Diyarbakır Depremde Bile Susuz Kalmayacak

Olası bir doğal afette Diyarbakır’ı susuzluktan kurtaracak Acil Durumlar Pompa İstasyonu, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in katılımıyla hizmete girdi.Diyarbakır...

Diyarbakır Depremde Bile Susuz Kalmayacak
Olası bir doğal afette Diyarbakır’ı susuzluktan kurtaracak Acil Durumlar Pompa İstasyonu, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in katılımıyla hizmete girdi.

Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün (DİSKİ) yanlış zemin seçimi nedeniyle ve muhtemel bir doğal afet ya da arıza durumunda Diyarbakır’ı susuzluktan kurtaracak Acil Durumlar Pompa İstasyonu törenle hizmete girdi. Törene BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt, Belediye Meclis 1. Vekili Eşref Güler, DİSKİ Genel Müdürü Yaşar Sarı, belediye meclis üyeleri ile STK temsilcileri katıldı. Diyarbakır’ın Türkiye’nin en modern kentlerinde dahi görülmeyen büyük altyapı hizmetine kavuşmuş olduğunu ifade eden Baydemir, altyapı hizmetlerinde gece gündüz çalışan DİSKİ Genel Müdürlüğü emekçilerine teşekkür etti. Baydemir, Acil Durumlar Pompa İstasyonu'nun yapımı ile birlikte, deprem anında dahi Diyarbakır’ın susuz bırakmayacaklarına vurgu yaptı. Baydemir, “Yılda yaklaşık 68 milyon ton su arıtılarak, tabiri caizse yıkanarak Diyarbakır halkına servis ediliyor. Bu her Diyarbakırlının, Diyarbakır’da yaşayan her kardeşimizin annesinin ak sütü gibi helaldir” dedi.

Daha sonra konuşan BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ise, kendilerinin iktidar belediyeciliği yapmadığını söyledi. Demirtaş, "1999’dan bu yana, belediyeleri devraldığımız günden bu yana hiçbir zaman iktidarlardan ve hükümetten açık destek almadık. Bizim arzu ettiğimiz, beklediğimiz şey, iktidarın bize kendi belediyelerine sunduğu imkanı sunması değildir. Biz, onlar köstek olmasınlar, istedik. Bütün beklentimiz buydu. İktidar elindeki olanakları belediyelerimiz üzerinde bir baskı aracı olarak kurmaması bizim için yeterliydi, bunu da yapmadılar. Binlerce siyasetçi halen, biz barışı, çözümü konuştuğumuz şu saatlerde, yargının baskısı altında, hukuksuzluğun baskısı altında cezaevlerinde günlerini geçiriyorlar. Dolayısıyla bir taraftan devletin bütün olanaklarını arkasına almış iktidar belediyeciliği, bir taraftan devletin bütün baskısına rağmen hizmet üreten bir halk belediyeciliği var. Bu eşitsizlik, dengesizlik içerisinden kıyaslarsak belediyelerimizin yaptığı iş kelimenin tam anlamıyla mucizedir. Bu nedenle kutlanacak birileri varsa, bu çalışmayı, emeği ve hizmeti üreten bütün belediyeci arkadaşlar, seçilmiş ve bürokrat arkadaşlarımızdır" diye konuştu.

İmkansızlıklar içerisinde halka hizmet vermeye çalıştıklarını kaydeden Demirtaş, “Bir de imkanlarımız yeterince güçlü olsa, siyasi irade olarak bu kadar hizmete hazırken, istekliyken kendi kendimizi yönetebilme kararlarımızı alabilme, bütçelerimizi yönetebilme imkanlarımız olsa bu hizmetlerin belki yüz katını gerçekleştirebiliriz” şeklinde konuştu.

"MHP’YE VE CHP’YE SORUYORUM, VALİ VE KAYMAKAMIN VESAYET YETKİSİNDEN MEMNUNLAR MI?"

Türkiye’deki yönetim anlayışının, yönetim modelinin demokrasiyle uzaktan yakından alakalı olmadığını savunan Demirtaş, "Bir defa valiyi ve belediyeyi yan yana seçilmiş ve atanmış olarak getirmek, Türkiye’nin hiçbir yerinde doğru hizmet üretmiş olamaz. Türkiye’de ne yapılıyor? Seçilmiş meclis ve belediye başkanının amiri gibi bir vali veya kaymakam Ankara’dan atanıyor. Bütün yetki bütün bütçe vali veya kaymakamlıkta işte bu Türkiye’deki devlet mekanizmasının idaresinin ne kadar antidemokratik olduğunu gösteren önemli bir örnektir. BDP bunu dile getirdiğinde kıyameti koparıyorlar o kıyameti koparanlara soruyorum? MHP’nin belediyesinin olduğu yerde bir kaymakamın MHP’li bir belediyeye vesayet yetkisini kullanmalarından memnunlar mı? CHP’lilere soruyorum İzmir Büyükşehir Belediyesi halkın desteği ile seçilmişken, halkın asıl onun temsil etmesi gerekirken bir valinin Başbakan’ın memuru olarak İzmir’e atanıp İzmir’i yönetmesine sizin gönlünüz razı oluyor mu? Buna demokrasi diyor musunuz? Bu doğruyu BDP savunduğu için ülkeyi bölme gibi düşünenler bir kez daha düşünsünler. Bu sorunlara köklü çözümler sunmak imkansızdır" ifadelerini kullandı.

Gezi Parkı eylemlerine de değinen Demirtaş, Türkiye’de idare modelin değişmesi gerektiğine dikkat çekti. Demirtaş, "Gezi Parkı bunun en iyi göstergesidir. Halkın iradesinin yok sayıldığı, tek bir kişinin tek başına ülkedeki parkın geleceğiyle ilgili verdiği karar demokrasi değildir. Bu bakımdan Gezi Parkı isyanı demokratik özerklik isyanıdır. Halk yerinden yönetim istiyor. Kendisiyle ilgi kararları kendisi vermek istiyor. Bunu talep etmek, arzulamak, önermek Türkiye’de gerçek demokrasiyi sağlamaktır takdirimiz başarılı bir yerel yönetimler anlayışıdır. Barışın, özgürlüğün tartışıldığı bugünlerde eğer dilimiz, kültürümüz, kimliğimiz, yaşam tarzımız, inancımız garanti altına alınsın diyorsak, yönetim modelini değiştirerek gerçekleştirmeliyiz. Yöntem değişmediği sürece kimse Türkiye’ye demokrasi sunamaz. Mesele kişi parti meselesi değildir mesele sistem meselesidir" dedi.

Konuşmaların ardından Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir, BDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, DİSKİ Genel Müdürü Yaşar Sarı, belediye meclis üyeleri ile birlikte Acil Durumlar Pompa İstasyonu'nun açılış kurdelesini kesti. Pompa istasyonunu gezen Baydemir ve Demirtaş daha butona basarak Dicle Baraj Gölü’nden gelen suyu pompalarla şehre su verdi.

Güncelleme Tarihi: 27 Haziran 2013, 23:36
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER