İslam Kongresi Öcalan'ın mesajıyla başladı

Öcalan’ın öneresi ile yapılan ve tarihi önemde görülen "Demokratik İslam Kongresi" Amed'de 349 delegenin katılımı ile başladı. Mele İsa Deniz’in Kuran’ı kerimi okuması ile başlayan kongreye Öcalan’ın mesajı damgasını vururken, Cizîre Kantonu Din ve Halklar İşleri Bakanı Nurettin Şakir’in konuşması salonda bulunanları ağlattı.

İslam Kongresi Öcalan'ın mesajıyla başladı
 Abdullah Öcalan’ın öneresi ile yapılan ve tarihi önemde görülen "Demokratik İslam Kongresi" Amed'de 349 delegenin katılımı ile başladı. Mele İsa Deniz’in Kuran’ı kerimi okuması ile başlayan kongreye Öcalan’ın mesajı  damgasını vururken, Cizîre Kantonu Din ve Halklar İşleri Bakanı Nurettin Şakir’in konuşması salonda bulunanları ağlattı.

Rojava'da çetelerin din maskesi altında saldırılarının arttığı bir dönemde Öcalan tarafından İslamiyet’in özünün açığa çıkartılması amacıyla önerilen Demokratik İslam Kongresi, Amed'de başladı.

Yaklaşık 6 aydır hazırlık çalışmaları devam eden kongreye için yurt içi ve yurtdışından 340 aşkın delege katıldı. Kongreye DTK eş başkanı Ahmet Türk, Amed Büyükşehir belediyesi eş başkanları Gülten Kışanak ve Fırat Anlı, Sur eski Belediye Başkanı ve Kırklar Meclisi kurucusu Abdullah Demirbaş, yazar Ayetullah Kanhan, Ayhan Bilgen, akademisyen Prof.Dr. Bilal Sanbur, İlahiyatçı Fadıl Berdirhaoğlu, yazar İhsan Eliaçık, Hüda Kaya, Doç Dr. İbrahim Bor, Prof. Dr.Kadri Yıldırım, Şeyh Said’in torunu Kasım Fırat, Prof. Dr. Nurettin Turgay, Rojava’dan aralarında Cîzirê Kantonu Din İşleri Bakanı Cizîrê Kantonu Demokratik Özerk Yönetimi Din İşleri Bakanı Şêx Mihemed El-Qadirî’nin de bulunduğu 14 kişilik bir delegasyon, HDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken, Güney Kürdistan Federal Kürdistan bölgesinden 171 kişilik din alimlerinden oluşan bir delegasyon, Avrupa’dan Kürdistan İslam Toplumu üyesi Eşref Budancamak, Kürdistan İslam Partisi Genel Başkanı Hikmet Serbilind gibi isimlerin yanı sıra 20 kişilik bir aralarında farklı inanç grubu temsilcilerinin de bulunduğu gözlemci katıldı.

Basının yoğun ilgi gösterdiği kongreyi 180 basın mensubu takip etmek için akreditasyon yaparken,  kongre canlı yayın yaptı.

Kongre Kuran-ı Kerim’in okunmasıyla başladı. Ardından açılış konuşmalarına geçildi. Demokratik İslam Kongresi Çalışma Komitesi adına Prof. Kadri Yıldırım açılış konuşmasını gerçekleştirdi.

MEDİNE SÖZLEŞMESİ

Yıldırım, “Kürtler ve İslamiyet ile Kürt sorunu ve İslam’ın Hakemliği” başlığıyla uzun bir sunum yaptı. İlk olarak Kürt isminin tarihi üzerine duran Yıldırım, ardından Kürtlerin yurdu ve “Kürdistan” üzerinde durdu. Ardından Kürtlerin İslamlaşma süreci üzerine konuşan Yıldırım, Kürtlerin kitlesel olarak İslam’la tanışmalarının Hz. Ömer döneminde İyâz b. Ganm komutasındaki orduların Kürlerin yoğunlukta olduğu şehirlere yönelik fetih hareketleriyle başladığını aktardı. Kürtlerin Müslüman olmalarının ardından kendilerini İslam’a feda ettiğini belirterek sözlerine devam eden Yıldırım, İslam’da barış, savaş ve ateşkes felsefesi ve etiği üzerine değerlendirmeler yaptı.

Beşinci başlıkta Kuran-Kerim’de ve peygamberin sünnetinde “Tek kimlik, tek dil ve tek renk” yerine “Çok kimliklilik, çok dillilik ve çok renklilik” ile bunların tanınması üzerinde durdu. Son olarak Medine Sözleşmesi üzerine değerlendirmeler yapan Yıldırım, Medine Sözleşmesi’nin bir arada yaşama ve yönetime kolektif katılmanın yazılı anayasası olduğunu kaydetti. Sözleşmenin üzerinden bin 400 geçmesine rağmen bu sözleşmenin başta Kürtler olmak üzere kimlik, dil ve inançları baskı altında olan, asimile ve inkar edilen halklar açısından model alınması gereken maddeler içerdiğini söyledi.

CİZÎRE KANTONU TEMSİLCİSİ AĞLATTI

Yıldırım’ın ardından Cîzêrê Kantonu temsilcisi Nureddin Şakir konuştu. Şakir, Rojava'dan kongreye sıcak selamlar getirdiklerini ve kongreye katılmaktan dolayı mutlu olduklarını belirtti. Yaptığı konuşmada Rojava'da yaşananları anlatırken hem Rojava sınırlarına örülen “utanç duvarları” ve hendeklerle Rojava devrimini boğdurulmaya çalışıldığını söyleyen Şakir,  şöyle konuştu:  “Rojava'da oyunlar oynanıyor. İnsanların kafaları kesiliyor. Rojava Kürdistanı, bu birliğe ihtiyacı var. Önderimiz, 15 yıl sonra da seni özgürleştiremedik. Özgürlük Amed zindanında başladı, dağlara ovalara yayıldı. Özgürlük, Rojava'da yaratıldı. Seni özgürleştireceğiz Önderimiz. Rojava devrimi Kürdistanı özgürleştirecek. Rojava devriminin başarısı Kürdistan'ın başarısıdır. Bu nedenle Önder Apo'nun çağrısıyla başlayan kongrenin anlamı büyüktür. Rojava halkı için en büyük emeği Önder Apo verdi. Bugün demokratik özerkliği tüm Kürdistan halkına ve Önder Apo'ya adıyoruz.  Şehitlerimize borçluyuz. YPG ve YPJ şehitlerine borçluyuz. Onlar olmasaydı Rojava ayaklar altına alınacaktı. Kürt kadınları devrimin öncüsü oldular. Önemli bir rol oynuyorlar. Onlar onurumuzu koruyorlar Rojava'da. Erkekler kaçtı, meleler konuştu, direnmeyi unuttu. Arap, Türk ve Farslara diyoruz. Bizler kardeşiz. Demokratik ulus-demokratik ümmet olarak birlikte yaşayabiliriz. Bizler kardeşiz. Bizler de 45 milyon Kürtün halkarı neden ayaklar altında ve verilmiyor. En büyük milletler Suriye'de. Bizler, başımıza gelenlerden utanıyoruz. Kutlu İslam, bizim kadınlarımızın namusuna uzanıyor. Kardeşlerim, Rojava bir onur oldu. Bizler sizin vicdanlarınıza bırakıyoruz artık. Kendisine insan diyen herkesin Rojava'ya destek vermesi gerekiyor. Elimizi vicdanımıza koyalım. Kardeşlerimizin elleri, sınırlar yapıyor, hendekler kazıyor. Bu kutlu toplantıda şehitlerimizin sözüyle YPG'yle, Önder Apo'yla Kürdistan'ı savunacağız. Bizler saldırılara izin vermeyeceğiz. Bu halk, siyaset, birlik, din, askeri güç sahibidir. Bizler küçük kardeşiz. Yine burda umut ediyoruz ki, Rojava'da olanları bu kongrede söylemek istedim. Bunlar üzerine konuşmak, Kürtlerin davasını tüm Ortadoğu'ya, dünyaya anlatmalıyız. Rojava olarak bu kongreyi kutluyoruz.”

Şakir’in Rojava’da yaşanılanlara ilişkin duygulu konuşması sırasında Amed Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak ve kadınların göz yaşlarına hakim olmasına neden oldu.  

Şakir’in ardından Amed Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı ev sahibi olarak kısa bir konuşma yaptı.

Anlı, “Diyarbakır, bin yıldan bu yana yaşamın hiç ama hiç aksamadığı, her daim insanların yaşadığı kadim bir şehirdir. Diyarbakır tarih boyunca bölgesinin en önemli şehirlerinden biri olageldi. Kültürler, inançlar, medeniyetler birbirinden beslendiği bu kadim şehir Ortadoğu’nun en büyük Ermeni kilisesine ev sahipliği yapıyor. Bu kadim şehir Anadolu’nun ilk camilerinden biri olan ve İslam dünyasının beşinci Harem-i Şerifi olarak kabul edilen Ulu Cami’ye ev sahipliği yayıyor. Bu kadar tarihi ve İslam tarihinde de önemli bir yeri olacağı daha şimdiden belli olan böylesi bir Kongreye ev sahipliği yapmaktan dolayı Diyarbakır olarak büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz” dedi.

Anlı şöyle devam etti: “Dinler toplumların kriz anlarında, toplumları düzenlemek için ortaya çıkarlar. Ve her bir din, sosyal, siyasal ve toplumsal hayatı düzenler. Belki de dinler içinde hayatın her alanına ilişkin en fazla öneri ve düzenleme getiren din, İslam dinidir. Bu bağlamda Semavi dinler içinde son derece avantajlı bir durumdadır. Bu Kongreye duyulan ihtiyaç ve bu ihtiyaca verilecek olan cevap; hem hazırlık toplantılarında, hem de iki gün burada boyunca yoğunca tartışılacak ve bir neticeye varılacaktır. Farklılıkların bir arada barış içinde yaşamasının “toplumsal sözleşmesi”nin güçlü referansları bilince çıkarılacaktır. Belki de İslam’ın engin hoşgörüsü içinde güncellenecek, daha doğrusu güncel referanslarla güçlendirilecektir. Doğru olarak bilinen yanlışların altı çizilecektir. Barış, birlikte yaşam ve şiddet gibi güncel sorunlarımıza derman olacak sonuçlar çıkarılacaktır. Emin olun ki burada ortaya koyacaklarınız, tartışmalarınız, ulaştığınız sonucu hayata geçirmek için canla başla çalışacağız. Demokratik İslam Kongresi önermesini yapan Sayın Öcalan’a, hazırlık çalışmalarını yapan değerli ekibe, dünyanın dört bir yanından kentimize, kentinize gelen tüm delegelere teşekkür ederim. Kongre’nin İslam alemine hayırlı olmasını dilerim."

Güncelleme Tarihi: 10 Mayıs 2014, 13:29
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER