Kışanak: Evlatlarımızın dağdan dönüşü hayatımızın rüyasıdır

Kışanak, "Biz bu gençlerimizin onurlu bir barışın sağlandığı özgür vatanın, özgür bir halkın evlatları olarak kendi evlerine, ailelerine döndüğü günü ömrümüzün, hayatımızın rüyası olarak hayal ediyoruz" dedi.

Kışanak: Evlatlarımızın dağdan dönüşü hayatımızın rüyasıdır
 Belediyenin düzenlediği 2015-2019 Stratejik Plan Forumları kapsamında düzenlenen 'Amed Kadın ve Yaşam Forumu'nda bugün konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, çocuklarının PKK tarafından dağa götürüldüğünü söyleyerek oturma eylemi yapan aileler ile ilgili konuştu.

Kışanak, şöyle dedi:

"Analar, özgürlük için acılarını yüreğine gömdü. Savaşın, çatışmanın, köy yakmanın, faili meçhul cinayetlerin, evlatlarını toprağa vermenin, göçün, yoksulluğun ne demek olduğunu en iyi kadınlar biliyor. İliklerimize kadar bunları hissederek bugüne geldik. İnsanların hayatta kendisinden daha fazla önem verdiği varlık kimdir derseniz, herkesin verebileceği tek yanıt vardır. O da evlatlarıdır. Binlerce Kürt anası evlatlarını yitirdi, yüreğine taş bastı. Yüreği bir kor ateşi gibi yanarken, sadece ve sadece daha güzel ve özgür bir gelecek arzusu ile bu acısını hafifletmeye çalıştı. Kolay bir şey değil insanların kaybettikleri. Her şeyin yeri doldurulabilir, ama evladın yerine konulabilecek bir şey yok. Bu kadar büyük bir acıya rağmen analarımız her zaman bu mücadelenin en ön saflarında oldular, her zaman onurlu bir barış için mücadele ettiler, direndiler. Halkımızın özgürlüğü için, ben acımı yüreğime gömüyorum demenin erdemini gösterdiler. Bu inanılmaz büyük bir erdemdir. Ben her birini buradan selamlıyorum. Her birinin ayrı ayrı ellerinden öpüyorum. Onlara layık olmak bizim tek yaşam gerekçemizdir. Yaşama gerekçemiz diyorum, mücadele gerekçemiz demiyorum. Layık olamayacaksak yaşamak bize haram olsun."

"EVLATLARIMIZ DÖNDÜĞÜ GÜN HAYATIMIZIN RÜYASIDIR"

Kışanak, bir kadın ve anne yüreğiyle konuştuğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bugün hala dağlarımızda binlerce gencimiz var. Onların her birinin değil yaşamı, tırnakları taşa değse inanın bizim yüreğimiz yanıyor. Ayrımsız olarak hiç birini asla ve asla yitirmeye tahammülümüz kalmadı. Asla ve asla bir tek insanımızı kaybetmek istemiyoruz. Yeterince acı çektik, bedel ödedik. Evlatlarımızın döndüğü gün hayatımızın rüyasıdır. Biz bu gençlerimizin onurlu bir barışın sağlandığı özgür vatanın, özgür bir halkın evlatları olarak kendi evlerine, ailelerine döndüğü günü ömrümüzün, hayatımızın rüyası olarak hayal ediyoruz. Hepimiz o gün için yaşıyoruz. O günü mutlaka göreceğiz. Bizim gençlerimiz, bizim insanlarımız, özgürlük için, halkı için, daha iyi bir gelecek için kendi yaşamından vazgeçmeyi tercih etmiş insanları, biz er ya da geç bu kentte, Kürdistan’da halkımızın içinde göreceğiz. Biz o günün hayaliyle yaşıyoruz. Kimse başka hayal kurmasın, kimse başka hesap yapmasın, kimse bizim acılarımız üzerinden hesap yapmasın. Buna asla izin vermeyeceğiz. Değerlerimiz dokunulmazdır. Bugün burada bu kadın forumunda söyleme ihtiyacı duydum. Yüreğimiz dolu, herkesin yüreği dolu. Hiçbirimiz ne insanlığımızı yitirdik, ne vicdanımızı yitirdik, ne yüreğimizi, ne de insanlığın sesini yitirdik. Ne için yaşadığımızı biliyoruz, ne için çalıştığımızı çok iyi biliyoruz. Annelerimizin üzerinden siyaset yapıyorlar. Çok iyi biliyorum ki bütün bu acıları yaşamamıza neden olan bu siyaseti yürütenler, evlatlarımızı yitirmemize neden olan savaş politikalarının mimarları, bunun üzerinden kendilerine gelir elde edenler, Ankara’da koltuk ve parsa kapanlar bugün annelerimiz üzerinden siyaset yapıyorlar. Bunu hiçbir kadın kabul etmeyecek, etmeyeceğiz."

Güncelleme Tarihi: 30 Mayıs 2014, 16:41
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER