DİYARBAKIRSPOR’A BÜYÜK İHANET.İKİNCİ KEZ TOPRAĞA GÖMECEKLER

Gazeteci Saffet Azbay, Diyarbakırspor'un isim hakkının mahkeme tarafından hukuksuz şekilde iptal edilmesine ilişkin çarpıcı iddialar ve soru işaretleri içeren bir yazı yazdı. İşte o yazı ;

DİYARBAKIRSPOR’A BÜYÜK İHANET.İKİNCİ KEZ TOPRAĞA GÖMECEKLER
 Diyarbakır 3.Asliye Hukuk Mahkemesi, 13 Eylül 2013 tarihinde yapılan Diyarbakırspor kongresinde alınan kararları iptal etti. Bu tarihte yapılan kongrede bizlerin ve Diyarbakırspor’un kurtulmasını isteyen iyi niyetli insanların gayretleriyle isim değişikliğine gidilerek isim Yıldız 21 yapılmıştı. Buradaki amaç mevcüt borçları Yıldız 21’in üzerinde bırakıp Diyarbakırspor ismini borçsuz şekilde boşa çıkarmaktı. Eğer bu değişiklik yapılmasaydı kulüp kapanacaktı. Yasaya göre kapanan kulüp yani dernek bir daha açılamıyor, o isimle bir daha dernek ve kulüp kurulamıyor. Nitekim isim değişikliği kararı alınarak, dernekler il müdürlüğü, arkasında da valilik ve içişleri bakanlığı tarafından onaylandı. Boşa düşen Diyarbakırspor ismini Yeni Diyarbakırspor aldı. Böylece dernekler müdürlüğü kapsamında Yeni Diyarbakırspor’un yerini borçsuz yapısıyla Diyarbakırspor aldı. Bu ismin Futbol Federasyonu nezninde onaylanmasının önündeki engel, FİFA,UEFA ve TFF neznindeki yasal süreçti. Gerekli olan zaman aşımı süresi tamamlandıktan sonra TFF kayıtlarında da Diyarbakırspor ismi borçsuz yapısıyla yer alacaktı.

Diyarbakırspor’un bu formülle adeta küllerinden doğacak olması birilerinin hem iştahını kabarttı, hem de rahatsız etti. Daha önce Diyarbakırspor’un maçlarına dahi gelmeyen,kimsenin tanımadığı ve neye hizmet ettiği bilinmeyen bir şahıs hortladı. Diyarbakırspor’un ellerinden kaymasından rahatsız olan eski yöneticiler, Diyarbakırspor’un yeni yapısı içinde umduğunu bulamayan eski yöneticiler,bu durumda alacaklarını alamayacak eski yönetici ve çalışanlar,Diyarbakırspor’un yeniden tarih sahnesine çıkmasını istemeyen odakların desteğiyle harekete geçti. Kim bu vatandaşı eleştirmeye kalktıysa hakkında şikayet oldu, dava açıldı. Emniyet ve adliye organizeli şekilde (!)  seferber  oldu. Özellikle işin adliye tarafı ile ilgili çok soru işareti var,tüyler ürperten iddialar ve ilişki ağından söz ediliyor. Öyle ki herkesin ağzına sakız olmuş,herkes neyin ne olduğunu biliyor ama kimsenin bir şey yaptığı yok. Adliye ve devlet kurumları sanki adamın babasının çiftliği,her istediğini yaptırıyor,her türlü hukuksuz kararı alabiliyor. İşte bu vatandaş,bu ilişkiler ağı sayesinde Diyarbakırspor ismini kendisine geri aldı. Şimdi bunu kendi amaçları doğrultusunda kullanacak ve kimse de bir şey yapamayacak.

Mahkeme kararı tam bir hukuk garabeti. Güler misin ağlar mısın misali. 5 yıldır Diyarbakırspor’un borçları hakkında açılmayan davada tek bir ilerleme kaydetmeyen ve dosyayı raftan dahi indirmeyen yargı sistemi o kadar hızlı ki 2 milyonluk kentin spordaki markasını yeniden tarihe gömmek için ale acele bu kararı verebiliyor. Mahkeme kararında o kadar gariplikler var ki. Tam da amacına uygun olarak eşi ve benzeri görülmemiş şekilde temyiz yolunu dahi kapatıyor. Kongrede oy kullanan kişilerden bazıları delege değilmiş ve bu da kulüp tüzüğüne aykırı imiş.Peki bu isimler daha önce yönetimde değil miydi?.Madem delege değildiler nasıl yönetime girdiler?.O zaman bunlar ve bu olayda ihmali olanlar hakkında ‘evrakta sahtecilikten’ dava açılması gerekmez miydi?. Davayı açan şahıs da delege değildi ve hangi hakla bu davayı açtı?.Bu şahıs,kimsenin haberi olmadan tüm delege kayıtlarını sildi,bu yetkiyi hangi yasadan aldı?.Kongrede çoğunluk sağlanmadığı halde bu kararlar alındı,isim değişikliği ilanda belirtilmediği halde yapıldı deniliyor,oysa bunların hepsinin sağlandığını o gün kongreye katılan herkes tarafından bilinmektedir. En garip ibarelerden biri ;şehir dışında olan delegelerin yerine imza atıldığı olayı. Bunu nasıl tespit ettiniz?.Nerede bilirkişi ve krimnal tespitleri?. Diyelim ki böyle bir olay oldu o zaman sorumlular hakkında ‘sahtecilikten’ işlem yapmanız gerekmez miydi?.Yargıtay ve temyiz yolunu panikle kapatmanızdaki neden neydi?.

Dava aşamasında o günkü kongrede yer alanların,kongreyi yapanların ve daha sonra isim hakkını alan Yeni Diyarbakırspor tarafının görüşlerine neden başvurmadınız?. En önemlisi hukuki ayaklar altına alarak koca kentin spordaki markasını neye hizmet ettiği bilinmeyen ve hakkında binbir iddia olan bir zümreye teslim ettiniz. Bunu yaparken de kamuoyundan gizleyerek,yangından mal kaçırır misali ale acele yaptınız. Feyzi İlhanlı ve Yeni Diyarbakırspor’a darbe vuracağınızı sandınız ama yanıldınız. Feyzi İlhanlı ve Yeni Diyarbakırspor, isim değişikliği olayından önce zaten vardı. İki kulübün birleşmesi ve Diyarbakırspor’un tertemiz,borçsuz yapısı ile profesyonel ligde geleceğe umutla bakacak şekilde devam etmesini spor kamuoyu ve taraftar istedi. Bu teklifi bizler ve kentin ileri gelenleri kendilerine götürdü,onlar da kabul etti. İlhanlı ve Yeni Diyarbakırspor bir şey kaybetmez. Onlar yollarına kaldıkları yerden devam eder. Emin olun daha güçlü şekilde devam ederler. Sezon sonunda daha fazla halka açılma ve kurumsallaşma yolunda atılacak bazı adımlarla çok daha iyi konuma gelir. Takımın 2.Lig’e çıkması halinde önü tamamen açılacak.

Kaybeden Diyarbakır ve Diyarbakırspor oldu. Sizin aşkınızın Diyarbakırspor’a olmadığını bilmemek için kahin olmaya gerek yok. Aşkınız Diyarbakırspor’a kayıtlı 100 dönümlük arsa ve bu değerli markayı kullanarak ekonomik rant elde etmek. Ya da bu ismi birkaç kuruş karşılığında birilerine satacaksınız. Bu dava İlhanlı ve Yeni Diyarbakırspor davası değil, Diyarbakırlıların onur davasıdır. Şahsım olarak Yeni Diyarbakırspor’dan bağımsız şekilde hukuki yollarla ve medya yoluyla bunlarla sonuna kadar mücadele etmeye kararlıyım,peki Diyarbakırspor isminin ayaklar altına alınmasından rahatsız olan herkes var mı?.Yoksa her zamanki gibi kafaları kuma gömerek,perde arkasında laf cambazlığı ve dedikodu yapmaya devam mı?.Karar ve tercih sizin.

Güncelleme Tarihi: 02 Nisan 2015, 21:14
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER