"HER ŞEY OTURMA EYLEMİYLE BAŞLADI"
Amerika'nın Sesi, Washington mahreçli haberinde "Her şey, bir grup anne babanın Diyarbakır'ın en işlek meydanında bir aydır süren oturma eylemiyle başladı" derken, "Aileler, PKK tarafından kaçırıldığını savundukları evlatlarının geri dönmesini istiyordu. Aradan geçen günlerde, hükümet, Barış Ve Demokrasi Partisi BDP'ye yüklendi, BDP "ilgimiz yok' dedi. Partililer, çocukları bulmanın hükümetin görevi olduğunu söyledi, sabırlı olmalarını istedikleri ailelerin hükümet ve istihbarattan para aldığını öne sürdü, çocukların kendi istekleriyle PKK'ya katıldığını savundu. Zaman zaman eylemlerine ara verseler de "çocuğumu istiyorum' diyen ailelerse yetkililere yardım çağrısı yapmaya devam ediyor" ifadelerini kullanıyor.
"OĞLUM KONUŞURKEN AĞLIYOR"
Ailelerin görüşlerine de yer verilen haber şöyle devam ediyor:
"Beytullah Baytok, 18 yaşındaki oğlu Osman'ın PKK tarafından kaçırıldığını iddia ediyor. BDP tarafından dile getirilen "kendi rızasıyla' katılmış olabileceği iddiasına ise Baytok şu sözlerle karşı çıkıyor: "Telefonla bizi aradığında, konuşurken ağlıyordu. O yüzden bizce zorla kaçırıldı. Kendi isteğiyle gitse ağlamazdı. PKK tarafından kaçırıldığını tahmin ediyoruz.'
Oğlunun, kendi halinde işe gidip gelen, namaz kılan sakin yapıya sahip bir genç olduğunu söyleyen baba Beytullah Baytok, "hatta kendinden küçük kardeşlerine "kimsenin başına bela olmayın' dediğini söylüyor.
"14 YAŞINDAKİ KIZIM OKULDAN SONRA KAYBOLDU"
PKK tarafından kaçırıldığı iddia edilenlerin çoğunluğunun 18 yaşından küçük olduğu belirtiliyor. Diyarbakır'da eylem yapan Sacit Buz da çocuğunun evine dönmesi için oturma eylemine katılan babalardan. 14 yaşındaki kızının 20 gün önce okuldan sonra kaybolduğunu söylüyor.
Sacit Buz, şu ana kadar herhangi bir gelişme olmamasından rahatsız ve kızının bir an önce evine dönmesini istiyor."