SP Diyarbakır İl Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıda konuşan Bozan, Lice'de yaşanan olaylar nedeniyle Türkiye'de bir gerginlik ve çatışma ortamı hazırlanmaya çalışıldığını kaydetti. Lice'de de yaşanan olayların herkesi üzdüğünü belirten Bozan, "Lice ile ilgili herkesi sükunete davet ediyoruz. Lice ve çevresinden edindiğimiz bilgilere göre, olayların başlamasında uyuşturucu işi yapanların daha çok rol aldığı anlaşılmaktadır. Vatandaşlarımızdan her türlü provokasyona karşı dikkatli olmasını istiyoruz. Unutmayalım ki hepimiz aynı gemideyiz. Gemi batarsa hepimiz batmış olacağız" dedi. Mısır’da müdahaleyi Mısır halkının sandıkta yaptığı tercihlere ihanet olarak gördüklerini dile getiren Bozan, İslam alemindeki huzursuzlukların temelinde inanç değerlerinden uzak yönetim sistemleri olduğunu söyledi. Bozan, batı zihniyeti ve siyonizmin ülkede ve İslam aleminde iç çatışmalar çıkararak silah sanayilerini geliştirdiğini kan ve gözyaşı üzerinden servetlerine servet kattıklarını söyledi. Arap baharı öncesi ABD'nin bölgeye sattığı satışının 23.3 milyar dolarken, Arap baharı sonrası 63.3 milyar dolara yükseldiğini anlatan Bozan, Rusya'yı da eklediklerinde 100 bin dolarlık silah satışı yapıldığını ve bunun bütün sorunların gerçek amacını gösterdiğini dile getirdi.

Mısır’da ordunun darbe yaparak, Mısır halkı tarafından bir sene önce seçilen Cumhurbaşkanı Mursi’yi görevden aldığını ve anayasayı hükümsüz kıldığını anımsatan Bozan, Mısırdaki askeri darbeyi, Mısır halkının meşru iradesine karşı yapılmış olarak gördüklerini, Cumhurbaşkanı Mursi ve ihvan liderlerinin tutuklanmasını kınadıklarını bildirdi. Bozan, "Meydanlarda toplanan kalabalıkların bir kısmını Mısır halkının temsilcisi kabul edip diğerlerini dikkate almama, batı ve işbirlikçilerinin her yerde yaptığı gibi, çifte standarttır. Şuurlu Müslüman kesimi halktan saymamaktır. Darbeler, yöneticilerden çok, insan haklarına, hukuka ve demokrasiye karşı yapılmış olur. Bundan en büyük zararı, o ülke halkı çekmektedir. Bu müdahale demokrasinin köküne bomba koymaktır, insan haklarına ve hukuka ihanettir. İhvan-ı Müslim’in üst yöneticilerinin tutuklanması, darbecilerin gerçek yüzünü ortaya koymuştur. Mısır’daki bu darbe, İslam Alemini bölüp parçalamayı hedefleyen Büyük Ortadoğu Projesi'nin önünü açmaya yönelik bir girişimdir. Bu darbe tekrar göstermiştir ki ABD, Siyonizm ve batının dillerinden düşürmedikleri insan hakları demokrasi gibi yaldızlı sözler kendileri için geçerli olan değerlerdir. ABD ve batı, helvadan yaptıkları demokrasi putlarını yemişlerdir. Batı ve işbirlikçileri, bölgedeki sömürü, işgalin zarar göreceğini düşündükleri için 1 yıldır iktidar olan Müslümanları daha fazla tahammül edememişlerdir" diye konuştu.