SİZİ BİLİYORUZ, BİLİN İSTİYORUM…

Sosyal medyada Aslanlar gibi kendi gerçek kimliği ile ADAM gibi karşımızda duramayanlar aç, kuduz köpekler gibi gizli kimliklerle, ahlak dışı, yalan beyanlarla algı yaratan, çalgı önünde çengi yapan döneklerden başkası değildir. Onlara insan değil köpek demek bile köpeğe hakarettir. Bu arada hangi kurum olur ise olsun elinde bilgisi, belgesi olup da adli mercilere sunmayanlar ise şeref yoksunlarından başkası değildir.

Sebepsiz ve gereksiz yere saldırmak gördüğüm kadarı ile yeryüzünde sadece kuduran, eceline susayan, toplum içinde itibarı ayaklar altına düşen, soyu, sopu tartışmalı, aç, kuduz köpeklerin işidir. Aslan asilliği ile solucan bile nasibi ile şükrederken bu aç kuduz köpeklerin doymak bilmez iştahları değil midir doğruya yanlış dedirten.

Ha tamda o aç, kudurmuş kuduz köpekler son dönemlerde Bağlar Belediyesinin önemli değerleri olan naif insan olan başkanına, başkan yardımcılarına, meclis üyelerine ve vefakar basın çalışanlarına yönelik belli periyotlarda, sahipleri, tasmalarını tutanların aslında belli olduğu, gölgelerde saklanan alçakların, IP adresinin tespitini mümkünsüz kılan yada çok hızlı bir biçimde hesaplarını kapatan mantar misali yawşak tohumları da türedi. Sahte (Fake) sosyal medya hesapları üzerinden saldırılarını dönem, dönem yoğunlaştıran bu alçak güruh, özellikle Bağlar Belediyesini sanıyorsunuz ki öylesine mi hedeflerine alırlar?

Bana göre özellikle Bağlar Belediyesine saldırılmasının hem ekonomik hem de stratejik iki önemli ana hattı var. Bana göre ekonomik anlamda saldırı yapılmasının sebebi daha önce savrulan, nereye gittiği belli olmayan bütçesinin artık halka ulaşması, ikinci önemli sebebi ise karanlığa uşaklık edecek olan cahil, cühela mantığın aydınlığa teslim olmasıdır. Düşünsenize hizmetin ulaştığı insanları aldatmak, kandırmak mümkün olabilir mi? Tabii ki olamaz.

Aslında Bağlar Belediyesine saldırıları gerçekleştirenler daha önce savrulan akçelerden nasiplenmek isteyenlerle birlikte bölgenin kaosa, girdaplara, kara günlere teslim olmasını isteyen vatan hainleridir. Aksi olmuş olsaydı şu ana kadar biri ADLİ MERCİLERE giderek dedikodu yapmak yerine bir evrak sunmaz mıydı? Züppelik yapıp aba altından sopa gösterme gayretinde olan bu karanlık güruhun uşaklarının ellerinde belgeleri olmuş olsaydı böyle sükut içinde durur muydular!

Tabi bu saldırıların ana odağına oturtulan, yıpratılmak istenen, bu zartızurtları adam mahiyetinde değerlendirmeyen Bağlar Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Beyoğlu beyefendiliğini muhafaza ederek MUHATTAP ALINMAMASI yönünde bir duruş sergilerken bu asalakların farklı bir rüyaya kapılıp tırsma politikası olarak değerlendirmesi ne vahim bir durum. Bilmezler ki Arlı arından susar arsız ondan korktu sanır. Bu densiz BENAMUSLAR saldırılarının dozunu gittikçe artırmayı tercih ediyorlar ne yazık ki, bilmezler ki Twiter Ve Facebook üzerinden yok öyle, yok böyle diye saçmalamalarının bir kıymeti harbiyesi yok. Yalan atan, işini, gücünü yapmadığı için beytülmalı çalacak kadar aşşağılaşan aylak, aylak dolaşan, suttal takımının birer hamam böceğidir bunlar.

Aslına bakarsanız bizler, sizler bu aylak, alçak, BENAMUSLARIN kimler olduğunu çok iyi biliyoruz, hani onlarda şunu bilsinler ki bu SAHTE KABADAYILIKLARI bu saatten sonra mutlaka karşılık bulacak ve gereken hesap onların anladıkları yollarla sorulacaktır.

Bu aç köpeklerin şerefli insanlara pis yalanlarınızın irinli cerahatlarını bulaştırma girişimlerini hayretle izlerken sessiz kalmak mümkün olabilir mi! Şimdi bu saldırıları yapan, kimliğini gizleyen kaltak tipli yosmalara sorarım; Bağlar Belediyesine geldiğinizde Başkandan tutun yardımcılarına, personellerine kadar herkese rahatlıkla ulaşamıyor musunuz? Herkese ulaşıldığı gibi sorununuz var ise sıkıntınız çözülmüyor mu? Daha söyleyecek çok şey var ama bir ünlem bırakmayı tercih ettiğimizi bilin istiyorum!

Bağlar ilçesinin çehresini her değiştirme girişiminde bu saygın kimliklerin önüne bin bir türlü iftiralarla dolu engeller çıkarmıyor musunuz? Bunca kıymetli insanın özeline dil uzatacak kadar alçalabildiğiniz halde hala kıymet görmenizdir aslında sizleri şımartan. Zira düşmanlar düşmanlıklarını alenen yaparken dost dediğimiz bu güruhtur arkadan hançer saplamak isteyenler. Kim bilir belki aynı sofrada yemek yediklerimiz, hürmet gösterip, değer verdiklerimizdirler. Olamaz mı?

El insaf ulan el insaf, hizmet etmek için canını ortaya koyan, hiçbir tasası ve ihtiyacı yokken tek amacı aydınlık yarınlar olan bir insana dil uzatıp, yalanlar dizmek ne kadar insani, ne kadar ahlaki?

Sorarım size ne kadar insan, ne kadar ahlaklısınız, yoksa Sibirya tilkisi gibi izinizi örtmek için kalın, tüylü kuyruğunu kullanan alçaklar mısınız?

Sizi biliyoruz, bildiğimizi bilin istiyorum…

Saygılarımla

Ahmet BEŞENK

YORUM EKLE