Yapıcıoğlu: Yanlışı Kim Yaparsa Yapsın Biz Karşı Dururuz

Hür Dava Partisi'nin (HÜDA-PAR) eski Genel Başkanı, Diyarbakır bağımsız milletvekili adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) İslami bir muhalefetin eksikliği olduğunu savunarak, “Biz açık yüreklilikle bunu söyledik, bizim referansımız İslam’dır ve bizim muhalefet amacımız da budur.

Yapıcıoğlu: Yanlışı Kim Yaparsa Yapsın Biz Karşı Dururuz
 Hür Dava Partisi'nin (HÜDA-PAR) eski Genel Başkanı, Diyarbakır bağımsız milletvekiliadayı Zekeriya YapıcıoğluTürkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) İslami bir muhalefetin eksikliği olduğunu savunarak, “Biz açık yüreklilikle bunu söyledik, bizim referansımız İslam’dır ve bizim muhalefet amacımız da budur. Doğru kimden gelirse gelsin biz destek oluruz, yanlışı da kim yaparsa yapsın biz karşı dururuz.” dedi.

Diyarbakır’dan bağımsız milletvekili adayı olan Zekeriya Yapıcıoğlu, seçim çalışmalarını sürdürüyor. Siyasette çok ciddi bir tarafgirlik olduğunu ve insanların aşırı taraf tutuğunu anlatan Yapıcıoğlu, doğruya doğru, yanlışa yanlış diyecek bir siyaset takip edeceklerini söyledi. Yapıcıoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Kendi partileri yanlış bir şey de yapsa onun arkasında durmakta herhangi bir beis görmüyorlar. Rakip gördüğü bir partiyi çok doğru bir şey de yaparsa külliyen karşı çıkıyorlar. İnşallah bizim muhalefet anlayışımız bu olmayacak. Herhangi bir parti doğru yönde bir adam atarsa biz o adımları atması için onu cesaretlendireceğiz. Yine herhangi bir parti yanlış bir şey yaptığında buna da karşı duracağız. Hiçbir parti kendi parti menfaatlerini toplumun menfaatlerinin önüne koymamalıdır.”

SEÇMEN İÇİN ALTERNATİF OLDUK

Aday olduğu bölgede 2 parti dışında milletvekili çıkarabilecek herhangi bir parti olmadığını belirten Yapıcıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “HÜDA-PAR kuruluncaya kadar bu partilerden herhangi birine küstüğü zaman gidecek bir yeri yoktu, 2 parti arasında bir nevi pinpon topu gibi gidip geliyordu. Biz diyoruz ki artık alternatifsiz değilsiniz, 3'üncü bir alternatifiniz var. Meclis'te sizin sesiniz, temsilciniz olmak istiyoruz. Alternatifsizlikten dolayı vatandaş ciddi bir hizmet de görmüyor. Diyarbakır gibi büyük bir şehir, eskiden bölgemizin incisi olan Diyarbakır şehri maalesef bazı yerleri köyleri andırıyor. Hem merkezi hükümetin, hem de belediyenin hizmetleri yetersiz, alternatifsiz oldukları düşündükleri için hizmet etmek zorunda hissetmiyorlar kendilerini.” 

AKP VE HDP’YE TEPKİLİ SEÇMENİN BİR KISMI BİZE YÖNELEBİLİR

Diyarbakır için milletvekili listeleri hazırlanırken seçmen iradesinin dikkate alınmadığını belirten bağımsız milletvekili adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, bu konuda ciddi bir rahatsızlık olduğunu öne sürdü. Yapıcıoğlu, “2 parti tabanında bundan dolayı şikayetçi. Bu da yine alternatifsizlikten kaynaklanan bir şey. Hem AKP hem de HDP ‘biz buraya bir ceket koyarsak ya da bir kütüğe bir ceket girdirirsek zaten halk oyunu verir’ düşüncesiyle hareket ediyorlar. Öyle inanıyorum ki bu seçimlerde o kırılacak.” dedi.
AK Parti ve HDP’ye tepki gösteren seçmenin oylarının tam olarak nereye gideceği konusunda net bir şey söylemenin mümkün olmadığını anlatan Yapıcıoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Bu 2 partiden herhangi 1'isine daha önce oy vermiş olupta küskünlüğünden dolayı bu kez bizi desteleyecek insanlar da olabilir, bunu biz ancak 8 Haziran günü öğrenebiliriz tabi sandıktan çıkan sonuçları tahlil ederken bunu daha sağlıklı bir şekilde değerlendirmek mümkün olabilir. Bir kısmının bize yönelmesi mümkün fakat bu oran ne kadar olur onu bir şekilde kestirmek mümkün değil.”

Yapıcıoğlu, özetle şu görüşleri dile getirdi:

ADALET İÇİN HİÇBİR ŞEY FEDA EDİLMEZ

“Seçim barajı ile ilgili, partiler muhalefetteyken barajı eleştirirler, barajı aştıktan sonra bu barajdan istifade ettikleri noktaya geldikten sonra barajın savunucusu haline geliyorlar. Bu ciddi bir hamiyetsizliktir. İstikrar için birşey getirdiklerini sanıyorlar ama ötür taraftan temsilden adaleti yönetimde iktidara feda ediyorlar. Adalet için hiçbir şey feda edilmez, bu baraj acımazsız bir barajdır, bize göre tamamen kaldırılmalıdır. Ama yok olmayacaksa eğer makul bir seviyeye indirilmelidir. Bu baraj adil olmayan bir şeydir temsilde adaletli olmaya birşeydir. Başlı başına bağımsız aday olarak girmek bile bir dezavantajdır. YSK’ya itiraz dilekçemizi gönderdik dedik ki Cumhurbaşkanı seçimlerinde 3 aday vardı sıralama basitti, kendilerini tarif etme basitti fotoğrafları yerleştirildi. Kanunda bağımsız adaylar herhangi bir işaret logo kullanamaz ama fotoğrafa ilişkin yasaklayıcı bir hüküm yok bağımsız adayların fotoğrafı konulsun yani siyasi partilerin amblemi konulduğu gibi bağımsız adaylarında oy pusulasına fotoğrafı konulsun talebimiz reddedildi. Butonları büyütün o zaman dedik o da kabul görmedi, yani bağımsız aday olarak seçime girmek her zaman dezavantajdır. Ama bu dezavantajların aşmanın bir yolunu bulacağız.

EN İYİ YÖNETİM MODELİ BİLE KÖTÜ İNSANLARIN ELİNDE KÖTÜ SONUÇLAR VERİR

Türkiye’de merkeziyetçi bir yönetim modeli var. Bizim dediğim şu, yerelin yetkileri artırılsın, bunun ismi özerklik mi olur başka bir şey mi olur bu tartışılır. Biz isimler pek fazla takılmıyoruz fakat merkeziyetçi, yereldeki insanların sorunlarını daha iyi bilen onların seçtikleri yöneticiler tarafından yönetilmesidir. Başkanlık sistemini avantajları vardır dezavantajları vardır, şu anda aslında tartışılan başkanlık modeli de nasıl bir başkanlık modeli olacak başkanın dışındaki diğer kurumların yapıları nasıl olacak yetkileri nereye kadar olacak bunlar belli olmadan başkanlık sistemi iyidir veya kötüdür demek çok doğru değildir. Biz İslami bir partiyiz referansımız İslam’dır diyoruz. İslam bu işin çerçevesini çizmiş. Adilce yöntem adaletli bir yönetim önemli olan adaletin tescillenmesidir, çok iyi bir yönetim modeli de getirseler kötü insanların elinde çok kötü sonuçlar verebilir. Çok kötü bir yönetim modelini de getirseniz iyi uygulayıcıların elinde tahammül edici sınırları içerisinde çekilebilir.”
Güncelleme Tarihi: 20 Mayıs 2015, 16:04
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER