Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin yarın Diyarbakır'da, İstasyon Meydanı'nda yapacağı miting öncesi, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi. Vatandaşları mitinge çağıran Tanrıkulu, "Demokrasimiz, geleceğimiz bakımından çok önemli olan bu seçim için bütün Diyarbakırlıları, hemşehrilerimizi duyarlılığa çağırıyorum, sandığa karşı ilgiye çağırıyorum. Bu mitinge destek vermeleri, Diyarbakır'dan bölgeye ve Türkiye'ye bir mesaj olacaktır. Diyarbakır'da, Türkiye'nin temel sorunları konusunda görüşlerini ortaya koyacak. Bizleri seven, gönül veren kim varsa, işini gücünü bıraksın gelsin onları mitingde görmek istiyoruz" dedi. 

Seçim güvenliği konusunda da çok ciddi şikayet aldıklarını belirten Sezgin Tanrıkulu, "Bölgedeki kamu görevlilerinin şimdiden muhtarlar ve kanaat önderleri aracılığıyla yurttaşlarımıza baskı yaptığı, özellikle iktidar partisi lehine baskılar yaptığı konusunda ciddi duyumlar gelmekte. Kamu görevlilerini uyarıyorum. Kamu görevlileri, seçimin bağımsız, adil bir biçimde yapılmasından sorumludur. Yurttaşlara baskı yaparak, siyasal tercihlerini bir siyasal partiden, özellikle iktidar partisinden Adalet ve Kalkınma Partisi'nden yana ya da cumhurbaşkanı seçiminde Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan yana kullanmaya yönelik bir baskı içerisinde olamazlar, olmamaları lazım. Bunların tümünün bilgisi bizde var, kayıt altına alıyoruz. Buradan da uyarıyoruz; kamu görevlilerinin suç niteliği taşıyan bu davranışlarına karşı yargı yoluna başvuracağımızı buradan belirtmek istiyorum" diye konuştu.

Danıştay üyesi Aysel Demirel'in Muharrem İnce hakkında ağır bir eleştiri yaptığına dair basında çıkan habere de değinen Tanrıkulu, şöyle konuştu:

"Yargının bağımsız ve tarafsız olmadığı noktasında çok önemli haber, basına düştü. Danıştay üyesi Aysel Demirel'in kendi kişisel kanaatini, kişisel siyasal tercihini ortaya koyan ağır bir beyanı olmuş. Cumhurbaşkanı adayımız Muharrem İnce hakkında ağır bir eleştiride bulunmuş. Danıştay ve yargı mensuplarının mutlaka siyasal düşünceleri, kanaatleri olur. Ama bunu açıklayamazlar. Hele hele seçim ortamında, taraf gibi davranamazlar. Dolayısyla tarafsızlığını yitirmiş bu yargıcın artık Danıştay üyeliğinde kalmaması lazım. Buradan da Danıştay'a çağrı yapıyoruz. Ama Danıştay Başkanının taraf olduğu bir ortamda, bu Danıştay üyesininden istifa beklemek çok da mantıklı değil. 25 Haziran'dan sonra bağımsız ve tarafsız bir yargıyı mutlaka oluşturacağız."

Diyarbakır ve bölge halkının artık Ak Parti'ye 'dur' demesi gerektiğini söyleyen Sezgin Tanrıkulu, "Diyarbakır ve bölgedeki yurttaşlara son sözüm; Sizin artık iktidara, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne 'dur' demeniz lazım. Bugüne kadar gerçekten onlarca kez aldatıldık, özellikle Sayın Recep Tayyip Erdoğantarafından birçok söz verildi, ama hep geriye adım atıldı, geriye gidişin işaretleri ortaya kondu. Diyarbakır'ın, bölgenin Erdoğan'a ve Ak Parti'ye kırmızı kart göstermesi lazım, 'dur' demesi lazım. Türkiye'nin barışı için bunu söylemesi lazım. Erdoğan'ın davranışlarından, sözlerinden ortaya çıkan şudur; sonuçta şiddete, teröre, çatışmaya karşı olmak başka bir şeydir, mücadele etmek başka bir şeydir, hukuk kuralları içerisinde. Son 2 yıl içerisinde Erdoğan ve Ak Parti, Türkiye'de ve Ortadoğu'da Kürtler'e karşı bir tutum almıştır. Dili ve üslubu, siyaseti teröre karşı değil, aynı zamanda Kürtler'e karşıdır. Bunun da bilinmesi lazım. Özellikle muhafazakar, dindar yurttaşlarımızın bunu dikkate alması gerekir diye düşünüyorum" diye konuştu.

- Diyarbakır