Baro binasında düzenlenen açıklamaya, Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Tahir Elçi, baro üyeleri ve çok sayıda avukat katıldı. Basın açıklamasını okuyan Elçi, başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere birçok ilde süren eylemlerde vatandaşların toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkı ile ifade özgürlüğü hakkını kullandığını, hükümete ve hükümet uygulamalarına tepkilerini dile getirdiklerini söyledi. Elçi, toplumun her kesiminden ve her görüşten insanın bu temel haklar çerçevesinde mevcut anayasanın ve taraf olunan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin güvencesi altında bulunan demokratik haklarını kullandığını kaydetti. Av. Elçi, “Hükümeti ve hükümetin politikalarını protesto etmek, bu amaçla toplanarak etkinlik yapmak tepki ve görüşlerini ifade etmek toplumun demokratik bir hakkıdır ve saygı gösterilmelidir. Yurttaşların bu meşru ve demokratik tepkilerine karşın güvenlik görevlileri başından beri gereksiz ölçüsüz ve hukuka aykırı bir şiddet uygulamış özellikle insan vücudu üzerinde kalıcı ve öldürücü etkisi bulunan gaz kullanımı sonucu yüzlerce yurttaş zarar görmüş, yaralanmış ve sakat kalmıştır. Diyarbakır Barosu olarak başta İstanbul olmak üzere birçok ilde güvenlik görevlilerinin aşırı ve keyfi güç kullanımıyla öldürücü gaz kullanımını kınamakta, yetkililere bu hukuk dışı uygulamaya derhal son vermeleri çağrısında bulunmaktayız” dedi.

Av. Elçi, “Toplumun önemli bir kesiminin hükümet politikalarına yönelik demokratik bir tepkisine karşı uygulanan aşırı ve keyfi şiddetin yanı sıra sosyal medya olarak bilinen internet ortamındaki Twitter kullanıcılarına ve benzeri iletişime karşı başlatılan gözaltı ve soruşturmayı da ibretle izlemeliyiz. Demokratik ve açık bir toplumda asla rastlanmayacak bu uygulama totaliter ve baskıcı rejimlerin tipik uygulamalarını andırmaktadır. Diyarbakır Barosu toplumun demokratik tepkilerine karşı gösterilen bu hukuk dışı uygulamaların karşısındadır. Hükümet toplumun tüm kesimlerinin değer yargılarına inançlarına hayat tarzına saygı duymalı, bunlara müdahale oluşturacak uygulamalardan kaçınmalıdır. Taksim Dayanışma Platformu adıyla bilinen heyetin ileri sürdüğü talepler haklı meşru taleplerdir ve derhal yerine getirilmelidir. Güvenlik güçlerini, toplumun demokratik eylemlerine yönelik ölçüsüz ve keyfi şiddete başvurmaya son vermeye, hükümeti de toplumun taleplerine saygı duymaya ve toplum adına Taksim Platformu’nun taleplerini yerine getirmeye davet ediyoruz” diye konuştu.