Soma'daki her cenazede kendilerini gördüklerini ve acılarının çok büyük olduğunu belirten İçten, Türkiye'nin topyekün gözyaşı döktüğünü söyledi. İçten, "Şehit olan madenci kardeşlerimiz canımızdan candılar. Sanki biz öldük ve her cenazede kendimizi gördük. Doğusu ve batısı, kuzeyi güneyi, Kürdü ile Türk'ü ile bir olduk gözyaşı döktük. Diyarbakır'da şehitlerimiz için camilerde dualar ettik, hatimler indirdik. Bir kez daha bu acılar bizi bir etti, aynı kaderi paylaştık. En son Van depremi için hep beraber bir olduk ve gözyaşı döktük. Şimdi Soma için boğazımızda bir düğüm, içimiz kan ağlıyor. Ne yaparsak yapalım bu saatten sonra şehitlerimizi geri getiremeyiz ama onların geride bıraktıkları emanetlere, ailelerine sahip çıkmalı ve onları yalnız bırakmamalıyız. Bu faciada herhangi bir ihmal varsa araştırılacak ve sorumlular hakkında gerekli işlemler tüm yapılacaktır. Kimsenin bundan şüphesi olmasın. ve hepsinden önemlisi, yasımız bitmeden acılarımız dinmeden, kimse bunun üzerinden farklı duruşlar sergilemesin. İnsani ve ahlaki olmayan, terör ile kimse şehitlerimizin ruhunu rahatsız etmesin. Hepimiz canlarımızı şehit verdik ve bence olaya bunun bilincinde ve buna yakışır bir biçimde yaklaşmalıyız" diye konuştu.

"İŞ GÜVENLİĞİ YASASINI AK PARTİ İKTİDARI ÇIKARTMIŞTIR"

Açıklamalarında iş güvenliği ve yasalara da değinen İçten, faciadan nemalanmaya çalışanların olduğunu söyledi. İçten, "İş güvenliği yasasını çıkarttık ve insanlarımızın iş güvenliğini en üst seviyede tutmaya çalıştık. İş güvenliği yasası ilk kez Ak Parti iktidarında çıkmıştır. Elbette eksiklikler olabilir, hala atmamız gereken adımlar mutlaka vardır ama hepimiz insanız ve insanların olduğu her yerde eksiklikler olabilir. Bu maden ocağı devletimizi değil, özel sektörün işlettiği bir ocaktır. Detaylı soruşturma açılacak ve ihmallerin hesabı yasımız bittikten sonra sorulacaktır. Bu faciadan nemalanmaya çalışan, bunu bir gösteri, protesto malzemesi haline getirmeye çalışanlar var. Bunlar da bir an önce yanlışlarından dönmelidir. Bedel ödeyen, canından olan ve matem tutan kardeşlerimiz, Allah'a sığınıp dualar ederken sağ salim kurtulduğu halde yaşadığına sevinemeyen, kaybettiği arkadaşlarının, insanının matemini yaşayan insanlarımız varken ve bu kardeşlerimizin hepsi devlete güvenip başbakanın, cumhurbaşkanının, milletvekillerinin yanlarında olmasında acılarına ortak olmasından rahatsız değilken; farklı illerde, şehirleri savaş alanına çevirenler acizlik içindedirler. Ölümden, acıdan prim yapmaya çalışmak insanlığa sığmaz" şeklinde konuştu.

"ZAMAN KENETLENME VE YARALARI SARMA ZAMANIDIR"

Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten zamanın kenetlenme ve yaraları sarma zamanı olduğunu belirterek, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"284 şehidimiz ve 76 milyon yaralımız var. Hepimiz yara aldık. Oraya buraya saldıranlar acılara ortak olmak istiyorlarsa ve Soma'ya duyarlı iseler geride kalan yetimlere ve ailelere maddi manevi yardım etmeleri gerekirken iş yerlerini yağmalıyorlar. Peki biz ne yaptık? Bu elim facia olur olmaz ilk saatlerinden itibaren başta sayın bakanımız olmak üzere bütün devletimiz adeta Soma'ya aktı. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Cumburbaşkanımız Abdullah Gül ve vekillerimiz, halkımızın acısında, mateminde sevgiyle kenetlendirler. Oysa etrafa zarar verenler bizim insanlarımız olamazlar. Sedyeyi kirletmeyeyim diyen emekçi kardeşim o hali ile mala zarar vermemeyi ve onun mahcubiyetini, endişesini taşırken onun acısına ortak olduğunu iddia edenler araçları yakıyorlar. Bunlar olmaması, yaşanmaması gereken şeylerdir. Zaman kenetlenme, yaraları hep birlikte sarma zamanıdır". - DİYARBAKIR