İddianamede, “PKK'nin terör örgütü olduğu” belirtilerek, “Suçun işleniş zamanı çok dikkatli olunması gereken bir süreçtir” denildi.

Ayrıca Tahir Elçi'nin asker ölümlerinin yoğun olduğu bir süreçte söz konusu beyanda bulunduğu belirtilen iddianamede, “Sorumsuzca beyanda bulunmak, ne kadar sarsıcı ve tabuları yıkıcı da olsa ‘ifade özgürlüğünü kullanma hakkı' kapsamındaki hakkın kullanılmasıyla açıklanamaz,” denildi.

Ne olmuştu?

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Ahmet Hakan'ın sunduğu “Tarafsız Bölge” programında, “PKK terör örgütü değildir. Bazı eylemleri terör niteliğinde olsa bile, PKK silahlı siyasal bir harekettir. Siyasal talepleri olan, toplumda çok ciddi bir desteği olan bir siyasal harekettir,” demiş ve bu sözleri nedeniyle hedef alınmıştı.

Tahir Elçi hakkında, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili İdris Kurt res'en soruşturma başlatmıştı. Elçi'nin, kullandığı ifadeler ile ‘terör örgütü propagandası yapmak' suçu işlediği savunulmuştu.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği'nce, “PKK terör örgütü değildir” sözleri nedeniyle Elçi hakkında “Terör örgütü propagandası” suçundan yakalama kararı çıkarılmış; Elçi, kararın ardından 20 Ekim günü gözaltına alınarak İstanbul'a götürülmüştü.

Elçi'nin gözaltına alınmasının gerekçesi ise “soruşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacı ile yurt içinde saklanması” olarak gösterilmişti.

Savcılıktaki sorgusunun ardından tutuklanması istemiyle adliyeye sevk edilen Elçi, adli kontrol şartı ile serbest bırakılmıştı.

Öte yandan Elçi, savunmasında, “Ben bu sözlerin arkasındayım. Doğru olduğuna inanıyorum” demişti.