Afrin Harekatı,Çanakkale Ruhunun Tezahürüdür’

Ak Parti eski milletvekili Cuma İçten,Afrin’de yürütülen harekatın Çanakkale ruhunun yeniden tezahürü olduğunu söyledi.Karanlık odakların asırlardır bu necip millete karşı kirli planlar yaptığını belirten İçten,” 103 yıl önce savaştaydık, bu gün yine savaştayız. Şimdi Çanakkale ruhunu diriltmek zamanıdır” dedi.

Afrin Harekatı,Çanakkale Ruhunun Tezahürüdür’
 Diyarbakır 24. Dönem Ak Parti  milletvekili Cuma İçten, Çanakkale Zaferinin 103. Yılında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin toprağında ve bakasında gözü olanlara karşı her alanda gösterdiği azim ve mücadelenin Çanakkale ruhunun diri olmasının en önemli göstergesi olduğuna dikkat çekerek, vatanın birliği ve milletin bekasında gözü olanlara karşı 103 yıl önce Çanakkale’de milletin gösterdiği asil duruşun devam ettiğini söyledi. 103 yıl sonrasında bile bu vatanın toprağında gözü olanların emellerinden vazgeçmediklerini hatırlatan İçten, “terör örgütlerinin arkalarındaki odaklara karşı yürüttüğümüz beka mücadelesinde, devlet olarak en büyük güç kaynağımız tıpkı bir asır öncesinde olduğu gibi yine milletimizin imanı, inancı, vatan ve bağımsızlık sevdasıdır. Bunun pek çok göstergeleri mevcuttur. 15 Temmuz gecesi FETÖ Terör Örgütüne karşı sergilenen kahramanlıklar, Afrin harekatı sürecinde milletin her ferdinin desteği ve inancı Çanakkale ruhunun bu topraklarda ne kadar diri, ne kadar canlı olduğunu göstermektedir. 103 yıl önce savaştaydık, bu gün yine savaştayız. Şimdi Çanakkale ruhunu diriltmek zamanıdır. Ne o zaman savaşın kirli ve onursuz yüzünün bizi yaralamasına, bizi bölmesine ve ayrıştırmasına izin verdik. Ne de şimdi ve bundan sonra bu tür saldırılara izin vereceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın “ diye konuştu.

 

 

‘Çanakkale’de Büyük Tokat Yediler’

Çanakkale’yi üç kelime anlatmak gerektiğinde kendisinin bunu ‘geldiler, gördüler ve döndüler’ diye anlattığını belirten İçten, bunu şöyle açıkladı: “Evet, geldiler 1915 yılında, 1.Dünya savaşı, Osmanlı devleti dünyanın en büyük devletleriyle mücadele ediyor. İngiltere, Fransa, Avustralya ve Rusya ve de beraberinde getirdikleri binlerce sömürge askeri, Osmanlının kalbine giden boğaz yoluna pençelerini sarkıttı. Çünkü; Amaçları İstanbul’du. Başkent İstanbul alınırsa Osmanlı tarihe karışacak ve Türk milleti bu topraklardan atılacaktı. Evet, geldiler, ama ben diyorum ki, gördüler. Çanakkale’yi Çanakkale yapan gelenler değil. Onlar 1071’den beri geliyorlar. Bin yıldır bu milleti bu topraklardan atmak için geliyorlar. Çanakkale’yi, Çanakkale yapan gelenler değil. Çanakkale’yi Çanakkale yapan, gelenleri karşılayan asil ruhtur. O öyle bir ruhtur ki, çelik ve barut; inancın, imanın ve azmin karşısında yenik düşmüştür. O öyle bir ruhtur ki, ben esir yaşamaktansa, özgür ölmeyi yeğlerim diyen insanların ruhudur. Davaları büyüktü, vatan davasıydı.

Ve döndüler diyorum. Çanakkale öyle bir yer ki, yokluk varlığı yenmiştir, maneviyat maddiyatı yenmiştir. Ve özgürlük sömürgeyi yenmiştir. Esaretin zincirini kırmıştır.”

 

Alparslan’ın ve Eyyubi’nin Torunları, Bu Gün Yine Halid Bin Velid’in İzinde Yan yana Çarpışıyor

Osmanlı Devleti’nin pek çok toprağından milletin, Çanakkale’de yan yana işgalcilere karşı iman ruhu ile çarpıştığını hatırlatan İçten, bu gün yine aynı ruhla Diyarbakırlısı, Trabzonlusu, Vanlısı, Erzurumlusu, vatanın her yerinden evlatların cephede yan yana hainlere karşı çarpıştığına dikkat çekti. İçimizdeki hainlerin bu toprakları Haçlılara teslim etmek için hazır beklediklerini aktaran İçten, “Zaman, fırtınalara tutulduğumuz zamanlar. Rüzgârların yelelerimizi dağıttığı, işgalcilerin avını bekleyen akbabalar misali üzerimize dört koldan çullandığı zaman. Yokluk vaktinde Türküyle, Kürdüyle, Çerkez’i ile Lazıyla tüm vatan evlatlarının inançlarını, şehadet şerbetine kattığı zamanlar. Halid Bin Velid misali, tıpkı Selahaddin-i Eyyubi gibi çocuklarımızın şehadet müjdesini bekledikleri bir an ve içimizdeki hainlerin Haçlıları karşılayıp, bu cennet ülkeyi paylaşmaya hazırlandıkları bir zaman. Yemen, Kafkasya, Galiçya, Çanakkale derken şimdi de, 15 Temmuz, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı” şeklinde konuştu.

 

 

Kürtler,Çanakkale’de Şehitler Verdi

Çanakkale’nin, yaşına başına, ırkına mezhebine bakılmaksızın ölüme, şehadete koşan ana kuzularının aslanlaştığı destanın adı olduğunu aktaran İçten, bu gün Kürtleri ve Türkleri ayırmaya çalışanların, Çanakkale’de bu iki tebaanın yan yana şehadete yürüdüklerini unuttuklarını ifade etti. Çanakkale'de Kürtlerin de binlerce evladını yitirdiğini vurgulayan İçten, "Çanakkale destanının yazılmasında tüm Osmanlı tebaası gibi Kürtler de binlerce evladını feda etti. Küffara karşı yapılan bu şanlı direnişin sahibi dedeler, bu gün torunlarına unutturulmaya ve bu iki tebaayı birbirine düşürmeye çalışmaktadırlar. Bu ülkeyi bir gemi olarak görecek olursak, içinde yaşayan bizler birer yolcuyuz. Bu gemi hepimizin gemisidir. İçinde olduğumuz gemi batarsa birimiz ölüp diğeri sağ kurtulmaz. Batarsa hepimiz yok oluruz, boğuluruz, ölürüz” iadelerini kullandı.

Sözlerine Hüseyin Nihal Atsız’ın bir dörtlüğü ile sonlandıran İçten, şöyle konuştu: “Sızlasa da gönüller gidenlerin yasından, Koşarak gitmeli onların arkasından, Kahramanlık içerek acı ölüm hattından, İİleriye atılıp bir daha dönmemektir.” Allah, Çanakkale’deki iman ruhu ne idiyse, bu gün de aynı şekilde memleketin bütün sathında aynı şuur, izan, fikir, iman ile hareket etmeyi bizlere nasip etsin. Bu gün vatanımız üzerinde oynanan oyunlara karşı, kardeşane bir şekilde hareket etmeyi ve bu oyunların farkında olmayı bizlere nasip eylesin. Bu vesile ile mukaddes vatan toprakları için, canlarını seve seve vererek; bir ulusun kaderini değiştiren, vatanımızı, istiklalimizi, sarsılmaz imanları, eşsiz cesaretlerine borçlu olduğumuz, aziz şehitlerimiz, dünyada eşi benzeri olmayan bir destan yazmıştır. Hepsini Rahmet, minnet ve saygı ile anıyorum”

HABERYİRMİBİR ÖZEL HABERİDİR

Güncelleme Tarihi: 17 Mart 2018, 23:48
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER