Spor Ailesi Virüsle Yaşamaya Alışmalı (Saffet Azbay)

Anlamamız ve uygulamamız gereken şu bana göre ;bir defa dünyayı etkisi altına alan,hayatın her alanına giren virüsle yaşamaya alışmalıyız. Toplumsal ve bireysel tedbirlerimizi en titiz düzeyde almalıyız. Sonra hayatı normalleştirip hayatımıza aldığımız yerden devam edeceğiz. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Biz de buna göre yaşamımızı devam ettireceğiz. Hayatı tamamen durdurmakla bir yere varılmaz. Emin olun bu sinsi virüs kendisinden çok korkanlara daha çok bulaşır. Korku her zaman toplumu ve kişiyi zayıflatır.

Spor  Ailesi Virüsle Yaşamaya Alışmalı (Saffet Azbay)

Liglerin yeniden başlamasıyla ilgili karardan sonra gösterilen tepkileri doğrusu şaşkınlıkla izliyorum.
İnsanların, nereye varacağı belli olmayan bu salgından dolayı endişeli olması,sağlıklarını öncelikli düşünmesini anlıyorum. Hepimiz öyle yapıyoruz. Ancak anlayamadığım bazı noktalar var.
Bilim adamları, bu salgının hemen bitmeyeceğini,etkisini yıllarca sürdüreceğini söylüyor. Tüm ülkeler kademeli olarak hayatı normalleştirmeye başladı. Gerek vaka sayısı ve gerekse ölüm oranları bakımından zirvede olan ülkeler dahil. Fransa ve Hollanda hariç Avrupa ülkeleri ligleri başlatma kararı almış. Hatta Almanya ligleri gelecek hafta başlayacak. Hal böyle iken gerek vaka sayısı gerekse diğer oranlarda bu ülkelerin çok çok gerisinde olan Türkiye’de liglerin Haziran’ın ikinci haftasında başlatılması kararına tepki gösteriliyor. Kim gösteriyor?. Kimi futbolcular ve teknik adamlar. Neymiş Eylül’e kadar beklenmesi gerekirmiş. Sanki Eylül’de salgının bitmesinin garantisi varmış. Birilerinin rahatı bozulmasın diye hayat durmaya devam etsin öyle mi?. Hiç düşünmüyor musunuz bu ligler senelerce oynanmasa,spor tamamen iptal edilse ne yapacaksınız?. Salgın tehlikesinde bile çalışan tarım işçisini,asgari ücretliyi,fırın işçisini,beden işçisini hiç düşündünüz mu?. Onlar da sizin gibi düşünse nasıl olacak?. Hatta hayatın hiçbir alanında kimse çalışmasa hayat tamamen dursa bu işin sonu nereye gidecek?.
Söz konusu sağlık ve bunun taşıdığı risk ise bu tüm meslek gruplarında var. Nihayetinde herkese bulaşabilir. Haliyle tedirgin olmamız kadar doğal bir şey olamaz. Ama bir yandan da hayatın devam etmesi gerekmez mi?. Belli ki tuzu kuru olan futbolcular ve teknik adamlar var bunlar tepki gösteriyor devam kararına peki tuzu kuru olmayanlar,kazanmak zorunda olanlar ne yapacak?. Ya da tuzu kuru olduğu için parası olduğu için şimdi tepki gösterenler bir süre sonra ne yapacak?.
Sabahtan akşama kadar sosyal medyada siyaset paylaşan,ülke yöneticilerine dil uzatan futbolcular var. Kendi işinize odaklanıp mesleğinize zaman ayırsanız olmaz mı?.
Anlamamız ve uygulamamız gereken şu bana göre ;bir defa dünyayı etkisi altına alan,hayatın her alanına giren virüsle yaşamaya alışmalıyız. Toplumsal ve bireysel tedbirlerimizi en titiz düzeyde almalıyız. Sonra hayatı normalleştirip hayatımıza aldığımız yerden devam edeceğiz. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Biz de buna göre yaşamımızı devam ettireceğiz. Hayatı tamamen durdurmakla bir yere varılmaz. Emin olun bu sinsi virüs kendisinden çok korkanlara daha çok bulaşır. Korku her zaman toplumu ve kişiyi zayıflatır.

 Eğer biz hayatı tedbirler ışığında normalleştirmek yerine korkuları hakim kılarsak bu sürecin getireceği ekonomik,sosyal ve psikolojik çöküntüsü altından kimse kalkamaz. Spor  ailesinin buna göre planlar yapması şart. Tedbirli yaşamı ilke edinip yolumuza devam etmeliyiz.

(Saffet Azbay)

HABERYİRMİBİR ÖZEL HABERİDİR

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER