24.Dönem Diyarbekir Milletvekili Cuma İçten, İstiklal Marşı’nın yıl dönümü ile ilgili yaptığı yazılı basın açıklamasında, Türkiye’nin Suriye’de İstiklal Marşı’nın gereğini yerine getirdiğini söyledi. Bu toprakların her karış toprağı için nice canların feda olduğunu hatırlatan İçten, bu nedenle vatanın ana olduğunu, candan ve canandan daha kıymetli olduğunu kaydetti. İçten “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda” dizeleri ile, üzerinde yaşadığımız toprakların her bir karışı için binlerce şehit verildiğini ve söz konusu vatan olduğunda, canı, cananı feda etmekten çekinilmeyeceğini vurgulayan Akif, ne derece kutsal bir toprağın üzerinde yaşadığımızın bilincinde olarak yaşamamız gerektiğini bizlere hatırlatmaktadır. İstiklal Marşımızın gereği olarak bugün Suriye’de terör ile mücadele içerisindeyiz. Her devirde özgürlüğünü kanı ile elde eden bir milletin evlatlarıyız. Mehmet Akif’in yazdığı bu 10 kıtalık metin, başka bir ifade ile bu milletin milli mutabakat metnidir. Millet olarak böyle bir metne sahip olduğumuz için ne kadar gurur duysak, ne kadar şükretsek azdır” diye konuştu.

“Millet,15 Temmuz’da Akif’in Vasiyetine Uydu”

Milletin 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Mehmet Akif’in İstiklal Marşı dizelerinde söylediği; “arkadaş, yurduma alçakları uğratma, sakın” sözünü nasihat bilerek hareket ettiğine dikkat çeken İçten, bu sözlere binaen milletin 15 Temmuz’da hainlerin karşısında göğsünü siper edip hayasızca akını durdurduğunu ifade etti. Bundan sonra da vatanının ve milletinin bekası söz konusu olduğunda, yurduna alçakların el uzatmasına izin vermeyeceğini belirten İçten şunları söyledi; “İstiklal Marşı, vatanımıza göz diken düşmanlara, ülkemizi bölmeye çalışan vatan hainlerine karşı, güçlü duruşumuzun bir göstergesidir. Bir ülkede yaşayan milyonlarca insanı, tek bir çatı altında toplayan, birleştiren, milyonlarca kalbin tek bir yürek gibi atmasını sağlayan, milyonlarca insanı millet yapan ulusal değerlerimiz vardır. Bunlardan biri rengini şehitlerimizin kanından alan ay yıldızlı bayrağımız, bir diğeri ise Mehmet Akif Ersoy’un dizeleriyle adeta ölümsüzleşen, atalarımızın bağımsızlık destanı olan İstiklal Marşı’mızdır. İstiklal Marşımız Türkü, Kürdü, Arapı, Lazı ile hepimizin aidiyet sağladığı bize ait olan bir değerdir. İstiklal Marşı Selahaddin Eyyubi ile Fatih Sultan’ın, Ahmedi Hani ile Mevlana’nın, Said Nursi İskilipli Atıf Hocaları aynı paydada buluşturan ortak değerimizdir. Devletimize ve devletimizin bölünmez bütünlüğüne karşı saldırıların, ulusal değerlerimize karşı edilen hakaretlerin ayyuka çıktığı şu günlerde, rengini şehitlerimizin kanından almış ay yıldızlı bayrağımıza, atalarımızın verdiği bağımsızlık mücadelesinin anlatıldığı, adeta her bir kelimesi için on binlerce şehit verilen İstiklal Marşı’mıza sahip çıkmak hayati önem kazanmıştır” ifadelerini kullandı.

“İstiklal Marşı Yeniden Şahlanışın Destanıdır”

İstiklal Marşı’nın yazılışının üzerinden 97 yıl geçtiğini aktaran İçten, İstiklal Marşı’nın, parçalanmış, darmadağın edilmiş, yok olmak üzere olan bir milletin, yeniden doğuşunun, şahlanışının destanı olduğunu ifade etti. İçten; “Bugün, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınan İstiklal Marşı’mızın TBMM tarafından kabulünün 97. yıldönümüdür. Milletimizin çektiği sıkıntı ve acıları bizzat kendisi de yaşayan Akif, milletimizin kalbinden geçenleri, bir sanatçı duyarlılığıyla sezinlemiş, vatan aşkıyla yanıp tutuşan gönüllere tercüman olmuştur” şeklinde konuştu.

“İstiklal Marşı Farklılıkları Tek Paydada Buluşturmuştur “

İstiklal Marşı’nın farklı etnik kökene, dile, dine ve mezhebe sahip herkesin kendinden bir parça bulduğunu vurgulayan İçten, İstiklal Marşı’nı her okuduğumuzda, kararlı bir duruş, keskin bir bakış, korkusuz bir yürek ve gelecekten endişelenmeyen bir kişiliğe sahip olduğumuza vurgu yaptı. İçten, “Bastığımız her vatan toprağında hepimizin aklına ilk gelen, “BASTIĞIN YERLERİ 'TOPRAK!' DİYEREK GEÇME, TANI: DÜŞÜN ALTINDAKİ BİNLERCE KEFENSİZ YATANI” Mısraları kimin kulaklarını çınlatmıyor ki. “BEN EZELDEN BERİ HÜR YAŞADIM HÜR YAŞARIM. HANGİ ÇILGIN BANA ZİNCİR VURAÇAKMIŞ ŞAŞARIM” mısrası ile ülkemi şu an işgal etmek isteyenlerin heveslerini kursağında bırakacağımızı hanginiz düşünmüyoruz ki” diye konuştu.

“Bu Şiir Bana Değil, Milletime Aittir Diyerek Kitabına Koymadı”

Mehmet Akif’in yoksulluk çektiği halde, şiirine karşılık verilen serveti geri çevirdiğini hatırlatan içten, Akif’in İstiklal Marşı’nı millete armağan ettiğini söyledi. Savaş ortamında milletimizin içindeki istiklal ateşini alevlendirecek, mücadele azmini güçlendirecek ve milletimizi tek yürek, tek yumruk haline getirecek bir güce ihtiyaç duyulduğunda, Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı yazdığına dikkat çeken İçten “O, öyle bir şairdir ki, “bir milletin istiklal marşı para ile yazılmaz, yazılamaz” diyerek Maarif Vekâletinin açmış olduğu yarışmaya katılmaz. O günlerde Burdur milletvekili olan Akif’in bir paltosu bile yoktur. Ankara’nın dondurucu soğuğunda eski bir ceketle dolaşmakta iken, Maarif Vekaletinin yarışmayı kazanacak kişiye verilecek olan 500 liralık ödülü istemez ve almamak şartı ile yarışmaya şiir gönderir. Gönderdiği 10 kıtalık şiir TBMM’de 4 defa ayakta dinlenerek alkışlar eşliğinde kabul edilir. Mehmet Akif, İstiklal Marşı’nı “kahraman ordumuza” ithaf etmiştir. Ayrıca, “Bu şiir bana değil, milletime aittir.” diyerek İstiklal Marşı’nı Safahat adlı kitabına koymamıştır. Bu anlamda, bu vatan uğruna can veren tüm şehitlerimizi ve onların destanını İstiklal Marşı’nın dizeleri ile ölümsüzleştiren Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve minnetle anıyor ve açıklamamı Akif’in şu sözleriyle tamamlamak istiyorum: “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.” Allah bize vatansızlığı, devletsizliği, esareti, mabedsizliği, ezansızlığın zilletini hiçbir zaman yaşatmasın” şeklinde konuştu.

HABERYİRMİBİR ÖZEL HABERİDİR