platform arasında geçişkenlik olmayacak anlamına gelmez. Tersine daha yerinde ve zamanında başarılı geçişkenlikler için fırsat sağlar.

DEMOKRATİK ULUS MODELİ

Diğer bir husus demokratik ulus modeline uygun bir alt yapı ihtiyacı bizi bu tür bir reforma zorluyor. Türkiye' de çok güçlü olan karşılıklı inkârcı kutuplaşmayı doğuran şoven milliyetçilikleri aşmak için demokratik ulus modeline bölgesel demokrasiyle en uygun biçimde varılabilir. Ayrılıkçılığa savrulmayı sözde en katı ulus devletçiler yol açmaktadır. Bizler ne ideolojik, ne pratik olarak milliyetçiliğin bu oyununa gelemeyiz.

Sonuç olarak BDP'nin bu yönlü gerçekleştireceği reform güncel politik tıkanmayı, kilitlenmeyi açacak en uygun taktik adım olarak değerlendirilmelidir. İlerde gerektiğinde yeni taktik adımlar ve stratejiler geliştirilebilir. Örneğin seçimlerde iki gruba yetecek kadar milletvekili seçilirse her iki partinin de grupsal temsili uygun bir taktik olabilir.

Değerli yoldaşlar,

Son savunmalarımda özellikle Demokratik Ulus Çözümünde fazlasıyla bahsettiğim bu pratik hususlar için yeterli teorik ve pratik- politik tespitler vardır. Su gibi özümsemeden, ihtiyaç duymadan demokratik çözüm çabanızdaki katkılarınızın yeterli olmayacağını bilerek yeni dönemin parti görevlerine yoğunlaşmalı ve bunun gerekli kıldığı arzuyu, azmi ve iradeyi mutlaka kendinizde gerçekleştirmelisiniz. Tarzını ve temposunu tutturacak çabayı sergilemelisiniz. Tarih hayati sorunların başka türlü çözülemeyeceğinin sayısız örnekleriyle doludur. Başarı dileklerimle selamlarım."

Güncelleme Tarihi: 11 Temmuz 2014, 15:57
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER