Geçtiğimiz günlerde bazı Sivil Toplum Kuruluşları (STK) hakkında kısa bir yazı paylaşmıştım sosyal medya hesabım facebookta, altına da bazı imalı kelimeler yazmıştım. Daha konu ile ilgili hiçbir açıklama yapmadan, yazmadan, çizmeden üstü kapalı tehditler alırken birde bazı ağır abilerin bizi koruduklarını duyar oldum, şahsımı argo tabirle kaldırtmamak için kendilerini siper etmiş, çok duygulandım. Sağ olsunlar, var olsunlar, MUZ Cumhuriyetinde yaşadığımızı yeni öğrendim sayelerinde.
Önce o saldırılara neden olan ufak notun dip notunu birlikte öğrenelim. Yine geçtiğimiz günlerde ofis semtinin ta orta yerinde elinde mecmua ile birçok STK adına dolandırıcılık yapan, insanların duygularını sömüren engelli gazeteleri satanları eleştirmek yanlış mı? Bunlar STK çatısı altında insanları kandırmıyorlar mı? Yine binlerce insanı dolandıran, onların maneviyatını kullanan yardım kuruluşları ki bunların haberlerini ulusal ve yerel medyadan öğrendik bunları yapanlar STK değil mi? Hükümetin en etkin bakanlarına açıklama yaptıran yangın söndürme uçaklarının konu edildiği mevzu Hava kurumu VAKFI bir STK değil miydi? Adı bende saklı kalsın bilmem ne derneğinde emanet olan bayanlara, kursiyerlere askıntılık, sarkıntılık ve ötesine giden eylemlere müsamaha gösterildiği gerçeğinin yaşandığı STK’ların olduğu yalan mı? Belli başlı kurum temsilcilerini hedef alan, onların aleyhine açıklamalarda bulunan sendika ve derneklerin varlığı su götürmezken bunun olmadığını söylemek mümkün mü? Diyarbakır’da tombala, kumar oyunlarını oynatan, hayvanları dövüştürerek kan revan içinde bırakan STK’lar yok mu? Pavyon, gece kulübü misali konsomatris dahi çalıştıran ‘insan sevgisi’ gibi kutsal bir ibareyi içine katan STK’lar yok mu? Devletin pozitif katkı sunma amacı ile sunduğu proje ayaklarından yararlanan, onlardan nemalanan ama kamuoyuna hiçbir artı sunmayan, hatta yine kamu temsilcilerinden olağanüstü destekler gören ama topluma koca bir sıfır dahi katamayan STK’ların var olduğu gerçeği, gerçekdışı mı? Uyuşturucu ile mücadele konulu sözde seminerler yapan ama hiçbir pozitifliği dahi olmayan, kağıt üzerinde sembolik aktiviteler sunan STK’lar yok mu? Karısını, anasını, danasını, sülalesini tehdit yolu ile angaje eden STK’lar yok mu? Kirası 10 Bin TL olan çay bahçelerini 2-3 Bin TL’ye dost, ahbap, ebesine, nenesine peşkeş çeken STK’lar yok mu? STK’lara proje hazırlayarak ve kredileri onaylama noktasında da imtiyazlarını kullanan STK’lar yok mu? Çiftliklerindeki davara kadar herkesi imtiyazlı hale getiren, aba altından sopa gösteren, kamunun kaynaklarını KENE gibi emen, üstüne de üst düzey bürokratlarla ballı börek olduğunu aktaran, o imajı çizen beyefendi görünümlü, asalak ve çorbacılar STK’lar yok mu? İtibar suikastı yapmayı kendine vazife edinmiş olan ve tek merkezi hedef haline getirerek yok etmeyi planlayan, üstüne de iyi niyetli girişimde bulunuluyormuş gibi davrana, medyayı çok iyi manipüle eden STK’lar yok mu? Özel günlerin tümünün adını ve uzantılarını isminin içinde barındıran, bu yolla da istediğin yaptıran STK’lar yok mu? Bu kadar kirlenmişlik içinde elinden geleni yapan 3-5 samimi STK’yı kalkındırmayan, hatta önüne engeller döşeyen STK’lar yok mu? Yahu ALLAHTAN korkun: Şehitlerimizin yakınlarını her türlü çıkar ve menfaati için kullanan STK’lar yok mu?
Bir de en hassasımız olan dinimize yapılan saldırılara sessiz kalan çok düşünceli STK’larımız var. Bu kadar kirlenmişliği içinde barındıran kötü amaçlı yapıların olduğu atmosferde STK’lar kendi adlarına eleştirel bir açıklama neden yapmazlar ya da en kutsalımız olan Dinimize, Peygamberimize dil uzatırken, İslami STK’lar ç ağrılar yaparken sayıları 1800’ü aşan STK’lardan sadece birkaçının İslam’a saldırılmasına suskun kalmayıp tepki göstermesine karşın geri kalan sessiz çoğunluğun mezhebini sorgulamak yanlış mı? Şimdi bu sessiz densizlerin saldırması ahlaki mi? Onların yaptığı ahlaki iken benim bunu eleştirmem 200 TL’lik gazeteci mi yapıyor beni? Çok iki yüzlüsünüz, biliyor muydunuz!
Şimdi bazı STK zümreleri beni tehdit ediyor, 200 TL’lik gazeteci olduğumu söylüyor. Hadi diyelim doğru dediniz, hadi kabul ettik, hadi ben başkan sona 200 TL’lik bir gazeteciyim, ulan şeref yoksunları sizin ederiniz ne, kaç delikli kuruşluksunuz desenize?
STK’lara soruyorum, anlattıklarım yalan mı? Hepiniz aynı dertten muzdaripken niye bu suskunluğunuz? Yoksa herkes birbirini çok mu iyi biliyor? Niye bu suskunluğunuz? Siz, size ait olana neden sahip çıkmazsınız? Varsa yanıtınız dinliyorum.
Peki, bu BAZI STK’ları çıldırtan ne oldu! Yukarıdaki beyanlarım mı? dilerseniz ne yazdığımı da hatırlayalım Facebook sosyal paylaşım sitesinde, Aynen şöyle:
“Ruhunda zerre kadar adamlık ve memleket sevdası olmayan çok sayıda ZERZEVAT STK, Dernek, vakıf, cemaat, Organizasyon, Particilik, Parti yetkisi, Yetkilisi, onun, bunun tetikçisi oluşum çatısı ile ADAM olarak kabul görüyor, protokollere veya kıymetli toplantılara davet ediliyorlar, bu ZERZEVATLARIN tek amacı ise ya bir büfe, ya ihale, ya bulundukları ortamda korkulan kimlik olma, ya vatansever gibi görünüp kendi yaşam alanlarında özel muamele görmek, ya projelerle yol yapmak ya da hainliklerine kılıf bulmaktır. İfşa konusu ise yakında olacaktır mutlaka...”
Birde bana tavır yapan, üstü kapalı mesajlar gönderen, rajonler kesen hatta sahte, fake hesaplar aracılığı ile 30 yıllık mesleki tecrübemi 200 TL’lik Gazeteci cümleleri ile gölgelemeye çalışmak, hatta kamuoyunun kafasında kuş, tilki, çakal lakapları ile anılan fake hesaplarla şerefli inşaları ilişkilendirmeye çalışan, karalayanları da yaftalama gibi bir gaflet içine girmiştiler. Gerçi konu ile ilgili hukuki süreç başlatılıyor ki saldırganların eşgali belli, en son tehdit edenlerde onlardı. Cemaatlerin işi, gücü yok ben doğruları yazdım diye benle uğraşacak, öyle mi!
Bazı STK temsilcisi arkadaşlar açıklama yapıyor, biz gazeteciler olarak tatmin olmuyoruz, inanmıyoruz, güvenmiyoruz, soru soruyoruz, yanlarında getirdikleri bazı kişilerin bizi kaldırma hesabı yaptıklarını, yine STK temsilcisi arkadaşların bunu engellediklerini öğreniyoruz. Pazardan tavuk kaldırıyorlar ya.
Sayın Sivil Toplumun seçkin temsilci ve üyeleri, size soruyorum bahse konu beyanatlarım yalan mı? Sözüm doğru olan STK’lardan öteye.
Sözün özü, siz yukarıda anlattığım şeyleri kendinizde gördüğünüz için saldırabilirsiniz, fake hesaplarla karalayabilirsiniz ama şunu unutmayın ki bundan sonra ensenizdeyiz. Yeni Başlıyoruz, hatırladınız mı?…