İfade krizi

KCK ana davasının görüldüğü Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde şimdi de ifade krizi yaşandı. Avukatlar duruşmadan çekilirken, mahkeme iki sanığı tahliye etti.

İfade krizi

 DİYARBAKIR'da görülen ve 94'ü tutuklu 175 sanığın yargılandığı KCK/TM ana davasının dün görülen duruşmasında, ifade krizi yaşandı. Davanın görüldüğü mahkemede daha önce üst üste Kürtçe savunma krizleri yaşanmış, ana dilde savunma hakkının tanınmasının ardından kriz aşılmıştı. Ancak son dört duruşma gibi dün de sanıklar, mahkemenin özel yetkili olduğunu belirterek, ifade vermeyeceklerini dile getirdi.

Tutuklu sanıklar adına konuşan Herdem Kızılkaya, adil olmadıkları gerekçesiyle özel yetkili mahkemelere ifade vermeyeceklerini belirterek, "Biz yargılanmadan kaçmıyoruz ama adil bir yargılama istiyoruz. Eğer adil bir yargılama olursa, ifade vereceğiz" dedi. Sanık ve yakınlarının dışarı çıkarılmasından sonra sanık avukatları da duruşmadan çekildiklerini açıklayıp, salonu terk etti. Tutuklu sanıklardan Viranşehir Belediyesi eski Başkanı Emrullah Cin ve avukat Siracettin Irmak tahliye oldu.


Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen KCK/TM ana davasının 61'inci duruşması bugün yapıldı. Duruşmaya 14 tutuklu sanık mazeret bildirerek katılmazken, 5 tutuksuz ve 80 tutuklu sanık hazır bulundu. Duruşmayı ayrıca BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak da izledi. Duruşmada yaşanan gerginlik sırasında, Sanık ve yakınlarının dışarı çıkarılmasından sonra sanık avukatları da duruşmadan çekildiklerini açıklayıp, salonu terk etti.


ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER


Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Herdem Kızılkaya, "bir önceki celse yaptığımız açıklamanın aynen arkasındayız. 1925'te kurulan istiklal mahkemelerinden bugüne kadar, Kürtler'in yargılanmalarına halen devam ediliyor. Başbakan, hukuk adı altında siyasi soykırım kabul edilemez demişti. KCK adı altında yapılan operasyonlar komplodur. Bununla Kürt soykırımı yapıldı. AKP, cemaat el ele bu operasyonu yürüttü. Biz defalarca özel yetkili mahkemelerin taraflı olduğunu, davaların düşmesi gerektiğini söyledik. 5 yıldır biz tutuklular, yanlıştan dönülmesini istedik. Paralel devletin hukuka ve emniyete nasıl, ne derece işlediğini gördük. Özel yetkili mahkemelerin kalkacağı kesin gibi görünüyor. Biz yargılamadan kaçmıyoruz. Aksine adil bir yargılama arıyoruz. Bu nedenle özel yetkili mahkemele ifade vermeyeceğiz ve duruşmalara katılmayacağız. Adil bir yargılama olursa ifade vereceğiz" dedi.


ALKIŞLARLA EYLEM

Daha sonra tutuklular ve yakınları ayağa kalkarak, alkışlarla mahkemeyi protesto etti. Bu sırada salona takviye olarak askerler alındı. Mahkeme başkanı, sanık ve yakınlarının duruşma düzenini bozduğu için dışarı çıkarılmasını karar verdi. Sanık ve yakınları dışarı çıkarken de alkışlı protestolarını sürdürdü.

AVUKATLAR ÇEKİLDİ


Sanık ve yakınlarının dışarı çıkarılmasının ardından söz alan sanık avukatlarından Sinan Tanrıkulu, "Müvekillerimiz mahkemeyi protesto etmelerinden dolayı biz de duruşmadan çekiliyoruz ve salondan çıkıyoruz" dedi. Daha sonra savunma avukatları da duruşma salonunu terk etti.Duruşmanın bundan sonraki kısmında salonda sadece gazeteci ve güvenlik güçleri kaldı. Dosya ile ilgili görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, 4 tutuklu sanığın tahliyesini talep etti. Mahkeme kararını açıklamak üzere duruşmaya ara verdi.

2 SANIK TAHLİYE EDİLDİ


Dava ile ilgili ara kararlarını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklardan Şanlıurfa Viranşehir Belediyesi eski Başkanı Emrullah Cin ve avukat Siracettin Irmak'ı tutuklulukta geçirdikleri süreyi göz önüne alarak tahliye etti. Mahkeme 92 sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 2009 yılında ilk KCK operasyonunun yapıldığı 14 Nisan gününe erteledi. Davanın bir sonraki celsesi, soruşturmanın başladığı 14 Nisan'ın 5'inci yıl dönümünde yapılacak.


Diyarbakır'da 2009 yılından beri devam eden ve 94'ü tutuklu 175 sanıklı KCK Türkiye Meclisi ana davasının ara kararlarında, bir süre önce biri bağımsız, 4'ü BDP'li 5 milletvekili serbest bırakılmıştı.


SANIKLAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSU


Öte yandan, Savcılık sanık avukatları hakkında "izinsiz olarak duruşma salonundan ayrıldıkları" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunda, KCK davasında, sanıkların "duruşmanın düzenini bozdukları" gerekçesiyle salondan çıkarıldığı belirtilerek, avukatların da sanıklarla birlikte savunma görevini yapmayarak salonu izinsiz terkettikleri kaydedildi. Mahkeme, suç duyurusunda, duruşmanın başında isimleri tespit edilen avukatlar hakkında gereğinin yapılmasını istedi.

ÖYM'LER HEMEN KALDIRILMALIDIR

Buarada, duruşmayı izleyen BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, adliye çıkışında yaptığı açıklamada, 5 yıldır adil olmayan yargılamalarla demokratik siyasetin engellendiğini savundu.


17 Aralık'ta yaşanan gelişmelerden sonra hükümet tarafından bu yargılamaların adil olmadığı yönünde değerlendirmeler yapılmaya başlandığını dile getiren Kışanak, "Yaşanan gelişmeler sonucunda artık Türkiye'de hukuk ve adalet sorgulanıyor" dedi.


Kışanak, duruşmada sanık arkadaşlarının özel yetkili mahkemelerin derhal kaldırılması talebiyle ifade vermeme tutumunu sürdürdüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:


"Duruşmada tutuklu arkadaşlar adına yapılan açıklamada da özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ifade edildi. Türkiye'de demokrasi ancak hukuk devletiyle, adil yargılamayla, bağımsız bir yargı mekanizmasıyla mümkündür. Bir an önce özel yetkili mahkemeler kaldırılmalıdır. Evrensel hukuk normlarına uygun, bağımsız, tarafsız bir yargı sisteminin inşa edilmesi gerekiyor. Arkadaşlarımızın ifade vermeme tutumu demokratikleşme beklentisine en büyük katkıdır. Herkesin böyle anlaması gerekiyor."


DEMOKRASİ KESİMLERİNE ÇAĞRI

"Tüm demokrasi kesimleri özel yetkili mahkemelerin, İstiklal Mahkemelerinin bir devamı olduğunu ve demokratik hukuk devletinde bu tür mahkemelere yer olmadığını ifade ediyor" diyen Kışanak, Hükümetin hukuk devletini tesis etmeye yönelik güçlü adımlar atması gerektiğini dile getirdi.

Kışanak, herkesin adalete ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gerçek anlamda bağımsız, idelojik ve taraflı olmayan, komplo kurmayan bir yargıya kavuşmak için herkesin elinden geleni yapması lazım. Parlamentonun çok hızlı bir şekilde bu yasayı çıkarması lazım. Herkesin demokratik siyaset yapmasının güvence altına alındığı bir Türkiye'de uyanmak istiyoruz."

DİYARBAKIR SÖZ GAZETESİ

Güncelleme Tarihi: 04 Şubat 2014, 12:38
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER