Samimiyet olursa Diyarbakırspor kurtulur

Diyarbakırspor’u 40 yıldan beri takip eden ve Yeşil-Kırmızılı kulübün başarılı-başarısız tüm dönemlerine tanıklık eden Ali Yılmaz,can çekişen 45 yıllık efsanenin tarihe geçen isimleri için yazı dizisi hazırladı. İlk konuk nam-ı diğer Hoşhoş Emin olan Emin Sevmiş.

Samimiyet olursa Diyarbakırspor kurtulur
Türkiye liglerindeki ilk golünü attığı ve uzun yıllar teknik direktörlüğünü yaptığı Diyarbakırspor’un içine düştüğü durumdan ancak iyi niyet,samimiyet ve elbirliğiyle çıkabileceğini ifade eden Sevmiş,Diyarbakırspor sayesinde bir yerlere gelen insanları göreve çağırdı. İşte Sevmiş’in Diyarbakırspor’la ilgili analizi ;

‘1968’DE BÜYÜK HEYECANLA KURULDU’

Dönemin Belediye Başkanı Necat Cemiloğlu’nun girişimleri sonrasında Dicle spor kulübüyle Yıldız spor kulüplerinin birleşip 24 Haziran 1968’de Diyarbakırspor’un temeli atıldı. O zamanlar Diclespor’un Yeşil-Beyaz , Yıldızspor’un ise Sarı kırmızı renkleri vardı. Diclespor’unYeşili, Yıldızspor’un ise Kırmızı rengi alınarak şuan ki Diyarbakırspor’un renkleri ortaya çıkmıştır. İşte bu şekilde Diyarbakırspor kuruldu. Ben Diyarbakırspor 1968’de ilk kurulduğunda 1968, 1969, 1970 olmak üzere toplamda 3 yıl oynadım. 1971’de ise 1 yıllığına kiralık oynamak için Mardinspor’a gittim. İlk Maçımızı Diyarbakırspor Formasıyla oynadım ve Diyarbakırspor’un ilk resmi maçında ilk golünü Ankara Altındağspor’a karşı ben kaydettim ve o maçı 2-0 kazanmıştık.O zaman gerçekten de büyük bir heyecan vardı. 3.Lig’de olmamıza rağmen 1.Lig ekiplerini kupada eledik.

‘PARA DEĞİL FORMA AŞKI VARDI’

Kuruluş yıllarındaki takım ruhu ile şimdiki zamanın Diyarbakırspor’u kıyaslamak mümkün değil.Çünkü biz o zamanlar para değil de forma aşkıyla top oynayan kişilerdik. Tabi ki para veriliyordu ama verilen para çok çok cüzi bir miktardı. Ama biz forma aşkıyla , ekip ruhuyla , takım aşkıyla , sürekli koşan bir takım kimliği oluşturmuştuk.Ama şimdi ki imkanlarla o imkanları kıyaslamak mümkün değil. Biz Toprak sahada top koşturuyorduk malzeme kıtlığı çekerdik , kramponlarımızda bulunan çiviler ayakkabı tabanını deler ve bizi rahatsız ederdi statta bulunan malzemeci çekici her zaman hazır tutar ve çıkan çivileri yerine tekrardan monte edebilmek için uğraşırdı. O zamanlar forma ve eşorfman gibi malzemeleri bulmak çok zordu . İmkanlar çok çok kısıtlıydı ama şimdi bu imkanlar dahilinde oynayan futbolcuların daha iyi daha hırslı daha güçlü olması gerekirken maalesef bu yok.

‘TARAFTAR HER YERE GELİRDİ’

Taraftarlarımızla ezelden gelen bir gönül köprüsü söz konusu.Dünyada bunun örnekleri çok azdır.Trabzon’a , Kocaeli’ye , İzmir’e , deplasmana takımı desteklemeye gelirlerdi. Takımı için ölen arkadaşlarımız var ki ben onlara şehit diyorum. Gaziantep maçı dönüşünde dört taraftarımız hayatını kaybetmişti. Forma için arma için öldü o arkadaşlarımız. Sevginin saygının arma aşkının dolu dolu yaşandığı yıllardı o günler. Ben bu sene Diyarbakırspor’un hiçbir maçına gitmedim , gidemedim. Çünkü dayanamıyordum , gözlerim doluyor ağlıyordum takımı o halde görünce.Taraftarın kalmaması , takımı kimsenin desteklememesi güzelim Diyarbakırspor’u bu durumda görmek gerçekten çok üzüyordu beni. Tabi Geçmişte çok iyi yöneticilerimiz vardı ve şimdi de takımı gerçekten çok yıpratan , geriye götüren, Diyarbakırspor’a zarar veren yöneticilerimiz de oldu. Ben şahsen onları kınıyorum .

‘BU HALE DÜŞÜRENLER VİCDAN AZABI ÇEKMELİ’

Oysaki Diyarbakırspor’un bu duruma düşmemesi gerekirdi bu durumlara düşürenlerin gerçekten utanması gerekir.Büyük bir vicdan azabı çekmeleri gerekir. Ben Diyarbakırspor’da oynarken asla unutmadığım ve unutamayacağım bir anımı söylemek istiyorum şöyle bir durum oldu ‘’ Kaçıncı dakika olduğunu hatırlayamadım şimdi ama ilk yarıydı sağ taraftan çok güzel bir orta geldi ceza alanı içine doğru ben o zamanlar sol açık oynuyordum ortaya doğru hareketlendim o zaman stoperle tabi biz stoper demezdik o zamanlar santraf ile beraber hava topuna yükseldik ben iyi yükseldim ve topa düzgün yön verip ağları havalandırdım. Benim için hayatımın en güzel en mutlu olduğum anlardan biriydi. Bunlar aklıma geldikçe üzüntüden kahroluyorum.

‘DİYARBAKIRSPOR’UN ONLARDAN ALACAĞI VAR’

Benim Diyarbakırspor için her kuruma , vatandaşa ve yetkililere tek bir mesajım var , alacaklı diyorlar Diyarbakırspor için Ahmet’e , Veliye , federasyona borcu var diyorlar. Bence Diyarbakırspo’dan alacakları olanlar ellerini vicdanlarına koymalılar;’ ben Diyarbakırspor için ne yaptım bu takım neden bu hale geldi?’ diye düşünmeliler ve Diyarbakırspor için gerçekten son bir iyilik yapıp alacaklarından vazgeçmeliler. Bunun yanı sıra Valimiz, Belediye başkanımız ve kamu kurum kuruluşlar el birliğiyle bu takıma sahip çıkmalılar ve iyi bir yönetim kadrosu oluşturup Diyarbakırspor’u layık olduğu yere taşımalılar.Alacağı olanlara anlam veremiyorum. Onların değil Diyarbakırspor’un onlardan alacağı var. Onun adı da vefadır.

‘DİYARBAKIRSPOR’U KAPATMAK ÇÖZÜM DEĞİL’

Diyarbakırspor’un borçlarını kapatması için bir yönetim kurulunun olması gerekiyor .Bunu sağlayacak kurumlar da Valilik ve Belediyedir. Ben yeni Valimizden umutluyum, kendisi çok iyi bir insandır.İnşallahsayın valimiz Diyarbakırspor’umuza destek olacaktır.İnşallah yeni yönetimin oluşmasında destek olur takıma sahip çıkar. Bu takım Diyarbakır’ındır, Halkındır herkesin bu takıma sahip çıkması gerekir bir tek Diyarbakırsporumuzvar ,bu takımı kapattırmayalım bu takım bizimdir bu takıma sahip çıkalım.Son olarak bana Hoş Hoş Emin derlerdi , ben Dicle sporda oynarken daha Diyarbakırspor kurulmadan önce rahmetli bir ağabeyimiz olan Recep ağabeyimizin dilinde pelteklik vardı o bana sürekli koş koş Emin derlerdi tabi hoş hoş olarak algılanırdı o günlerden beri hoş hoş Emin diye anılmaya başlandım. Halen bu şekilde anılıyorsak bunu sağlayan Diyarbakırspor etiketidir.”
Güncelleme Tarihi: 09 Temmuz 2013, 12:05
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER