YANLIŞ YAPIYORSUNUZ

 Önceki gün Türkiye kritik bir seçim atlattı ve secimin ana sonucu olan BAŞKAN sıfatı hiç tereddüt götürmeyen Sayın Recep Tayip Erdoğan’a tahsis edildi. Gelin görün ki meclis çoğunluğu vs gibi konularda Ak Parti Genel Merkezi ve Teşkilatları çok uzun zaman önceden beridir söylediğim gibi büyük bir hayal kırıklığı yaşanmasına neden oldu. Hal böyleyken Sayın Erdoğan’ın söylediği METAL YORGUNLUĞU söyleminin tekrar gözden geçirmesinin elzemliğin, ivediliğini ve gerekliliğini ortaya koydu.

 

Bilindiği üzere özellikle bölgemizde Metal yorgunluğu söylemi yoğun şeklide zaten yanlış anlaşılmış, bu sanki erezyon gerçekleştirilsin şeklinde alğılanmıştı. Yani sadece bir iki değişiklik ile birlikte yer değişikliği söz konusu olmuştu. Tıpkı 7 Haziran tarihinde alınan oy oranları ile 24 Haziran da alınan oy oranlarının birebir örtüşmesi misali.

 

Ne değişti, yada niye değiymedi, neler oldu yada niye oldurulmadı gibi sorular akıllarda uçuşuyor, konacak bir gerçeklik arıyor. 

 

Hatırlayanınız var, niye unutasınız ki daha üzerinden birkaç gün bile geçmedi. Bir belediye otobüsünde vatandaşa yapılan uygulamayı gündeme getirdim, öncesi de birkaç ufak sorun daha dillendirmiştim. Birkaç kişi 'seçim ağzı provakasyon yapıyorsunuz' felan bile dedi. Oysaki dikkat çekmeye çalıştığımız gerçeklik içimizdeki ÖTEKİLERİ gözler önüne sermekti. Sanırım azarlanan kadın o kadar şeyden sonra tepki olarak oyunu bir yerlere vermişte olabilir. Olabilir mi? Niye olmasın…


Biz içimizde öz eleştirimizi yapmazsak, sadece REİSE, ERDOĞAN’a şirin birer bebiş gibi görünmeye çalışırsak günü gelir böyle çetin sınavlarda meskeler düşer, gerçekler görülür ve basit bir şımarık tebessüm sizleri kurtarmaz, tıpkı takke düştü, kel göründü tekerleme gibi. Hainsiniz, bu kötülükleri yapanlar veya buna kapı aralayanlar biliniz ki hainsiniz, birkere bunu bilin, en azından söylemeniz gereken ama söylemediğiniz doğrulara hainlik yapıyorsunuz, geleceğe umutla bakmak isteyen pırlanta gibi gençlerimizin geleceğine hainlik yapıyorsunuz. En önemlisi kendi doğrularınıza ihanet ediyorsunuz. İhanet sizde bir bilmece değil, inancınızdır...

 

Ne oldu? Saklambaç oynadınız, ebelenmediniz mi? İş üstünde suçüstü olmadınız mı? Deve kuşu misali kafanız hariç herşeyiniz ortada, görüyoruz, görüyorlar, gördüler bu kez. Külliyeyi külliyen kandıramadınız bu kere. Diyarbakır’ı kemirmeyin be, bu kadim kent size ağır gelir hemşerim, bedelini zürriyetiniz öder…

 

Ak parti bana göre en az 5 - 6 Milletvekili çıkaracak bir kapasitedeydi bu kadim kentte ama birileri istemedi, istetmedi, oldurmadı. Oldurmayanlar dondurmayı çok sevdikleri için yapmadılar bu yanlışı elbette. Ama siz güzel yapılanların daha güzçel görünmesi için katkı sunmak zorundasınız. Üzerindeki lekeyi kapatarak değil, onararak güzelleştirebilirsiniz.

Ak Partinin Diyarbakır özelinde yaşadığı başarısızlığın nedeni kendi içlerindeki bazı densizlerin doğruları konuşanlara provakatör damgası vurarak susturmak istemesinin de bir yansımasıdır. Düşünsenize yanlış diyenin kafası, gözü yarılıyor. Bu enkazın sebebi sizsiniz, yani yalan atanlar, gerçeği gizleyenler ve önlemlerinin alınmasını engelleyen o karanlık güruhtur.

Yalanlarınızı süsleyip, püslemeniz, onarılabilir ziyanları onartmayıp seyirci kalınmasının sonuçlarıdır bu enkaz.
Yanlışı, aksaklığı, eksikliği gösterenlere, eleştirenlere provakatör demeniz, susturup, korkutarak köşeye sindirmeleriniz şu facia denilecek sonuca nedendir, hadi insanları korkutup kuytulara gizlettiniz, peki, bu enkazı, faciayı, bu garabet tabloyu nasıl gizleyeceksiniz merak ediyorum. 

'BAK BURADA YANLIŞ VAR' DİYENE SALDIRIRSANIZ TABLO BÖYLE BİR FACİA OLUR.

YORUM EKLE