Manisalı Zübeyde'nin Diyarbakır Sevdası

Manisalı Zübeyde Ünye, bir festival için geldiği Diyarbakır'a hayran kalınca kente yerleşerek, Suriçi'ndeki tarihi bir evde seramik eğitimi vermeye başladı.

Manisalı Zübeyde'nin Diyarbakır Sevdası
Manisalı Zübeyde Ünye, bir festival için geldiği Diyarbakır'a hayran kalınca kente yerleşerek, Suriçi'ndeki tarihi bir evde seramik eğitimi vermeye başladı. Zübeyde Ünye, 'Hayatın aktığı yer' olarak nitelendirdiği Diyarbakır'dan ayrılamadığını anlatırken, "Manisa'ya ailemin yanına gittiğimde, hayat sanki Diyarbakır'da akıyormuş ve ben bunun dışındaymışım gibime geliyor" dedi. Ünye, seramik eğitimini de verirken, burada ürettiği sanatsal seramik portreleri satışa sunmaya hazırlanıyor.

Manisa'nın Akhisar İlçesi doğumlu olan Zübeyde Ünye, 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatsal Fakültesi Resim Bölümü'nü bitirdikten sonra, bir festivale katılmak için belediyenin davetlisi olarak 2003 yılında Diyarbakır'a geldi. Merkez Suriçi İlçesi'nde kutlanan festival sırasında tarihi evler, dar sokaklar ve buralarda yaşayan insanlardan etkinlendiğini belirten Ünye, şöyle dedi:

"Manisa'ya döndüğümde aklım Diyarbakır'da kalmıştı. Festival sırasında bir ay kadar atölye çalışması için Diyarbakır'da kalmıştım. Bu süre içerisinde kurduğum ortam, insanların sıcaklığı ve Suriçi'ndeki tarihi doku ile taş döşeli sokaklara büyük ilgi duydum ve 2006 yılında Diyarbakır'a yerleştim."

Zübeyde Ünye, 2010 yılında Dicle Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nde yüksek lisans yaparken, Suriçi Savaş Mahallesi Küçük Kavas Sokak'ta tarihi bir ev kiralalayarak, burayı atölye haline getirdi. Burada yaptığı sanatsal seramikler yapan Ünye, şöyle devam etti:

"2011 de bir arkadaşım ile bu atölyeyi kurduk. Atölye için yer ararken de asla Suriçi dışında bir yer aramadım. Bu şehrin bir ruhu var ve o ruh, en çok bu sokaklarda hissediliyor. O bakımdan burada olmasını çok istemiştim. Çok şanslıydım ve böyle bir yer buldum. Benin aslım Yörük. Arkadaşım da Kürt. Bir arkadaşımızın önerisiyle Zazaca 'Beraberlik' anlamına gelen 'Piya' ismini seramik atölyemize verdik. Yani bir Yörük ile bir Kürdün birlikte iş yapmasıydı bu. Burada seramik dersleri veriyor ve ürünlerimi yine burada satışa sunuyorum. Ancak, eserlerimi satışa sunacak küçük bir işletme açmayı planlıyorum."

Diyarbakır'ı çok sevdiğini ve bunu hiç bir şeye değişemeyeceğini ifade eden Zübeyde Ünye, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Beni Diyarbakır'a çeken şey, aslında sadece burayı sevmemle sınırlı değil. Manisa'ya ailemin yanına gittiğim zamanlar, sanki hayat burada akıyor ve ben bunu kaçırmışım gibi bir hisse kapılıyorum. Diyarbakır dışında başka bir yerde yaşamayı düşünmüyorum. Garip bir bağlılığım var benim buraya. Kardeşlerimin Ege'ye dönmem konusunda bir baskıları yok. Ailemle çok sıcak bir ilişkim var. Ailem benim kararlarıma saygı duyuyor.

HABERLER

Güncelleme Tarihi: 07 Temmuz 2013, 12:39
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER