Stk'lardan Saldırılara Tepki

Diyarbakır’da faaliyet yürüten 72 sivil toplum kuruluşu, son zamanlarda çeşitli dernek ve partilere yönelik yapılan saldırıyla Batman’da yaşanan olayı, düzenlenen basın açıklamasıyla kınadı.Diyarbakır’ın Sur ilçesi Ulu Camii önünde...

Stk'lardan Saldırılara Tepki
Diyarbakır’da faaliyet yürüten 72 sivil toplum kuruluşu, son zamanlarda çeşitli dernek ve partilere yönelik yapılan saldırıyla Batman’da yaşanan olayı, düzenlenen basın açıklamasıyla kınadı.

Diyarbakır’ın Sur ilçesi Ulu Camii önünde yapılan eyleme; HÜDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Katılımcılar adına basın açıklamasını okuyan Bem Bir-Sen Şube Başkanı İbrahim Gökdemir, “Büyük acıların yaşandığı coğrafyamızda tarihi bir süreç yaşanmaktadır. Barışın, kardeşliğin, hoşgörünün, insani değerlere ve farklılıklara saygının hiç tartışılmadığı kadar tartışıldığı günlerdeyiz. Onlarca yıldır savaşın, yıkımın, acıların, göçlerin yaşandığı, sağduyulu eylemselliğin, siyasetin hiç konuşulamadığı coğrafyamızda, tam da barış ve kardeşliğin tartışıldığı bugünlerde yaşanan çatışmalar, bölgemiz için yeni bir provokasyonun fitilini ateşlemiş bulunmaktadır” dedi.

Saldırıların temel gayesinin Kürt halkı ile İslami kesim arasına korku bariyeri örmek olduğunu ileri süren Gökdemir, “Bölgemizde İslami STK’lara onlarca kez gerçekleştirilen tehdit ve provokasyona rağmen, STK yetkilileri ve bünyesindeki İslami duyarlılığa sahip kitleleri provoke olmayıp, sabır ve sağduyu ile hareket etmeleri doğru olan, takdire şayan bir davranıştır. Yıllardır bölgemizde yaşanan ve son günlerde iyiden iyiye yoğunlaşan saldırıları gerçekleştiren kesimlerin temel gayesi; fitne ve fesat çıkararak Kürt halkıyla İslami kesim arasına korku bariyeri örmek, İslami grupların çalışmalarını engellemektir. Bölgemizde Rabbimizin dinini yaşama ve bu amaçla toplumu ıslah etme çabası içinde olan yapılara, kurumlara ve mütedeyyin şahsiyetlere reva görülen bu baskı ve zulüm, aslında bölge halkının İslami kimliğine ve dini duyarlılığına yapılmış bir saldırı olarak görülmelidir” diye konuştu.

Kürt halkının Müslüman olduğunu ve İslam'ı bir kimlik olarak benimsediğini ifade eden Gökdemir, “Kürt halkının değerlerini hiçe sayan, buna mugayir davranan ve İslami kimliğe tahammül edemeyenler, Müslüman Kürt halkıyla İslam arasına asla mesafe koyamayacaklardır. Halkı değerleriyle kabullenmek o toplum adına siyaset yaptığını iddia eden her siyasinin öncelikli görevi olmalıdır. Halkın değerlerinden uzak ve dini yaşamıyla örtüşmeyen seküler politik anlayış, halkımızı temsil etmekten uzak ve tarihin çöplüğünde olmaya mahkum olacaktır. Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki bölgemizde İslami STK’lara yönelik bu tür saldırıların önüne geçilmezse, coğrafyamızda kan ve şiddetten beslenenler daha bir palazlanacak, militarist vesayet özlemi duyanlar, yeni bir hakimiyet alanına kavuşmuş olacaktır. Bölgemizi kasıp kavuracak bu fitne ateşi sadece bölgemizle sınırlı kalmayacak tüm ülkeyi etkisi altına alacaktır” şeklinde konuştu.

Geçtiğimiz gün Batman’da yaşanan olaya da değinen Gökdemir, şöyle devam etti:

“Hafta başında Batman’da gerçekleşen, bölgeyi korku ortamına sürükleyen ve bir vatandaşın ölümüyle menfur bir olay yaşanmıştır. Öncelikle bu saldırıda hayatını kaybeden Özcan Temel isimli gencin ailesine sabır diliyoruz. Kürt halkının siyasi temsiliyetini elinde bulundurduğunu iddia eden siyasilerin daha önce yaşanan Dicle Üniversitesi öğrenci olaylarında olduğu gibi, BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın da aynı şekilde olayın faili belli olmadan alelacele ve sorumsuzca ‘Özcan arkadaşımızın kanı HÜDA PAR'a sıçramıştır’ beyanı ile adeta fitne ateşine benzinle gidilmiştir. Olay daha sıcakken ve olay yerine henüz polis bile gelmemişken BDP yöneticilerinin kışkırtıcı beyanları, takip eden günlerde, KCK’nın kaosu derinleştirmeye matuf açıklaması ile halkın galeyana getirilmesi, gerilimin artırılması ve çatışma zemini oluşturma çabası kaygı vericidir ve oldukça manidardır.”

Siyasilerin provokatif söylem ve tutumu terk etmelerini isteyen Gökdemir, “Gereksiz ve mesnetsiz suçlamalardan vazgeçilmeli, halkın huzur ve emniyeti her türlü siyasi ve politik endişelerin üzerinde tutulmalıdır. Başta hükümet olmak üzere, tüm yetkilileri bölgede barış ortamının tesisi için üzerlerine düşen sorumluluğun gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz. Devlet-hükümet üzerine düşen görevleri yerine getirmediği sürece, bu kaosun mimarları arasında anılacaktır” dedi.

Grup, yapılan basın açıklamasının ardından sessizce dağıldı.

Güncelleme Tarihi: 11 Kasım 2013, 09:41
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER