TRAJİKOMİK BİR TEMAYÜL

      Belki yazıyı sonuna dek okuyamayacak kadar zamanı olmayanlara kısa bir özet: Özellikle Ak Parti’nin birçok katmanı, 2019 yılında yapılacak olan seçimlerin ne denli hayati öneme haiz olduğunu hala kavramamış, idrak etmemiş olabilir. İşte bu idrakten uzak idraksizlikle gerçekleştirilen seçimler ve trajikomik temayüller ağır tahribatları ve yoğun ihanetleri beraberinde getiriyor, benden söylemesi...

 Bir eleman dahi işe alan işletmeler bile 6 ayda bir sabıka kaydı isterken personellerinden iktidarın bağlı olduğu siyasi partinin başkanı olmak için başvuranların kaçta kaçı incelendi, irdelendi, biliyor musunuz?… diye soralım ve satırlarımıza ara başlıklarla devam edelim.

 Yeni neslin oyun anlayışına hitap eden Slime denilen böyle vıcık, vıcık, elastiki bir oyun materyali dolaşıyor piyasada. Bildiniz değil mi, ha işte o slimelere benzer bir ortam var şu anda Ak Parti Diyarbakır cenahında. Öyle vıcık, vıcık, sulandırılmış, iğrençleştirilme, itibarsızlaştırma çabaları ile yapboz tahtasına çevrilen bir anlayış…

 Şimdi, buradan yazacaklarım tamamen ve tamamen ilgilenenlerin bilgilenmeleri için, tamamen ham ve net bilgilerle harmanlanmıştır. Zerre şüphesi olan iddiaya da girebilir icabında.

 Bölgede Ak Parti içinde yaşatılan suni fırtınalar, gerçekler ve komedyaya dönen uygulamalar kimse tarafından kaleme alınmıyor, sanki bu bölgede Ak Partinin bitmesi ve yitip gitmesi için adeta özel bir gayret var gibi.

 Dilimden dökülenlerin kalemim aracılığı ile kelamlara döndüğünce, kişisel yorumlarımdan uzak bir yazı ile sizlere duyuracağım, varın gerisine siz isim koyun. Kesinlikle yorumdan uzak ve yaşanan bir trajikomik gerçekliği, Cumartesi’nin haşmetli yıkılışını aktaracağım, namı diğer tahammülleri zorlayan temayül yoklamasını. Yani ciddiyetsizliğin ve pervasızlığın vücut bulmuş halini.

 Bilindiği üzere 25 Kasım 2017 Cumartesi günü Diyarbakır Ak Parti İl Binasında yeni il başkanlığı ile ilgili temayül yoklaması yapıldı.

Malum İl Başkanı Muhammed Dara Akar yapılacak olan kongrede İl Başkanlığına aday olmayacağını açıkladı.

Toplamda 50 küsur kişi başvuru yaptı. Bunların arasında eski il yönetiminde başkan, başkan yardımcısı, Milletvekili aday adayları, Belediye Başkan adayları, aday adayları da vardı. Bu arada mahallemizin neşe kaynakları, dilencileri, şenlikleri,  pırezecilerine de rastlamak mümkündü bu keşmekeşte.

Liste rengârenk gökkuşağı gibi, sanırsınız karnavaldasınız.

Listeyi ilk yayınladığımızda çok sayıda telefon aldım tabiî ki, listedeki bazı ünlü isimlerle ilgili olarak. İsim benzetmesi mi yoksa birebir kendileri mi diye. Düşünsenize bir il başkanınız oluyor gelen tüm protokolden ayakbastı parası alıyor. Hoş kapalı kapılar arkasında Dallas dizisini çevirenler, entrikanın tohumlarını atanlar ve bil beni bileyim seniciler bu renkli simalardan çokta geri kalmıyorlar. En azından karakterin ortaya saçılışı gerçeği var en azından. Nemacılardan hiç söz etmiyorum bile.

 Yapılan temayül tahammül sınırlarını aşan bir yoklamaya dönüşmek için sancılı bir şekilde devam ededursun, toplantı salonunda oy kullanacak delegeler ile birlikte toplantı yapan bölge koordinatörü, 61.ve 62. T.C. Hükümetlerinde Maliye Bakan Yardımcısı, 22. Dönem Kütahya Milletvekili Abdullah Cantimur da trajikomik temayül ile ilgili bilgilendirmeler yapıyordu. Bilgilendirme toplantısı bitti, Sayın Cantimur salondan büyük bir kalabalık eşliğinde çıktı ve bir anda bir bayan sesi çınladı, Sayın koordinatörüm bakar mısınız diye. Bu bayan bir anda ‘Burada gördüğünüz herkes il başkanlığına oynuyor, hepsinin…….’  Demez mi! Herkesler yanlış anladık herhalde bir bayan ve bu kelimeler olamaz, olmamalı derken kimileri de kıs, kıs gülüyordu. Herkesçikler duymamazlıktan geldi bu İl Başkan Adayı bayanın söylediği o meşhur türküyü…

 Hiçbir kriterin sunulmadığı İl Başkanlık aday listesindeki isimler renkli mi renkli, sanki renk cümbüşü maşallah, ne arasanız var listede. Yani bu işin Türkçesi bir kongre ancak bu kadar sulandırılabilir, liste bu kadar güvenden yoksunlaştırılabilir. Şimdi bunları yazdığım için birçok kişi bana kırılabilir fakat çok ta önemli değil. Zira işin içinde memleketin bekası, Sayın Cumhurbaşkanımızın beklentileri vardır.

 Düşünün 2019 yılında gerçekleştirilecek seçimin ne denli hayati öneme haiz olduğunu her fırsatta dile getiren, buna sahip çıkılması gerekliliğinin öneminden söz eden Cumhurbaşkanımızın haykırışlarına karşılık böylesi saçma, sapan ve komedyaya dönen bir uygulama. Yemin ederim ki eğer Sayın Erdoğan’a sevgim olmasaydı tıpkı diğer gazeteciler gibi bende gitmezdim. Zira benden başka ikinci bir gazetecinin de bu temayül yoklamasını takip etmemesi kamuoyunun ve medyanın gözünde ne kadar önemsendiklerini veya ciddiye alındıklarının bir noktada ölçütü. Bir tek ben ordaydım gazeteci olarak, hayret…

 Rivayet odur ki çok büyük meblağlar dönmüş, mesajlar evrilmiş, listeler delegelere verilmiş ve daha birçok şey. Kanımca bu temayül çokta ölü doğmuştur bence. En basit çalışmalarda dahi güvelik soruşturmaları yapılırken başvuruları yapılmış ve temayüle hazır görülmüş listede adı geçenlerin kaçta kaçının geçmişi ve şimdisi incelendi ki! Yani temayülden en çok oyu alan X şahıs için yarınki gün güvenlik kontrolünden geçmedi mi diyeceksiniz? Bu yüzden başkan yapmıyoruz mu diyeceksiniz? Nasıl bir mantık var bu işte, çözebilen beri gelsin. 

 Hal böyleyken sulandırıldıkça sulandırılan, kokutuldukça kokutulan mevzuların sonu nereye varacak diye düşünmeden edemiyorum ben gibi düşünenlerle birlikte. Karıştırdıkça bu mevzunu altından çok daha kötü kokular çıktığı için midem kaldırmıyor ve mevzubahsi burada noktalıyorum. Saygılar… 

YORUM EKLE